Ignore traducir inglés
6,414 traducción paralela
Asla reddedemeyeceği bir şey.
Something he can't ignore.
Görmezden gel hepsini.
You have to totally ignore them!
Görmezden geleceksin tabii ki.
You should totally ignore it, of course!
Ve her gün sen bize onları görmezden gelmemizi söylüyorsun.
And every day, you tell us to ignore it.
Böyle bir alayı anlamamazlıktan gelmek zordur değil mi?
That kind of irony is hard to ignore, isn't it?
- Boş ver sen onu.
- You can ignore her.
- Siz diyorsunuz diye bunu öylece görmezden gelemeyiz.
We cannot simply ignore that just because you say so.
Şimdi onları görmezden gelme.
Don't ignore them now.
Sonuç olarak, genişleme şansını görmemek aptallık olur.
In conclusion, it would be foolish to ignore this expansion opportunity.
Evet ama ne zaman sana fikir versem beni görmezden geliyorsun.
But every time I give you advice, you ignore me.
Aslında yapacağın anlaşmaları ve çiğnediğin kuralları göz önüne alınca bir yıl önce tanıştığım Ajan Keen bunları asla yapmazdı.
The fact that you're even thinking about what trade-offs you'd make, what rules you'd ignore... the Agent Keen I met a year ago would have never done that.
Reddet.
Ignore.
Yakında o güzel eski zamanlardaki gibi bizi görmezden gelecekler.
Soon we'll go back to being ignore like the goo ol ays. All we nee is each other.
Stan, yakında dünyanın görmezden gelemeyeceği bir bildiri yayınlayacaktır.
Soon, stan will issue a statement The world won't be able to ignore.
Bu gece bizi sorana kadar onları görmezden gelelim.
We should just ignore them tonight until they ask about us.
Sen onu takma Bonnie.
Kai : Ignore him, bonnie.
Onu reddettim ve TV izlemeye devam ettim.
And I thought... I just ignore her. I was still watching.
Önceleri takmazdım, şimdiyse görmezden gelemiyorum.
I never paid no mind to it. Now I can't ignore it.
O emri yok say!
Ignore that!
- Odayı terk etmemiz gerekebilir.
- We might have to evacuate. ... shouldn't ignore that.
Bu sorunun saldırgan tarafını duymazdan gelip yine de cevap vereceğim :
I'll ignore the offensive implication of that question and answer anyway. Yes.
Bunun yerine hislerini göz ardı edip...
When instead you should ignore your feelings and...
Siz asiller problemlerinizi görmezden gelebilmek için... -... bayağı bir zahmete giriyorsunuz. - Sen hala burada mısın?
You royals sure go to exhaustive lengths to ignore your issues.
Küba'ya saldırı silahları konmasını göz ardı etmem.
I will not just ignore the introduction of offensive weapons into Cuba.
Sırf bir rahibe manastırında saklanmamam borçlarımı görmezden geldiğim anlamına gelmez.
Just because I'm not hiding in a nunnery don't mean I ignore my debts.
Diğer seçenek görmezden gelip dua etmek ve iyileşmesini umut etmek. Küçük kızımın sorununun çözülmesini umut etmek.
The other choice is I ignore it and I pray and I hope that she's okay and I hope that whatever my little girl has goes away.
Arkadaşımı görmezden gelin.
Just ignore my friend.
Hayır. Partiye gitmeyi tercih ederdim. Tıpkı beni aylarca görmezden gelip ihtiyaç duyduğunda beni kullanmayacak arkadaşlarım olmasını tercih edeceğim gibi.
I would rather be at the party just like I'd rather have friends who didn't ignore me for months and then use me when they need help.
Ama bir taraftan da sırf gerçeklerden kaçmak için hoşuma gitmeyen kısımlardan kaçmak istemiyorum.
I also can't ignore the parts I don't like just to avoid the truth.
Kendini zorlar, yanıp sönen ışıkları ve bu dünyanın dikkat dağıtan şeylerini görmezden gelirsen... -... her şeyin üstesinden gelirsin.
If you push yourself and you ignore the flickering lights and the distractions of this world, you can accomplish anything.
Neyse, takma onu.
Anyway, ignore her.
Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki Henry. Ama sen beni görmezden geliyorsun.
I have so much to tell you, Henry, but you ignore me.
Sean'ın ne söylediğini takma.
Ignore what Sean's about to say.
Kızımı kale almayacak mısın Ya başı dertteyse?
You gonna ignore my daughter? What if she's in trouble?
Profesör Baek yazısını getirene dek diğerlerinden kızı görmezden gelmelerini istedi.
Prof. Baek told others to ignore her until she brings her work
Böylece O.Y.İ'ye evdeki katı yiyecekleri elemelerini söyleyebilir.
So he can instruct all the CSU to ignore any solid foods in the house.
Takım olarak göz ardı etmeyi seçtiğimiz kurallar vardır. Göz ardı etmemizin yararları, katlanmamız gereken sonuçlardan daha ağır basar.
As a team, there are rules we choose to ignore because the benefits promise to outweigh consequences.
Göz ardı edilemeyecek kadar cazip.
Too tempting to ignore.
Onu görmezden çalışıyor, ama o vazgeçmiyor.
She tries to ignore him, but he won't be put off.
Evet çünkü ne alacağımızı Claire söylemişti. Ama dersimizi aldık. Claire'ı boş ver ve gay içgüdülerine güven.
Yeah, when Claire told us what to buy, but we learned our lesson - - ignore Claire and trust our gay instincts.
İnsanlar ellerine anti statik eldiven takıp benzin almalılar. İnsanlar bu önlemi almayı unutuyorlar.
People should gas up only after rubbing their hand on the anti-static pad first but more often than not, people ignore that caution.
Ne yaptığını biliyorum, ne yapacağını da biliyorum ama yine de bilmemezlikten geliyorum.
I knew what you did, and I knew what you were about to do and I still chose to ignore it. But...
% 10 sen çalıyorsun ve buna da göz yumuyoruz.
The additional 10 percent you steal, we ignore.
Kuantum mekaniği o kadar başarılıydı ki bu alanda çalışan çoğu fizikçi Einstein'ın karşı çıkmalarını kasten görmezden gelmeyi seçti.
Quantum mechanics was so successful that most working physicists deliberately chose to ignore Einstein's objections.
Onlar bunu gözardı edemez.. bakıcı anne... - Yalan söyledim!
They can't ignore it when a foster mother...
Aldırmasana.
Just ignore it.
Görmezden gelmek için.
Only to ignore it.
Önce uygulamak sonra unutmak zorundasın.
You gotta engage and then you ignore.
Kulak asma bana.
- Do you really? Ignore me.
Kesin fermuarın açık kalmıştır! Açık falan değil!
It seems I just can't ignore him... it's not!
Neler oluyor peki?
I will ignore him like I ignore all those calls from the collection agency.