Hipnoz traducir inglés
672 traducción paralela
Deneylerle Dolu Bir Akşam! Sandor Weltmann Kitle Telkini Üzerine Deneyler, Uykusuz Hipnoz,
An Evening of Experiments Sandor Weltmann Experiments in Mass Suggestion, Sleepless Hypnosis, Trance, Natural Magnetism, The Secrets of the Indian Fakirs.
Deneylerle Dolu Bir Akşam! Sandor Weltmann Kitle Telkini Üzerine Deneyler, Uykusuz Hipnoz,
An Evening of Experiments Sandor Weltmann Experiments in Mass Suggestion, Sleepless Hypnosis, Trance, Natural Magnetism, The Secrets of the Indian Fakirs.
İnsanüstü denebilecek mantık gücüyle desteklediği geniş hipnoz bilgisini eskiden imkansız kabul edilen büyüklükteki cürümleri işlemekte kullanıyordu.
Aided by an almost superhuman logic, he used his profound knowledge of hypnosis to commit crimes of a magnitude previously deemed impossible.
Ya eğer Mabuse inanılmaz hipnotik güçleriyle hücresinden bir tür telepatik hipnoz yayıyorsa.
What if Mabuse, with his incredible hypnotic powers, engaged in some kind of telepathic hypnosis from his cell?
Hipnoz ya da belkide çok daha basit bir şey.
It's hypnosis, or something more elemental perhaps.
Belki bir zihinsel telkin olayı, artı kitlesel hipnoz durumu olabilir.
It might be a case of mental suggestion, plus mass hypnotism.
Hipnoz seansları hep beni yormuştur.
Hypnosis always tires me.
Hipnoz konusuyla ilgilenmeye başladığını biliyordum ama ne zamandan beri, insanların beynini okur oldun?
I knew you'd been studying hypnosis... but when did you start reading minds?
Hipnoz altında insanlar telkin gücüne karşı çok hassastır.
Under hypnosis... people are unusually susceptible to the power of suggestion.
Hipnoz altında bu çizimi yaptı.
Under hypnosis, he produced this drawing.
Hipnoz altında...
We hope that under hypnosis...
Birinci-aşama hipnoz.
First-stage hypnosis.
Yeniden hipnoz edilmenizde sakınca var mı?
Would you mind going under hypnosis again?
Belki hipnoz altında anlayabiliriz.
Perhaps under hypnosis. Would you mind?
Ve yine Bayan Lucy Pryor'un kocasının bıçaklanması sırasında hipnoz durumunda olmadığını kanıtlayacağım.
And that Mrs. Lucy Pryor was not in a state of hypnosis at the time of the stabbing of her husband.
Bu doğru değil, hipnoz altındaydı.
That's not true, she was under hypnosis.
Bu bayan hipnoz altındaydı.
This lady was under hypnosis.
Bu bayanın derin hipnoz altında olduğunu size bırakıyorum.
I submit this lady is in deep hypnosis.
Sizi uyandıramadığıma göre, sizi sadece şu hipnoz sonrası telkinle başbaşa bırakabilirim
Since I can't wake you up, I can only leave you with this post-hypnotic suggestion.
Bir çeşit uzaktan hipnoz diyebilirsin.
You may call it a kind of long distance hypnosis.
Sanırım hipnoz gücüm biraz paslanmış.
I guess my hypnotic spell is a little rusty.
Sonra Mayo kardeşler, iğneler, hipnoz, mineral banyoları.
Then there were the Mayo brothers, injections, hypnosis, mineral baths.
Zihnin uyku halindeyken, hipnoz edilerek başlatılmış yapay uykudayken düşünebildiğini ispatlamıştır.
He has proven that the mind can think in a state of sleep artificial sleep induced by hypnosis.
Evet, bilime aykırı olarak hipnoz kullanmaya bile cesaret ediyor.
Yes, he dares to use hypnosis, a heresy in science.
Hipnoz hali ne yazık ki sahte bir şeydir.
The hypnotic state is a counterfeit, alas.
Bu yabancı düşünceler ister sarsıcı bir tecrübeyi takiben kendi kendine telkin gibi hastanın kendi zihninden veya hipnoz gibi farklı telkin yöntemleriyle veya atalarımızın sandığı gibi Şeytan'ın kendinden kaynaklansın göreceli olarak önemsizdir.
Whether these alien ideas spring from the subject's own mind as in auto-suggestion following a traumatic experience or by hetero-suggestion as in hypnosis or by the Devil himself, as our forefathers thought is relatively unimportant.
Hipnoz mu?
Hypnosis?
Profesör Meynert hipnoz yapmamı engellemesi için herhangi birine yetki verdiniz mi?
Professor Meynert did you give anyone authority to stop me practicing hypnosis?
Artık hipnoz yok.
No more hypnosis.
Eminim hepiniz, hipnoz altındaki hiç kimseye ahlaki değerlerine aykırı bir şey yaptırılamayacağı şeklindeki kocakarı masalını duymuşsunuzdur
I am sure you've all heard the old wives'tale that no hypnotized subject may be forced to do that which is repellent to his moral nature, whatever that may be.
"Hipnoz Yoluyla Anti Sosyal Ve Kendini Yaralayıcı Davranışlar Üretme Deneyleri"
Experiments in the Hypnotic Production of Antisocial and Self-Injurious Behavior, or Wells'1941 paper which was titled,
Ya da Wells'in 1941 tarihli çalışması, adı galiba, "Hipnoz Yoluyla Suç Meydana Getirme Deneyleri".
I believe, Experiments in the Hypnotic Production of Crime.
Hipnotizmayla mı? Hipnoz mu?
Mesmerism?
Beni dinle başkaları tarafından kontrol edildiğine ve hipnoz altında olduğuna inanıyorum.
Listen to me, I believe you're under some deep form of deep hypnosis.
Birçok bilimsel çalışmalarımızın neticesinde Profesör Marchand ve ben hipnoz konusunda uzmanlaştık.
In the margin of all our scientific work Professor Marchand and I are both specialised in hypnosis.
Onları suyla temas ettirdiğinizde bir hipnoz sonrası telkininin etkisindeydiniz.
You were obviously under the influence of post-hypnotic suggestion when you rehydrated them.
Almanlar, mart ayında sınırları geçip Prag'a doğru ilerler iken, büyük babam William Almanlar ile tek başına yüzleşmeye karar verdi. Düşünce gücüyle, Alman tanklarını hipnoz ederek durdurmak istedi.
And when the Germans crossed the frontiers in March and proceeded towards Prague, grandfather William decided to face the Germans on his own with hypnosis and stop the advancing tanks by the force of his thoughts.
Eminim ki derin bir hipnoz telkininin etkisi altında.
I believe she's under the influence of a posthypnotic suggestion.
Bilinç altına yapılan bir hipnoz ile karşı karşıyayız hem de muhtemel eşyalar ve ilaçlar kızı programlamak için kullanılmış.
We're dealing with a mind under hypnotic influence, also the probable effects of whatever drug was used to help program her.
Derin hipnoz durumu içinde.
She's in a state of deep hypnosis.
Psikologlar, katillerin hipnoz etkisi altında bu şekilde davrandıklarını öne sürerken, bazı kişiler de, onların uzaydan gelmiş olabileceklerini bile iddia etti.
"We don't know what kind of murder-happy characters we have here." End quote. That's chief Dunmore of Camden, North Carolina.
Hipnoz. Onu hipnoz edip telkinlerde bulunacağım.
Hypnosis, I'll put him under and give him a post-hypnotic suggestion.
Bir tür kendi kendine hipnoz.
A form of self-induced hypnosis.
Şok edici hipnoz bir barış silahıdır.
Traumatic hypnosis is a weapon of peace.
Hipnoz sonrası telkini ile başlayacağım. Preston iyi bir denekse geriye dönüş gerçekleşecek.
I'll begin with posthypnotic suggestion, and after, if Preston here is a good subject, regression.
Bunu hipnoz sonrası telkin yüzünden yapıyorsunuz.
You're doing that on posthypnotic suggestion.
Hipnoz yoluyla insan bir şeyden vazgeçirilebilir mi?
I mean, can people really be hypnotized out of something?
- Hipnoz, Cesar.
- Hypnosis, Cesar.
Doktorum rejim, hap, hipnoz ve uyku terapisi önerdi. Uyurken yemek yiyemeyeceğim için bol bol uyumamı istiyor.
He's got me on a diet and pills... and self-hypnosis and sleep therapy.
- Hipnoz. Sana hipnoz lazım.
- Hypnosis, hypnosis is the thing.
- Hipnoz değil bu.
- lt is not hypnosis.