Hükümetin traducir inglés
2,608 traducción paralela
... kanunları düzenlemek ve hükümetin hareketleri ve kararlarını denetlemek...
.. keeping an eye on the actions and decisions of Government...
Hükümetin bugünkü haliyle ilgili görüşünüz nedir?
What is your view of the government today?
Anlamaya başladım ki, Frederick, vatansever olmak ve aynı zamanda, iktidardaki hükümetin bilgeliğini ve doğruluğunu, sorgulamak ve değerlendirmek mümkün.
I have come to understand that it is possible, Frederick, to be a patriot and at the same time question and judge the wisdom and rightness of the government in power.
Hükümetin gayri resmî Albay Nasser'ı yok etme girişimlerini açığa çıkarmak savaşın olduğu bir zamanda, ülkenin istikrarını bozabilir. Zaten zayıflamış bir başbakana bunu yapmayı istemezdik.
To reveal the government's unofficial attempts to destroy Colonel Nasser might destabilise the country at a time of war, and we wouldn't do that to an already weak Prime Minister.
Hükümetin bununla neler yapabileceğini bir düşün.
Just think about what our government could do with it.
Bu şey hükümetin eline geçerse diktatör senaryoları yaşanır.
I mean if the government gets their hands on this, that's the ultimate Big Brother scenario.
Bence Amerika halkını umurunuzda ve onlar için en hayırlısını düşünüyorsunuz. Ayrıca bazıları bu hükümetin devrilmesi için var gücüyle çalışıyor.
I think you care about the American public, and what's best for them, is this administration, although some people are working very hard to undermine it.
'İnsanlar karışık görüşlere sahip Hükümetin bu kararı.'
'People have mixed views on this decision of the government.'
Kocası masum bir adam olarak hükümetin elinde ölürse huzura mı erecek sence?
An innocent man, dies at the hands of the state?
Hükümetin sürekli bize koyduğu engellemelerin kalkmasından bahsediyorum.
I'm talking about freedom from the stranglehold of government.
Gördüğünüz üzere hükümetin çabası başarılı oldu. Artık hiçbir ilaç tezgâhı bulunmuyor.
As you can see, this action was completely successful, because there are no longer drug stands.
... Cabeza Demente, hükümetin en yüksek makamlarından emredilen bir nüfus kontrol planı.
Cabeza Demente is a population-control plan ordered from the highest levels of government.
Çünkü özel sektörün yapamadığı şeyleri hükümetin yapabileceğine inanıyorum. Özel işletmelerin gelişmesini sağlayan güvenli ağları sağlamak gibi.
Because I believe in the role of government to do what the private sector can't- - provide the safety net necessary for private businesses to thrive.
Bay ve Bayan Powell... Hükümetin, ailenizin yardımına ihtiyacı var.
Mr. And Mrs. Powell, the government needs your family's help.
Başkan kötü durumdayken bile hükümetin çalışmaya devam ettiğini halkın bilmesi şart.
It's imperative that the public knows that this government can run while he's down.
- Hükümetin silahını mı ele geçireceksin?
- Hacking into a government weapon?
Hükümetin programımıza kaynak sağlaması için çabalarımız devam ediyor ve bazı kişiler bana nasıl destek olabileceklerini sordu.
We are still trying to lobby the Government to fund our community outreach programme, and some people have asked me how you can get involved.
Bu, hükümetin mahkum çalışma izni programı- -
It's part of a federal work-release program where...
Nasıl hükümetin ağ geçiti denetleyicisi olmasında sıkışıp kaldık?
How did we get stuck being the government's gatekeeper?
Hükümetin tepkisi nedir?
What's the Government's response?
Hükümetin değerlendirmek için gönüllü olmaması için.. .. risk içine bizleri koyarak sınıflandırmak neler gerektirir.
It's the Government's unwillingness to assess what needs to be classified that's putting us at risk.
Dinleyin. IIB hiç kişisel şeylerle ilgilenmemiştir. Fakat hükümetin elini zorlamak..
IIB has been no interest in your personal affairs but if there was a criminal act perpetrated to force the Government's hand that's a national security matter.
Hükümetin herzaman sır tuttuğunu söyleyen tek kişi.
She's the one always saying government has to keep secrets.
Mevcut hükümetin düşebileceğini mi söylüyorsunuz?
Are you saying the current government could fall?
Hükümetin liman bölgelerinde çevre kirliliği için yeni standartları var.
Babe has new pollution standards at the port.
Evet, Yahudilere ve hükümetin tüm icraatlarına!
Yeah, and Jews and all the stuff that the government's doing!
Bizi hükümetin paralı uşakları sanıyorlar.
We're soldiers of the occupying government's army.
Seçmenlerden ziyade lobicilere destek veren hükümetin bir köpeğisin sen.
You work for a government who apportions more weight to lobbyists than to constituents.
Hükümetin en prestijli projesi olan "Ortak Geleceğimiz" adlı reform yasasının oylamadan geçmesinden sorumlusunuz.
You are in charge of the implementation of the reform bill the government's most prestigious project,'Our Common Future'.
Hükümetin yasa teklifi kabul edilmiştir.
The government bill is passed.
Bugün, hükümetin reform paketinin son kısmı da geçti.
Today, the last part of the government reform package was passed.
Şu anda hükümetin dağılmaması için çalışıyoruz.
The challenge right now is preventing the cabinet from falling apart.
İster inanın ister inanmayın, hükümetin ne semerle ne de eşekle alakası yok.
Believe it or not, the government isn't into anything seminal or anything of such a lewd nature.
Hükümetin itibarını sarsan her şey muhalefetin işine gelecek değil ya.
The opposition doesn't always love everything that discredits the cabinet.
Ama Başbakan ve Dışişleri Bakanı kamuoyu karşısında farklı konuşunca, hükümetin saygınlığı tehlikeye düşer. - Ama sen- -
But the government's credibility is on the line when the PM and the foreign minister differ in public.
Hükümetin liderliğini Orta Yol Partisi'nin kapması Laugesen'in ahmaklığı sayesinde oldu, ikimiz de biliyoruz.
We both know it was thanks to Laugesen's stupidity that the Moderates got to lead this government.
Hükümetin çoğunluğun desteğine ihtiyacı olmadığını söyleyecek.
She'll say the government doesn't need to be supported by a majority.
Çünkü hükümetin parlamentodaki gücü için bir sınav bu.
- An inquiry debate is a test.
Ancak toplumun bana saldıranı cezalandıramamasının kabahati hükümetin başarısız adli politikasındadır.
However, the government's failed judicial policy is to blame for rendering society unable to punish my assailant.
Şimdi hükümetin yasa önerisi için oylama yapacağız.
And now for the vote on the government bill.
Hükümetin yasa önerisi bir oy farkla kabul edildi.
The government bill passes by one vote.
Nyborg açılış konuşmasında eski hükümetin sağlık hizmetlerini özelleştirmiş olmasının yanlışlığını dile getirdi.
In her opening speech Nyborg expressed her animus against the former government's privatization of health care.
Sağlık reformu, hükümetin erdem savaşına da uyuyor.
The health reform is in keeping with the government's battle of values.
Ailemin bu zorlukları mutlaka aşması ve hükümetin çalışmak için mutlaka huzur bulması gerek.
It's vital for my family to overcome these hardships and for the government to get peace to work.
Myers'e, hükümetin buna fazla karışmadığını, bunun caydırıcı bir şey olduğunu izlendiğini bilen vatandaşların kendi kendilerini denetlediğini bu sebeple tutuklamaların azaldığını söyledim.
I told Myers to counter that the government's actually interfering less because of them, that they're functioning as deterrents and that there have been fewer arrests because citizens are actually self-monitoring their behavior because they know they're being watched.
Canlı ele geçirilen anormaller hükümetin kobayları olacaklar.
The abnormals that are taken alive will end up being government guinea pigs.
Senin kendi hükümetin için çalıştığın gibi, Bende kendi hükümetim için çalışıyorum.
I work for my government just like you work for yours.
Eğer hükümetin güç kaynağını belirleyebilirseniz meşruluğunu, halk desteğini, kurumsal desteği o zaman diktatörlüğün varlığının nelere bağlı olduğunu anlayabilirsiniz.
If you can identify the sources of a government's power, such as legitimacy, such as popular support, such as the institutional support, and then you know on what that dictatorship depends for its existence.
Hükümetin Hanson'a karşı hazırlandığı davaya bir göz atmak istedim.
I wanted to get a look at the case the government was preparing against Hanson.
Hükümetin özel bir takımı ile.. kalede yakalanan teröristler, göz altına alındı götürülüyor!
A special team from Central government has been taken over the terrorists under their custody who we caught them in the fort
Bu hükümetin düzenlemelerinden önceki etkili ürünlerden, yani gözlerinizi kapatın. - Tabi ki.
- Sure.