Hilly traducir inglés
171 traducción paralela
Harika bir dağlık manzarası var.
Beautiful hilly landscapes.
Idaho'da bir donanma yok. Çünkü orası dağlık.
There's no navy in Idaho because it's too hilly.
Bedfordshire'a geçmek için biraz dağlık olsa da.
Bit hilly though, one up to Bedfordshire.
Bana Hilly de.
Call me Hilly.
Oh, Hilly!
Oh, Hilly!
Hayır Hilly!
No, Hilly.
Beni biraz da olsa seviyorsun, değil mi Hilly?
You do love me just a little, don't you, Hilly?
Hilly, seni yaşlı şeytan.
Hilly, you old devil.
- Hilly.
- Hilly.
Kızlardan hoşlanmadığınızı sanıyordum.
But I think you do not like girls, Hilly.
Hilly.
Hilly.
Hilly, Ruby gittiği için çok üzgün.
Hilly's so sad that Ruby's leaving.
Esrar, hödük!
Joint, Hilly!
İlerleyiş daha kötü olamazdı yoğun, engebeli cangılda uzun mesafeler ve daima geçecek bir başka nehir.
The going could not have been worse - long distances in dense, hilly jungle, and always one more river to cross.
Hilly Burns.
Hilly Burns.
- Hilly Burns?
- Hilly Burns?
Hilly, çatıdan ölü bir adam düştü.
Hilly, a dead man fell off the roof.
Sen çok güzelsin, Hilly.
You're very beautiful, Hilly.
- Hilly, uyan.
- Hilly, wake up.
Hilly, dün gece pencerenin dışında gördüğüm adam... bu o.
Hilly, the man that I saw outside the window last night... this is him.
Hilly, bu adam öldürüldü.
Hilly, this man has been murdered.
Hilly, Ben bunu hayal etmedim.
Hilly, I didn't imagine it.
- Hilly, profesör öldü.
- Hilly, the professor is dead.
Hilly, kompartmanıma gelip ortalığı toparlamak zorunda kalacaksın.
Hilly, you'll have to go back to my compartment, straighten it out.
Hilly... şu karışıklık için bana yardım eder misin?
Hilly... will you help him with that mess?
- Hilly'nin kompartmanında.
- In Hilly's compartment.
Peki ya Hilly?
What about Hilly?
- Hilly'e göz kulak olacaksın.
- You be responsible for Hilly.
Hilly'nin hala trende olup olmadığını öğrenmeliyiz.
We've gotta see if Hilly's still on the train.
- Hilly, iyi misin?
- Hilly, are you all right?
Seni özledim, Hilly.
I missed you, Hilly.
- Sorun yok, Hilly.
- It's all right, Hilly.
Mektupları al, Hilly.
Get the letters, Hilly.
Buraya gel, Hilly.
Come here, Hilly.
Ordaki kadının Hilly mi?
Is that your old lady Hilly?
Çünkü dağlık bir yer burası ;
Because we're in a hilly region ;
Hidalgo eyaletinin yeşil tepelerinde... Yaygın olalarak kaktüsler yetişir. Bu katküslere maguey denir.
Native to the hilly country of the state of Hidalgo... is a large cactus named maguey.
- Sen Hilly.
You're Hilly. You're Deb.
Bizim de duygularımız Deb ve Hilly İçin en az Lisa kadar derin.
Our feelings for Deb and Hilly run as deep as yours do for Lisa.
Siz bize Lisa'yı alma şansı tanıyın. Bizde size Deb ve Hilly'i verelim.
You let us have a crack at Lisa and then we'll let you have Deb and Hilly.
Biraz engebeli değil mi, sizce de?
It's a bit hilly. No?
Şimdi olmaz.
Not now. Hilly.
Hilly, şunu panoya as.
Put this on the wall.
Güzel bir yer diyor.
Hilly. You should come to the wedding, too.
Biz tüm bölgeyi kontrol ettik.
We combed the entire hilly terrain...
Hilly ile gitmek istiyorum.
I want to take Hilly.
Hilly, sen bir şairsin.
Hilly, you're inspired.
Eğer hasta olsaydı okuluna gidemezdi!
If Hilly was sick he would miss school!
Keşke Hilly beni görebilseydi, gurur duyardı.
If only Hilly could see me, he'd be so proud.
- Hilly, nereye gidiyorsun?
- Hilly, Where you going?
Hilly, çabuk çık o arabadan!
Hilly, get out of the car!