Hırsız traducir inglés
12,195 traducción paralela
Turşu hırsızı kuzenin başını derde sokacak.
Pickle thief cousin is going to get you into trouble.
Kız da orada oturuyorsa hırsızlık sayılmaz...
If she resides at that address, it's not a burgl...
Yanlız yaşıyorum ve mahallemde hırsızlıklar oluyor.
I live alone, and there have been some break-ins in my neighborhood.
Hırsız ve katilin tekidir.
He is a thief and killer.
Telefon hırsızı kaçıyor!
The phone burglar! He's getting away!
Uzman bir çilingir olmanıza rağmen bu kilidi açamadığına göre usta bir hırsızın bu kilidi açmakda başarısız olacağıdır.
You mean.. when you couldn't pick that lock.. .. then a clever thief would've failed too.
Annesinin ilaç parasını bulmak için sıradan bir hırsız.
.. who went there to steal some money for his mother's medicine.
-... bir hırsız saldırdı.
What if you're wrong?
Ya yangın çıkarsa, ya hırsız girerse ya hırsız dikkatimizi dağıtmak için yangın çıkarırsa?
What-what... what if there's a burglar or a fire, or a burglar who sets a fire as a distraction?
Hırsız olan sen değilsin, o.
He's the thief, not you.
Hırsız bir gelinmiş.
She's a thieving bride. What?
Evet, hırsız gelin.
Yes, Thieving Bride.
Bu saf yüzün arkasında hırsız biri yatıyor.
There's a dangerous thief hiding behind her.
Bu hırsız gelin size herhangi bir isimle yaklaşıyor olabilir.
This thieving bride can approach you with any name.
Hırsız mı?
Thief?
Tek diyeceğim, senin sıradan bir hırsız olduğun.
As far as I know, you're just a plain, simple, fucking thief.
En son baktığınız suç dosyaları bisiklet hırsızlığı ve sarhoşluk.
Your recent criminal cases were Bicycle theft and drunkenness.
Bir hırsız ve yalancı olduğu tamam.
Now we know he's a thief and a liar.
Benim bir hırsız olduğumu bilmiyor musun?
Don't you know I am a thief?
İlk başta hırsız olduklarını sandık çünkü bankaları ve kuyumcuları soyuyorlardı.
At first we thought they were thieves because they were hitting banks and jewelry stores.
- Becerikli bir hırsızım.
- I'm a skilled thief.
Sen hırsız itin tekisin.
You are a scoundrel, a rogue.
Ciddi mi? Hangi yalancı, hırsız, paragöz yosma Vernon gibi bir tatlıştan para koparmaya çalışır?
What kind of lying, thieving, money-grubbing bitch tries to shake down a sweetheart like Vernon?
Mary, evin güvenliğine bakmam için eve hırsız gibi girmemi istedi.
Mary wanted me to break into the apartment to see how good the security system is.
- Hırsız.
Who? The thief.
Bir hırsızın neye benzediğini görmek için.
I wanted to see what a thief looks like.
Kendi kendine çalışan bir hırsız alarmı yerleştiriyorlar. Ne zaman uyusan ya da çocuğunun okulda gösterisi olsa "vuu vuu vuu!" diye çalıyor.
~ They'll fit it with a burglar alarm that will go off every time you fall asleep or when your child's doing some important solo work in the school production - "Woo-woo-woo!"
Dışarıda çok sayıda hırsız, kötü adam var.
A lot of thieves. A lot of bad people out there.
- Lena. - Kimlik hırsızlığı diye bir şey duymadınız mı?
Haven't you heard of identity theft?
Hırsız ödevini yapmakla kalmamış.
All right, so our thief didn't just do his homework.
İz yolcu tarafında yani hırsız bence kendi şoförü tarafından vurulmuş.
It's on the passenger side, so I'm thinking our thief may have been shot by his own wheelman.
Hırsızımızın gerçek adı Radomir Ivanovich.
Our thief's real name is Radomir Ivanovich.
Bosna Savaşı'ndan sonra yeteneklerini kaliteli bir mücevher hırsızı olmak için yeniden tasarlamış.
After the Bosnian War, he repurposed his skills to become a high-end jewel thief.
Şöyle ki... Bu ufaklığı hırsızı ayartmak için kapınızın önüne koyacağız.
You see... we're gonna set this little guy outside your door to lure the thief back.
Hırsız!
Thief!
- Benim şansıma o da araba hırsızıdır.
- With my luck, she's probably a car thief.
- Önce görev gücünün tüm dosyalarına tekrar bakacağız. İkincisi Katil'in tarzına uyan tüm hırsızlık olaylarını kontrol edeceğiz. Üçüncüsüyse onu yakaladığımızda söyleyeceğimiz havalı bir şey bulacağız.
One, reexamine all the task force's files, two, check all B and Es against the slayer's MO, and three, think of something supercool to say when we arrest him.
Hırsızı yakalamama yardım et.
Help me get the thief.
Biz de hırsız falan gelirse diye bir kenara sakladığımız silahı çıkarttık. Silahı pedere verdik ki havaya ateş edip adamın gitmesini sağlasın.
So we took out a small gun that we keep in case of burglaries... and we gave it to the priest so he could shoot a warning shot.
Küçük bir kızken insan hırsızları Fula, Bamana gibi birçok gelip köye kim olduğuna bakmaksızın birçok zenciyi kaçırdılar.
When I was a little girl, the man-stealers would come and take many Negroes from many villages, Fula, Bamana, didn't matter who.
Kaçak yolcu, hatta belki küçük bir hırsız.
Looks like a stowaway, maybe a thief.
Biz hırsızız, hayvan değil.
We're thieves, we're not animals.
Ne yani, hırsız anneleri değil, sadece bebekleri mi istiyormuş?
So the thief wanted the babies, but not the mothers?
Hormonla uyarılmış at doğumunun oldukça zor olduğunu bildiği için hırsız zebraları bu depoya getirdi, ünlü bir at kliniğinde çalışan ünlü bir at doktorundan sadece 100 metre uzağa.
Knowing that induced equine births can be quite troublesome, the zebra thief drives his truck to this warehouse, a mere 100 meters from a renowned horse infirmary with a renowned horse infirmarist.
Zebra hırsızı zor kullanarak Dr. David Chang'in yardımını aldı.
At which point, the zebra thief forcibly enlists the help of Dr. David Chang.
Muhtemelen hırsız 680 kilogramlık zebraları rampa görevi görecek hiçbir şey olmadan yüklemeye çalışırken oldu.
Probably occurred when the zebra thief tried to unload 1,500 pounds worth of zebra without any kind of ramp.
Sonuç olarak, doğumdan sonra hırsız kamyonla kaçmaya çalışıyor ; fakat araç hareket etmiyor. Adam da tayları alıp başka bir araçla kaçmayı deniyor, öyle mi?
So, after the births in the warehouse, the perp tries to drive away, but the truck won't move, so he takes the zebra foals and flees the scene in a different vehicle?
Bence hırsızın tüm bu samanları satın aldığı yem dağıtıcısı orası.
I think it's the feed dispensary where our thief purchased all his hay.
Dün gece, hırsızın zebra yemini ve diğer malzemeleri Federal Yem diye bir mağazadan aldığını belirledik.
And last night, we determined that he bought zebra food and other supplies from a store called Federal Feeds.
Harika, o zaman elinizde hırsızın tarifi var.
Great, so you have a description.
Hırsız çetesindenmiş.
It was an entire gang.