Honesty traducir inglés
2,458 traducción paralela
Beni dürüstlük polisi olarak görün.
Consider me the honesty police.
Dürüstlük harika bir şey. Ve tekrar söylüyorum, rehabilitasyonun sana bu kadar iyi gelmesine çok sevindim.
Well, honesty is great, and, again, I'm really glad that rehab is working so well for you.
Gururumu kıran dürüst eleştiriniz için teşekkürler.
Thank you for your unsolicited soul-crushing honesty.
Hayatımda artık biraz dürüstlük olsa fena olmaz.
I could use a little more honesty in my life.
Pozitif destek negatif destek dürüstlük.
Positive reinforcement, negative reinforcement, honesty.
Bu da dürüsttü.
More honesty.
Dürüst olmanın vakti geldi anlaşılan.
I see it's time for some honesty.
Ama hepsinin temelinde dürüstlük yatar.
But they are all based on honesty.
Bağımlılar dürüstlükleriyle ünlü değildirler.
Druggies are not known for their honesty.
Açıkçası burada neyin yanlış olduğunu göremiyorum?
- HONESTY, I DON'T SEE WHAT'S SO WRONG HERE.
Çıplak olarak resim yapmak oldukça dürüst bir yer oluşturmanız için sizi zorlar.
Painting in the nude will force you to create from a place of total honesty.
Dürüstlük ne güzel şeymiş be.
Man, honesty feels good.
Açık söylemek gerekirse, sen hiçbir şey yapacak durumda görünmüyorsun.
In all honesty, you don't look to be in a condition to do anything.
Dürüstlük de bir erdemdir.
Honesty has its virtues.
Dürüstlüğünüz çok hoş.
Your honesty is refreshing.
Yeni çıkan "dürüstlük politikası" gibi bir şey var ve bence oldukça iyi olacak.
We have this whole, you know, new honesty policy thing, and, um, I think it's gonna work out great.
Ve dürüstlüğe değer verdiğini biliyorum.
And I know you value honesty.
Tüm olayı güven ve-ve dürüstlük, onunla sahip olamayacağım iki şey.
She's all about trust and-and honesty ; two things that I can never have with her.
Tamam! Dürüstlük... kötü tercih.
- OKAY, HONESTY...
Senden bir parça dürüstlük beklediğim için özür dilerim.
I'm sorry for expecting a little bit of honesty out of you.
Dürüst olduğun için sağ ol, Rose.
Thank you for your honesty, Rose.
Aferin! Dürüst olduğun için sağ ol!
Yeah, thank you for your honesty.
Gerçekten...
Honesty.
Onun iyi yürekliliği iyilikseverliği dürüstlüğü cömertliği her tarafıma yayıldı.
His goodness, his... Kindness, his honesty, his generosity of spirit... Has rubbed off.
Ama artık gerçekleri ortaya dökmenin ve tekrar güven sağlama zamanı tamam mı?
But it's t'se for us to clear the air and get a little honesty going, okay?
Powell ve Pressburger, savaşın travmasını dürüstçe sergileme ve romantik sinema tarzı arasında seçim yapmaya gerek olmadığını gösterir.
Powell and Pressburger showed that moviemakers didn't have to choose between honesty about the trauma of war and the high style of romantic cinema.
Doğruluk benim için çok önemlidir.
Honesty is very important to me.
Buna rağmen, hapishaneye karşı tazelenen bir dürüstlük var.
Although, there's a refreshing honesty to prison.
Dürüstlüğümü sevdiğini sanıyordum.
I thought you liked my brutal honesty.
Dürüst davranmanı takdir ediyorum.
Well, I appreciate your honesty.
Burada iyileşme iki temek şeye dayanıyor sorumluluk ve tamamen dürüstlük.
Recovery here is based on two core principles... responsibility and total honesty.
Şey, dürüstlük acımasızdır, bu yüzden bu sadece dürüstlük sanırım acımasız dürüstlük.
'Well, honesty is ruthless so I suppose it's just honesty...'ruthless honesty.'
Beraber bir aile kurabiliriz, ama aile güven ve dürüstlük üzerine kurulur.
We could make a life together, a life built on truth and honesty.
Yeni doğan güneş, taze hava ve yeni bir dürüstlük getirdi.
The rising sun of the new decade brought fresher air and new honesty.
d Parenthood 3x10 d Bay Dürüstlük Orijinal yayınlanma tarihi 22 Kasım 2011 Çeviren : cbalkan d May God bless and keep you always d d and may your wishes all come true d d may you always do for others d
♪ Parenthood 3x10 ♪ Mr. Honesty Original Air Date on November 22, 2011 ♪ May God bless and keep you always ♪ ♪ and may your wishes all come true ♪
Oğlumuzun dürüstlüğünü sorguluyor.
She's questioning our son's honesty.
New York Borsa'ya dürüstlüğü getirmesi beklenen adamın en az soruşturduğu kişiler kadar yozlaşmış olduğu ortaya çıkar.
The man who's supposed to bring honesty to Wall Street is shown to be as corrupt as those he's investigating.
Dürüstlüğünüz için teşekkür ederim.
Thank you for your honesty.
Kenavar için dürüstlük pek de iyi değil.
Honesty is not a good color on The Kenster.
Bunları son görüşün oldu dürüstlük dahil.
and that's the last you'll see of any of those things, including honesty.
Çünkü ilişkimiz dürüstlük üzerine kurulu.
Our relationship is based on honesty.
Hayatın dürüstlükten o kadar yoksun ki korkuyu yakınında hissettiğin an, en yakın kapıdan kaçıyorsun.
Your life has been so starved of honesty that the second you feel it creeping around the corner you are out the nearest door.
Ama bu kültürde çok fazla dürüstlük var bizde olmadığı kadar.
But there is a lot of honesty in that culture that we don't have.
Tam olarak anlayamadım, ama dürüstlüğü beni çok etkiledi.
I didn't understand all of it, but I was very impressed by the honesty.
Dürüstlük, Türkiye'den dürüst ve muhteşem filmlerin çıktığı, Romanya'ya akar.
This honesty flowed from Turkey to Romania, where great new honest pictures like this one emerged. Welcome to new Romanian cinema.
Dürüstlüğün için sağol.
Thank you for your honesty.
Seçmenler için dürüstlük önemlidir.
Honesty is important to voters.
Yüz yüze görüştük, gerçekleri anlattım. Bunu yapma gereğini hissettim. İlk başta güldü sonra benimle konuşmaya başladı.
It's best to just tell the truth and be yourself, face to face so that's what i did at first she laughed... then started talking to me gradually she said she liked my honesty now you sneaky bugger be honest with me... are you guys buddies buddies or buddies buddies?
Saygı ve dürüstlükle.
With respect and honesty.
Senin adına sevindim.
I'm happy for you, and in all honesty,
Ve dürüst olmak gerekirse yeteneksiz olmandan dolayı biraz da şaşırdım.
I'm also surprised, because of your modest level of talent, and in further honesty,