Hukuk traducir inglés
5,891 traducción paralela
Bir hukuk firmasında sözleşmeli eleman olarak çalışmıştır.
Former contract worker in general affairs at a law firm.
Hepiniz merak içindesiniz oradaki kadın ile bebek yüzünden mi evlendim ayrıca hukuk firmasında sözleşmeli eleman mı, değil mi?
What everyone is curious about is my relationship with that woman. You guys are curious if we got married because of the baby, and whether or not she really worked in general affairs as a contract worker for a law firm, right?
Konu hukuk olduğunda sen bizim içerideki gözümüz kulağımız olacaksın.
You're gonna be our eyes and ears inside law enforcement.
Sherman'ı evlat edinmek için Hukuk Mahkemesinden hak kazanmıştım.
I won the right to adoption Sherman in court.
Benim hukuk diplomam var! Ben bir öğretmenim!
I'm a teacher!
Hukuk firmasının dışına çıkmayı severim.
I love gettin'out of the law office.
Ben bu yüzden hukuk okudum.
That's what I went to law school for.
Jerry hukuk işlerinden anlamadığımı biliyorsun.
Jerry, you know I don't know what none of this legal shit mean.
Hukuk birimi başsavcıya danışmamızı söylüyor.
Legal has advised me to refer up to the Attorney General.
Kendisi Birleşik Devletler Milli Güvenlik Konseyi'nde Üst Hukuk Danışmanı.
She's a Senior Legal Adviser at the US National Security Council.
Üniversiteye ve hukuk fakültesine gidip yaşıtlarımdan 5 yıl sonra mezun olacak kadar çok.
Bad enough to have gone to college and law school five years after my peers had graduated.
Üniversitede hukuk okuyor.
He's studying law at the university.
Hukuk bölümünün son yılını da tamamladım.
I cleared my final year of law.
Hukuk okulundan sonra iyi bir şirkette işe girdi. Sonra Pasadena'da kendi yolunu çizmeye karar verdi.
After law school, he went to work for a fancy firm, and then decided to go out on his own in Pasadena.
Kendi hukuk şirketimi kurdum ama karşılığını vermedi.
Set up my own law firm, and it didn't pay off, you know.
Heimann Rose'dan Stan Gould'u işe almışlar. Başarılı bir Yahudi hukuk şirketinden.
They've hired Stan Gould of Heimann Rose, which is a hotshot Jewish law firm.
Her Hukuk Bölümü her sıradan adamın hayatını bir gazete gibi değiştirdi.
Every Legal Department.. " Has turned the life of every common man like a newspaper.
İnandığınız hukuk bu mu?
This is the law you believe in?
James Trellick, Hukuk ve Ticari İlişkiler Müdürü. Acımasız, ahlaksız, adamın dibi.
James Trellick, Head of Legal and Business Affairs Ruthless, amoral, top bloke.
İki tanesi hukuk müşavirinizden taahhütlü gelmiş.
Two of them are certified letters from your solicitor.
- Hukuk işleri nasıl gidiyor?
- Welcome back, Jake. - How's the law? - Oh, always good.
Hukuk kurallarının hangi trafında olduğun belli bile değil.
It's a fine line, which side of the law you even belong.
Oxford uluslararası hukuk birincisi.
Majored in international law at Oxford. Top of her class.
- Hukuk adamı.
- A man of the law. - Yeah.
San Francisco'da, hukuk fakültesini bitirmek üzere.
She's finishing law school back in San Francisco.
Babamı mutlu ettin, sana para verdi, çünkü "hukuk fakültesi" ne gidiyordun
You made him happy, he gave you money because you were going - to "law school" and that's such a great thing to do.
Hukuk fakültesi gerçek bir şey.
It's a real thing.
Ve o geçirdi... o kadar geçirdi Farklı bir çok şey öğrenmek, ve aynı zamanda değil sadece bütün Hukuk sistemi ama, Her şey etrafında teknoloji ve vaka.
And she's had a... she's had to learn a lot of different things, and also not only just the whole legal system but, uh, everything around the technology and the case.
Bu, 7 büyük tütün şirketini temsil eden hukuk firması değil mi?
Which is the same law firm that represented the big seven tobacco companies.
Daniel, hukuk dairesinde çalışıyordu.
Daniel worked downstairs in Legal.
Danny hukuk dairesinde çalışıyordu.
Danny worked in the legal department.
YSEB bursuyla Maryland'a gitmiş. Irak'ta görev almış. Hukuk diplomasını KCÜ'den almış.
ROTC scholarship to Maryland, did a tour in Iraq, got his law degree from UNC.
Hukuk kurallarının hâlâ var olduğu küçük bir kasabaya taşınmanı tavsiye ederim.
You should move to a small town, where the rule of law still exists.
James Mcgill hukuk bürosu. Kimi aramıştınız?
Law offices of James McGill, how may I direct your call?
Vanguard Hukuk nasıl olur?
How about "Vanguard Law"?
- Gibraltar Hukuk da iyi... - Dur, dur bir!
Or "Gibraltar." Ple...
Aslında, artık Harry. Hukuk fakültesinden mezun olduğumdan beri.
Actually, it's Harry now, ever since I graduated law school.
- Ben hukuk okumadım.
I did not study law
Chicago'da Hukuk Fakültesini bitirdim ve sonra burada bir hukuk firmasından teklif alınca burada kalmaya karar verdim.
I went to law school in I went to law school in chicago, and then, when i got Chicago, and then, when i got accepted into the law firm here,
Hukuk şirketindeki Bilgi İşlem bölümü cep telefonunda kötü amaçlı yazılım bulunmuş...
The IT department at his law firm found malware on his cell phone...
Jake'in hukuk şirketinde ömür boyu çalışmama şu kadarcık kaldı.
I'm this close to getting offered the job of a lifetime with Jake's law firm.
Bulmamız zaman aldı ama Babylon'un sanal para hesabı Cayman Adalarındaki bir hukuk firmasının web sitesine kadar uzanmış.
It took some digging, but we found Babylon's big coin wallet listed on a website belonging to a law firm in the Cayman Islands.
Bu zaman zarfında, hukuk müşaviri tutmanızı öneririm.
In the meantime, I suggest you obtain some legal counsel.
Hukuk fakültesine falan giderim ben de.
Maybe I'll go to law school or something.
Fwar, Dips, Winshares, Gritt, Babip, Pecota, Vorp ve Eckstein Hukuk Bürosu'ndan ben avukat Trevor Nelson.
I'm attorney Trevor Nelson with the law firm Fwar, Dips, Winshares, Gritt, Babip, Pecota, Vorp, and Eckstein.
Meg, günışığım, Tallahassee'den kuzeye, Yankee memleketine hukuk okumaya gitti.
There's Meg, my sunshine, who went north to Tallahassee to study law up in Yankee country.
Ben Boise, Idaho'daki hukuk firması Hart, Stebbins Pena'dan Ryan Pena.
This is Ryan Pena from the law firm of Hart, Stebbins, and Pena in Boise, Idaho.
Hukuk olabilir ya da kilise?
The law, perhaps? Or even the church?
- Dewey Crowe'un saçının teline dokunamazlar yoksa taciz olur. Federallere, özellikle de Raylan Givens'a açıp kazandığım hukuk davası yüzünden.
They can't touch a hair on Dewey Crowe's head, else it's harassment, on account of the civil suit that I won against the federals, particularly Raylan Givens.
- ve bu muhteşem bir şey. - "Hukuk fakültesi" mi?
- "Law school?"
Bugünlerde hukuk hep kadının yanında.
These days the law is with women