English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ I ] / Iade

Iade traducir inglés

3,984 traducción paralela
Her zamanki gibi öncelikle Amerikan halkına karşı sorumlu olduğumuzu düşünerek hazırladığım bu belgeyi imzalamanızı ve Başkan Grant'in göreve iade talebine itiraz etmekten başka çaremiz kalmadığını...
Understanding, as always, that our first and only duty is to the American people, I have prepared a document for your signatures declaring that we are left no choice but to challenge President Grant's fitness... To again assume...
Sally Langston göreve iade talebimi kabul edene dek herkese her şeyi ispatlamak zorundayım.
Until Sally Langston puts a letter on my desk accepting my reinstatement, I have everything to prove.
Göreve iade talebinizi kabul ettiğimi gösteren mektubun bir kopyası.
It's a copy of my letter accepting your reinstatement.
Spartacus'e indirilen darbe ve Sinuessa en Valle'nin, vatandaşlarına iade edilmesiyle minnetlerini kazanacaksın.
You shall gain their gratitude in blow struck against Spartacus, and return of Sinuessa en Valle to rightful embrace of its citizens.
Zira arzuladığı güç, Tiberius'a iade edildi.
Since Tiberius is restored to imagined power.
Bunların hak sahiplerine iade edilmesini sağlayacağım.
I'll see the contents are returned to their rightful owners.
Şunları iade etmek istedim.
I just wanted to return something of yours.
Sen ileri geri konuşmadan önce Venezuela Konsolosluğu'na nezaket olarak... Birleşik Devletler savcılık makamı Bay Cano'ya suçlu iade duruşması sağladı.
Now, before you sound off, as a courtesy to the Venezuelan consulate, the U.S. attorney's office has granted Mr. Cano an extradition hearing.
Venezuela Konsolosluğu'na nezaket olarak... Birleşik Devletler savcılık makamı Bay Cano'ya suçlu iade duruşması sağladı.
As the court received from the venezuelan consulate, the U.S. attorney's office has granted Mr. Cano an extradition hearing.
Bayan Veronica Martinez'in kanı hâlâ kurumamış ama Karakaş'ta, sizi ülkenize iade ettirmeyi sağlayabilecek önemli arkadaşlarınız var.
You have the blood of señorita Veronica Martinez on your hands, and yet you have important friends in caracas who pull strings to have you extradited.
Kullandıkları her şey iade edilmiş.
Returned everything they used.
Natasha'yı yüzüne gelecek başka bir darbeden korumaya ve bu davayı ait olduğu yere iade etmeye çalışıyorum, yani bize.
I'm trying to save Natasha another fist to the face and get this case back to where it belongs, with us.
Müşteri indirimden yararlanacak miktarda kağıt sipariş etti, yarısını iade etmek istiyor.
A customer who ordered enough paper to qualify for a volume discount now wants to return half the stock.
- Hepsini iade edebiliriz.
We can totally return them.
- Hadi iade edelim. Jeff.
Oh, let's totally return them.
- O zaman parayı iade edeceğiz.
Then we'll give the money back.
extra havluyu iade ediyorum
I'm returning the extra towel, unused...
Öyle görünür bir şekilde değil ama onu iade etmeden önce içini dışını öğrenecekler.
Not in any visible way, but they'll learn her inside and out before they hand her back.
Peki. Birbirimizin evinin anahtarlarını iade ediyoruz.
Then we'll return each other's house keys
Dövmeleri, balayımızı, köpekleri iade edişimizi anlatma demiştin.
You told me not to say anything about the tattoos or about the honeymoon or how we returned the dogs to the pet store.
S.H.I.E.L.D.'ın geri iade departmanı var mı merak ediyorum.
I wonder if S.H.I.E.L.D. has a returns department.
Hayır, çaldığı parayı iade etti. Oğlunu yatağına yatırmadan hemen önce.
No, he returned the money that he stole just in time to put his son to bed.
Araştırmanıza bir göz atabilirsem size otelimde iade edebilirim.
If you'd let me take just a peek at your research, I'd be happy to return it to you at my hotel.
Tüm bekâr mirasçıların malları aile vakfına geri iade edilir.
All assets of any unmarried heirs revert back to the family trust.
Bayan Connolly, polis memurunun iade ettiği anahtar yanınızda mı?
Mrs Connolly, do you have the key the young constable returned to you?
Bir kaç saat önce onu iade ettim.
I returned that a few hours ago.
Birkaç saniye sonra iade edilmemiş tüm kütüphane kitapları resmî olarak gecikmiş olacak.
In just a few seconds, all the unreturned library books will be officially late.
O halde, iade edeceğim.
In that case, I'll pass.
Eski depo satışındaki postalarda buranın adresini bulduk ve iade etmek için bu eşyaların kime ait olduğunu bulmaya çalışıyoruz.
We found a bunch of mail with this address on it in an old storage unit and we're trying to find out who it belongs to so we can return all their stuff.
Birim ile gözden geçirme komitesi, Yarbay Mamuro'nun itibarını iade etti.
Section 9 and the review committee have formally cleared Lt. Col. Mamuro of suspicion.
O makineyi iade edeceksin yoksa o makineden bir kadın çıkarıp onunla yatarsın.
You're gonna return the machine, or you can print out a working set of lady parts and sleep with those.
Üstsüzler plajları olan ve suçluları geri iade etmeyen bir yer.
Oh. Topless beaches and no extradition.
Tutukla ve el koydukları malları iade et.
Arrest and return all the seized goods.
İyi haber, TLK çalıntı madalyonları iade edecek.
Good news. The TLC is returning all the stolen medallions.
Öylece iade edilmezler!
You can't just take them back!
Daha önce geri iade ettiğin Yıldız Safiri yüzüğün.
The Star Sapphire Ring you returned before.
En son gelişinde Safir Yıldızı yüzüğünü geri iade etmiştin, ya şimdi?
The last time you were here, you returned the Star Sapphire Ring, and this time?
Hediye vermenin de seni çok gerdiğini biliyorum bu yüzden aldığın şeyi iade edebilirsin.
And I know gift-giving puts a lot of pressure on you, so whatever you got me, you can return.
Yani o kiliseye gidip vaftizini iade etmekle başlayalım.
So let's start by going down to that church and returning your baptism.
Mektuplarımız, mühürleri dahi bozulmadan bize iade ediliyor!
Our letters are returned to us with the seals not even broken!
Seminerin bilet parasını iade etmiyorlar.
They won't refund me for the seminar.
Ve şu anda da İngiltere'ye iade ediliyor.
This woman is a wanted terrorist who's being extradited to the U.K.
Gloria, birkaç ay önce ödünç verdiğim yemek takımının bir parçasını kırarak iade etmiştin ya hani?
You know, Gloria, do you remember that chafing dish I lent you a couple months back that you returned with a chip in it?
Masuma karşı işlenen suçların karşılığını iade etmek.
The rendering of payment for crimes against the innocent.
Gürültü çıkardığı an genel göreve iade edilecek.
The first hint of a hullabaloo, he'll be returned to General Duties.
- Mektuplar açılmadan iade ediliyordu.
Letters returned unopened.
Genel göreve iade edildin.
You're being returned to General Duties for the present.
Genel göreve iade edildin.
You've been returned to General Duties.
İade-i mahkememde avukatımdı.
She was the lawyer on my retrial.
İade et onları.
Take them back.
İade falan edemem onları.
I'm not taking them back!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]