Hostel traducir inglés
519 traducción paralela
Jamaika Tavernası yüzünden! Ama inmek istiyorum!
This is the hostel of Jamaica!
Beni Jamaika Hanı'na bırak! Hemen geri dön!
because of you, I missed the hostel.
Diyelim ki bu sızıntı mallar hana girmeden önce oluyor.
Suppose there is a loss and suppose that it takes place between the hills and the hostel.
James Trehearne. Dün gece handan kaçtık.
We fled from the hostel.
Ama yerini sadece esas liderleri biliyor. Çeteye bilgiyi vermek için bu akşam... Jamaika Hanı'na gitmek zorunda.
But they will not know to where the coast until the true leader gives information and why it should go tonight at the hostel.
Hemen birlikte hana gideriz, arabacım da garnizona mesaj gönderir.
We will immediately at the hostel and will check my messages the garrison Toureou.
Bana bu çetenin Jamaika Hanı'nı üs olarak kullandığını ve elinde ev sahibiyle suç ortaklarını darağacına göndermeye yeterli kanıt olduğunu bildirmiştir.
he informs me that these offenders are based at the hostel of Jamaica and gathered evidence sufficient to hang
Sen hana gitme, ben giderim.
You don't go to hostel, I go to hostel.
HEROES MOTELİ
HEROES HOSTEL
Açıkçası, böyle bir yerde yaşayan bir papaz görmek beni şaşırttı.
I'm surprised to see a priest living in this hostel.
Burası suçlulara özel bir yurt değil ve ben senden emir almam.
This is not a hostel for criminals and I don't take orders from you.
En önemlisi, yurtluğun yanması yüzünden seni suçluyorlar.
To top things off, they are implicating you in the fire that destroyed the hostel.
Neden okul yurdunu bıraktığını söylemedin?
Why didn't you tell me you'd left the student hostel?
Neden onu Pergusa'daki gençlik yurdunda aramıyorsunuz?
Why don't you look for her at the youth hostel in Pergusa?
Pansiyoncu kadın, yakınlardaki şu yurttan sana bahsetti mi?
Did the landlady tell you about this hostel near by?
Kendimi şımartmak için Kurtuluş Ordusu oteline gittim.
I allowed myself to be pampered at a Salvation Army hostel.
Ayrıca delil olarak yüz pudrası ve Kurtuluş Ordusu yatakhanesi var.
And we have the evidence of the face powder and the Salvation Army hostel.
Bir gece önce, Blaney, Kurtuluş Ordusu'nun yatakhanesinde yatmış.
No, Blaney slept in a Salvation Army hostel the night before last.
Geçen hafta şahane bir şey gördük biliyor musun, hastanedeki hemşirenin göğüsleri, kıçı, külodu.. Ooohh.
We saw a great thing last week... you know, a nurse up at the hostel... tits, bum, panties, the lot.
Senin kız pansiyondaki yangında mahsur kalmış.
Your girl is stuck in the hostel fire! "
pansiyonun banyosunu hatırlıyormusun, hiç kimse yerden sabun almazdı!
Back in the hostel bathroom, no one would pick up the soap!
Silver Lining Oteli, bunu unutma.
Silver Lining Hostel, remember that.
- Bunu senin otelin yakınlarında bulduk dün gece.
- We found it outside your hostel last night.
Bir pansiyonda.
He's in a hostel.
Yurtta 23 : 23 da.
At the hostel it's 23 : 00.
Şimdi gençlik pansiyonu olarak hizmet veriyor.
It is now a youth hostel.
Şu adam pansiyona kestirmeden gelmemizi istemedi. Fakat uzun bir yürüyüş yapacağız.
This man does not want to take the shortcut to hostel far but is walking down the road.
Bitişikteki lanet pansiyon sakinleri!
Cursed hostel.
İkinci karısı onu bırakıp gitmiş, bitişikteki gençlik pansiyonunda kalıyor.
His second wife left him, and hides in youth hostel.
- Pansiyonda mı kalıyorsun?
Do you stay in the hostel?
Pansiyon, evet.
- Hostel, yes.
Şey, benim bir yabancı tehdide ihtiyacım vardı, bilirsiniz, o turist kızların araziden geçerken yabancı aksanla konuştuklarını duyuyordum.
Well, you need a foreign threat, and listening to the girls from the hostel speaking with a foreign accent,
Orada uzun süre kalmadı, üstünü değiştirip, gençlik pansiyonunda kalan İtalyan kızın kılığına girdi.
Did not stay there long, because they change the guise of an Italian girl who was staying in the hostel.
Bu bayan kayıkhaneden çıkar Zamanı kullanarak Leydi Stubbs'ın şapkasını suya bırakır ve pansiyonuna geri döner.
So this lady goes of the boathouse and gives you time to take to the water Hat Lady Stubbs, and returned to the hostel.
Birkaç kez öğrenci yurduna gittim.
I went to the hostel several times
Alter'i Yeni Göçmenler Yurdu'na götürmem gerekiyor ve sizde bizimle gelirseniz onun için iyi olur.
I have to take Alter To the New lmmigrants'Hostel and... if you could come with us it could do him good.
Alter her zamanki gibi sessiz, Bay Gantz sürekli özür diliyor... ve annemde anlayışlı görünüp Göçmenler Yurdu'nun o kadar da kötü olmadığını söylüyordu.
Alter was quiet as usual, Mr. Gantz apologized a lot, and mother showed understanding, saying : Immigrants Hostel isn't so bad, and only I was happy with the trip.
O yurtta çok yalnız.
He's so lonely there in the Hostel.
Beni Lower Dell Öğrenci Yurdu'na bırakabilir miydiniz?
You couldn't drop me off at Lawdale Youth Hostel, could you? If you are going that way.
Yo. Öğrenci yurdundaki akşam yemeğime geç kalmak istemiyorum da.
I just do not want to be late for my dinner at the youth hostel, that is all.
Yurdu ihmal edebilirim, o halde?
I can forget the hostel, then?
2 hafta boyunca yurttan dışarı çıkamazsın.
You will not be allowed to leave the hostel for two weeks.
- kaldığım evde
In my hostel.
bu erkeklere ait bir pansiyon.
This is a boy's hostel.
Ben, öğrenci yurdunda kaldığını sanmıştım, ama orada kalmadığını öğrendim.
I had been to your hostel, but I learnt that you don't stay there.
O gece otelde uyurken, bir anda içeri bir grup adam girdi. Ellerinde silahlar ve zincirler vardı.
That night we were asleep in the hostel when this army of company men smash in with guns, and clubs and chains.
- Kız yurdunun yakınlarında koşu yapar.
- He jogs near the Ladies Hostel.
Eğer kalacak yer istersen, bir tane biliyorum.
If you need a hostel, I know one.
- Oraya gidemezsiniz.
- At the hostel in Jamaica?
Ama sizlerin Jamaika Hanı'nda ne yaptığınızı bilmiyorum.
- The hostel? - And what are we?
Jamaika Hanı'ndaki kaçakçılardan biri...
It is the band of smugglers the hostel in Jamaica.