English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ H ] / Huseyin

Huseyin traducir inglés

49 traducción paralela
Koğuş. [ALARM SESİ] - İçeride bir hadise mi var?
Huseyin Karakus, dormitory 2.
Çakır'dan Uzunların Hüseyin'dir bu.
- That must be Huseyin.
SADDAM HÜSEYİN'İN GİZLİ KARARGAHI
SADDAM HUSEYIN'S CANDIAN
SADDAM HÜSEYİN'İN GİZLİ KARARGAHI 16 : 03
SADDAM HUSEYIN'S CANDIAN 4 : 03 P.M.
SADDAM HÜSEYİN'İN GİZLİ KARARGAHI H.Q
SADDAM HUSEYIN'S CANDIAN H.Q.
SADDAM HÜSEYİN'İN GİZLİ KARARGAHI H.Q 16 : 05
SADDAM HUSEYIN'S CANDIAN H.Q. 4 : 05 P.M.
- Hüseyin'i sordum, orada iki tane asker vardı. Onlar dediler ki...
I asked for Huseyin, there were two soldiers, they went inside and stayed.
Birbirlerine sordular telefon ettiler birbirine dediler öyle Hüseyin adında birisi kesinlikle gelmedi buraya bu gece.
They asked each others and said no one... called Huseyin came here, for sure.
Onlar gitti geldi. Evet dedi Hüseyin burada. Bu öğleden sonra dediler.
They went in and said, yes Huseyin was brought here just this afternoon.
Onun küçük kardeşine dedim götür büyük bir karpuz Hüseyin'e dedi ki Hüseyin burada yok.
I told the brother, take this melon to Huseyin... he said Huseyin is not there.
Görevli Türklerden biri Hüseyin Rauf'tu.
One of the Turks on the mission was Huseyin Rauf.
33 numara, Huseyin Emadeddin.
Number 33, Hussein Emadeddin.
Huseyin, bir dakika...
Hussein, wait a minute...
Huseyin.
Hussein.
Dinliyor musun, Huseyin?
Are you listening, Hussein?
Huseyin millete borç para verir, öyle ki faizini harcasa bitmez.
Hossein lends people money. And his interest is just below the rest.
- Afiyet olsun Hüseyin Ağa. - Sağ ol.
Bon app, tit, Huseyin Agha.
Allah'ım, ( huzuruna ) varacağım gün Hüseyn'in şefâatini bana nasip eyle, ve indinde, İmam Hüseyin ve canlarını Huseyin'in yoluna feda eden ashabıyla birlikte, durmam için ayağıma sebât ver Allah'ım.
O my Allah make available for me the recommendations of Husayn on the day I present myself before You, let me stand firm in safety before You on account of my sincere attachment with Husayn, along with him and his comrades, who sacrificed everything they had for Husayn, peace be on him.
Hüseyin.
Huseyin.
18 vilayetin 14'ü ıraklıların... BM İÇİNDEKİ IRAK BÜYÜKELÇİSİ... İsyancılar onları kontrol etti... General Schwartzkopf ne zaman Saddam Huseyin'e yardım edecek... savaş helikopteriyle... isyancıları bastıracak, adamlar, Kadınlar ve çocuklar.
AMBASSADOR DE IRAQ EN THE UNO... the rebels were controlling them... when general Schwartzkopf it allowed Saddam Hussein... to use the helicopters of combat... to massacre the rebels, men, women and children.
Amerikan hükümetiyle bağlantılı bazı arkadaşlarım Irak'taydı ve Saddam Huseyin'in saklı hazinesinin nakit, altın ve mücevher şeklinde büyük bir parçasını buldular.
Some associates of mine connected with the US government were in Iraq, and they discovered quite a sizable portion of Saddam Hussein's hidden fortune in the form of cash money, gold and jewelry.
- Kolay gelsin, Hüseyin.
Good afternoon, Huseyin.
Hadi kolay gelsin, Hüseyin.
Have a nice day, Huseyin.
- Alo, Hüseyin abi.
Hi, brother Huseyin...
Hüseyin abi...
Brother Huseyin...
Hüseyin beni yönetim kuruluna alıyor.
Huseyin has nominated me for the administrative board.
Evet, Hüseyin Abi, konuşmamız lazım.
Yes, Huseyin, we need to talk...
Hüseyin Abi, neler oluyor?
Huseyin, what's going on?
- Metin, artık kendine gel ailen burada, Hüseyin'in yanında değil.
Metin, behave yourself! Your family is here, not by Huseyin.
Hüseyin'i istiyorum.
I want Huseyin.
İşin ucunda Hüseyin var.
I know that Huseyin is the backroom man.
Hüseyin'in yaptıklarını henüz kanıtlayamıyoruz.
We can't prove Huseyin's illegal actions yet.
Canlar, kapı bir komşularım oğlumu dualamadan, okunmadan öylece mezara götüren Hüseyin Dede'den ve Bektaş Sofu'dan bunun hesabını vermesini istiyorum.
Brethren, neighbours I ask for an explanation from Huseyin Dede and Bektas Sofu as to why they insist on sending my son to the grave unblessed.
Sen Hakk'ın değil, Hüseyin dedenin sofususun.
- You're Huseyin Dede's man, not God's.
Hüseyin Waabri.
Huseyin Waabri.
Ve sonra biz bu tekniği tekrar Saddam Huseyin tarafından katledilmiş Kürt ailelerini tanımlamak için kullanmak zorunda kaldık.
And then we had to use it again to identify entire Kurdish families that were slaughtered by Saddam Hussein.
Alayınızı çok beğendim, Hüseyin Avni Bey.
I find your regiment very impressive, Huseyin Avni Bey.
Hüseyin Avni Bey bayram namazı bitiminde, selamlaşma sonrası şehit olmuş, komutanım.
Huseyin Avni Bey... Sir, right after the Bairam prayers he became a martyr.
Saddam Huseyin Kuveyt'i işgal etti ve Suudi Arbistan'ın liderleri fark etti ki bütün teçhizatlara, uçaklara füzelere, bombalara ve radar sistemlerine rağmen ülkeleri bunları düzgünce kullanıp kendilerini Saddam Hüseyin'e karşı koruma kabiliyetinden yoksundu.
Saddam Hussein invaded Kuwait and the leaders of Saudi Arabia realised that, despite all this hardware - all the planes, the missiles, the bombs and the radar systems - that their country was incapable of using it properly to defend itself against Saddam Hussein.
Hüseyin Rakka'da savaştı. Şeyle...
Huseyin fought in Raqqa with the...
Peki Hüseyin?
And Huseyin?
Hüseyin ölünce, Bora'nın ailedeki son iyi adam olduğunu bildim.
After Huseyin die, I know Bora is last good man in our family.
Ses Editörü EMİR HÜSEYİN GASSEMİ
Sound Editor AMIR HOSSEIN GHASSEMI
Müzik HÜSEYİN ALİZADE
Music HOSSEIN ALIZADEH
[HÜSEYİN DEDE] 2 ay içinde de Cem'ler başlayacak.
The Cem rituals will begin in the village in two months.
[HÜSEYİN DEDE] Köye geldiğimde konuşurum.
I'll have a word when I come.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]