English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ H ] / Hissing

Hissing traducir inglés

295 traducción paralela
Yine bana tıslıyor. Kuğu.
He's hissing at me again, the swan.
Çıkardığı o korkunç sesi.
The gas! That awful hissing sound that makes.
Özür dilerim, kulağına tıslayan... o yılandan kurtulmanın tek yolu buydu.
Don't they? I'm sorry, it was the only way to get rid of that one hissing in your ear.
Cezama katlanmama, mahkemede oturup insanların, benden nefret etmesine beni ıslıklamasına, ölmemi istemesine izin verirdin.
You let me go through with it, sitting in court... the crowd hating me, hissing at me, wanting me dead.
Kürekleri çekerken, uçan balıkların karanlıkta uçup kaybolmadan önce sudan fırlayarak kanatlarının pırpır edişini duyuyordu.
And as he rode, he heard the trembling sound as flying fish left the water and the hissing their stiff, set wings made as they soared away in the darkness.
Yılan gibi tıslayıp fıslarlar
Hissing and fizzing like snakes
Bizim şu fısıldayan arkadaşımız yine geldi!
Oh, there's our hissing friend again!
Kulağıma tıslamayı bırak.
Stop hissing in my ear.
Muhasebe yazıhanesinde habire bardak sesinden ve gaz hışırtısından... hiç hazzetmem.
I don't like the constant clinking of glasses in the counting house... and the hissing of gas.
- Senin kadar değil.
( Hissing )
Karbondioksit vanasını kırdı.
( GAS HISSING ) It's forcing a tube valve off the wall. It's...
Birbirlerine tıslıyorlardı.
They were hissing to each other.
Dogal bir isik feneri gibi, gözkirparak tisliyor.
A natural lighthouse, blinking and hissing.
Ya öyle, ya da beni ıslıklıyor.
Either that, or she's hissing me.
[Hidrolikler tıslıyor]
[Hydraulics Hissing]
( Yuhlarla ve ıslık çalarlar )
( Booing and hissing )
( Yuhalama ve ıslık sesleri )
( Booing and hissing )
Islık çalan ve avlunun bir köşesinde birbirine sokulan kazlara baktığımda aniden bir süre için taşı saklayabileceğim bir yer bulduğumu anlayana kadar çok endişelendiğimi hatırlıyorum.
I remember that my stomach wasn't gonna stop feeling like a bag of ferrets till I found somewhere to hide the stone for a while, when suddenly, I looked at the geese, which was hissing and huddling in the corner of the yard.
Aman Tanrım!
[Growling, Hissing] Oh.! God.
Tim, bak ateşin üzerinde puding nasıl fokurduyor!
Tim, listen to the pudding hissing on the fire!
Odayı arşınlıyor, fısıldaşıyorlardı.
They were hissing.
Sonra her ikisi de özellikle de Siyonist lider yeniden fısıldayıp tıslıyordu.
both of them, particularly the Zionist leader... He was again, like, whispering, hissing to me.
[KEDİ TISLAR]
[CAT HISSING]
[Hava tıslaması]
[Air hissing]
Sean!
Sean! [hissing] Sean!
Merak etme ölmezsin.
You'll live. - ( hissing )
Eli! Al, nasılsın?
Why, hissing and booing you actually seems to energize the whole convention.
Seks değil bu
[BOOING HISSING]
Pekala, sanırım sana doğru anlatamıyorum.
Bug spray. [SPRAY HISSING]
- Tıslıyor!
-'Tis hissing!
Bu tıslayan yüzük!
... that hissing ring!
Oh, bak.
- [Hissing]
Kedilerden nefret ediyorum.
Next thing, this hissing ball of fur came at my face. I hate cats.
[Radyatör ıslığı Motor homurtusu, Hırıltı]
[Radiator Hissing, Engine Knocking, Wheezing]
Metaforla söylesek bir hançer gibi saplanır jilet gibi keskin, ve kızlık zarı gibi hassas.
with a metaphor hissing like a dagger... as sharp as a canine, as lacerating as a hymen.
Yuhlamak ve hısss'lemek gösterinin parçası değil.
Booing and hissing are not part of the show.
Yuhlamak ve hisss'lemek gösterinin parçasi degil.
Booing and hissing are not part of the show.
Kalabalık ıslık çaldığında ve yuhaladığında ve size tükürdüğünde.
while the crowd is hissing and booing and spitting on you.
Tıslayıp tırnak gösterdiği için bunu hak etti...
The fuckin'cat had it coming, hissing and making claws...
Rakip takım sahaya çıkınca seyirciler yoğun bir şekilde ıslıklamaya başladı.
Spectators started hissing heavily, when the opposing team came to the ground.
Bununla ben ilgilenirim. ( SerIing ) Peki bu Huey mürettebatı, aa, son kurtarma sırasında karşı ateşe devam mı ettiler?
I'II take that. ( steam hissing ) ( SerIing ) And this Huey crew, they, uh, returned fiire all through the fiinalrescue?
Oh-oo-oo!
- [Hissing] - Oh-oo-oo!
Bozuk anodin devreleri tıslama sesi verir
Defective anodyne circuits make a hissing sound.
Fırlatmanın olacağı gece, rampaya gittiğinizde, aracın canlı olduğunu hissedersiniz ve rüzgar eser tıslamaları ve çınlamaları duyarsınız ve arkadaşlarınızın tüm ilgisi sadece sizin üzerinizdedir.
The actual night of the launch, when you go to the pad... the vehicle is alive, and the wind is blowing... and you hear the hissing and clanking... and the only people that are there are the folks that strap you in. - Thanks a lot. - All right.
Dişlerini birbirine sürttüğünde ses çıkarması normal bir şey mi?
is it normal for your teeth to make noises like a hissing or a chirping?
Himalaya Dağları'na Hoş geldiniz
[WIND HISSING]
Phoebe!
[hissing] Phoebe!
O günden beri iyileşmedi.
Iris ran screaming into the street, her backside hissing. She hasn't been the same since.
- Parasız.
[Gas Hissing]
Neden siz çekip gitmiyorsunuz?
( hissing )
Bunun olabileceğini söyledim sana.
[booing, hissing] I told you this may happen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]