English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ I ] / Ilkel

Ilkel traducir inglés

2,043 traducción paralela
evet, bir de ilkel manikürüne bak.
Yeah, check out the medieval manicure.
Böylece bu bilgiyi kullanarak Büyük Patlama sonrası ne olduğuna dair daha iyi bir anlayış kazanacağız, ilkel bir karadeliğinin oluşumuna... dair bir olasılık da dahil olmak üzere.
So we can use this knowledge to gain a better understanding... ofwhat happened shortly after the Big Bang... including the possibility of primordial black hole formation.
Bu mineralce zengin bir ortam yarattı ve ilkel bir karışım oluşturdu. Bu tümüyle hayatı oluşturmaya ve geliştirmeye elverişliydi.
And that mineral-rich soup, the primordial soup... was capable of developing and evolving life.
Etkili ama ilkel bir yöntemdir.
It's a crude if effective means of extraction.
Evet... ilkel yerlerde.
In some bush clinic.
Bilirsin, bazı ilkel kültürlerde oğlan blu çağına geldiğinde, ayağına kaya bağlayıp onu okyanusa atarlar.
You know, in certain primitive cultures when a boy hits puberty, they tie him to a big rock and throw him in the ocean.
İlkel yaşamın atmosferi nasıl değiştirdiğini öğrenmek için bu ilkel yaşam formlarının Dünya'da hala bulunabildiği ender yerlerden birine doğru gidiyorum.
To see how primitive life changed the atmosphere, I'm on my way to one of the very few places on Earth where these early life forms can still be found.
Genç Dünya'nın donmasını engelleyen volkanlardı. Dolayısıyla ilkel yaşam da korunmuş oldu.
It was volcanoes that prevented the young Earth from freezing over, and so early life was able to survive.
Eski çağlarki paganlar kara cahil, vahşi, ilkel değillerdi. Bizlere ; felsefe, mimari, demokrasi, matematik ve bilimi getiren oldukça gelişmiş bir kültürleri vardı.
The ancient pagan wasn't some sort of benighted savage place, it wasn't primitive, it was a very advanced culture which gave us philosophy, architecture, democracy, mathematics, science.
Daha ilkel olanların daha fazla dişi oluyor...
The more primitive they are, the more teeth they have...
Michael, bu ilkel maskelerin yapımı ile ilgili sinirlenmeye başladı.
Michael has begun to obsess on the construction of these primitive masks.
Bakterilerden ilkel hayvanlara... gelişmiş hayvanlardan insana dek tüm türler... evrim cetvelinde bir yere sahiptir.
Species can be arranged on an evolutionary ladder from bacteria and lower animals, to higher animals and finally up to man.
Onlar ilkel ve acımasız bir ırk.
They're a primitive and violent race.
Gerçek olan bizim hâlâ ilkel içgüdülerimiz tarafından yönetilen hayvanlar olduğumuz.
What is real is the fact that we are still animals, driven by primal instincts.
Son derece ilkel bir görüştü.
It was a premature and silly opinion.
Her şeyi tesadüfe dayalı kireçleyip durmamızın biraz ilkel olduğunu düşünmüyor musunuz?
Don't you think it's getting kind of old to keep chalking everything up to coincidence?
Çabuk ve ilkel.
When it was quick and dirty.
Gösteririm ona kimmiş ilkel.
I'll show her who's immature.
Biliyorum benim ilkel olduğumu düşünüyor, ama bir gün ilkel olmayacağım.
I know she thinks I'm immature, but someday I won't be.
Şimdi ise ilkel toplulukları geziyor, kadınları özgürlüğüne kavuşturuyor ve erkekleri öldürüyoruz.
Now we travel primitive landscape, liberating every woman we meet, and killing every man.
Yeni Gine'deki ilkel bir kabileyi ziyarete giderim.
I go down to a primitive tribe in new guinea
Bütün evleri araştırdım, bu küçük ilkel kasabada ve yakınlarda telefon yok.
And I did a house to house search, and there ain't nothing close to a phone in this little podunk town.
Yani, ne kadar ilkel olduğumuzu sanıyorsun?
I mean, how primitive do you think we are?
Sorularının ilkel ve kör doğası kesinlikle üzücü.
The blunt and primitive nature of your questions is positively distressing!
Ey yüce yengeç, her ne kadar çetin bir mücadele versen de sonunda ilkel beynin benim üstün zekama yenik düştü.
Though you gave me a fierce battle, oh, mighty crab, in the end, your primitive little brain was no match for mine.
İnsanoğlunun işte böyle ilkel dürtüleri vardır.
Men have such primitive urges.
İnsanoğlu bu hedefe ulaşmak için kültürden kültüre değişen farklı yöntemlerle ama aynı en ilkel gaye ile aileler kurar çocuklarını kendi başlarına hayatta kalmaya hazırlama gayesi.
It is to this aim that Man creates families, in different ways depending on the culture, but with the same primordial purpose to prepare his own children to survive on their own.
Stratejileri ilkel ve hatta zalimce görünebilir ama onlar da bizim, neslimizi garantiye alma yolumuzun akılsızca olduğunu düşünebilirler.
Their strategies might seem primitive and even cruel, but they might think as foolish, our Way of guaranteeing lineage
Ahlak, görev bilinci veya vicdan gibi şeyler Hıristiyanlıktan çok önce, ilkel toplumlar da bile vardı.
Such manifestations, as morality or sense of duty, conscience... existed even in primitive society, long before Christianity.
Düşman Terraformer'ı vurmadan önce ilkel hava saldırı araçlarına saldırıp yok etmeliyiz.
Before the enemy can strike the terraformer, we must engage and destroy their primitive aerial attack force.
- Doğru, ilkel erkekler... - Pardon, lütfen.
- True, the primate males...
Babylon 5'e bir yılız öfkesi gemisiyle döneceksin ve Vintari'nin bu ilkel araçlara ilgisi var.
Your return to Babylon 5 on a starfury and Vintari's interest in these primitive vehicles...
O zaman ne kadar ilkel olabileceklerini görürsün.
you'll see how primitive they get.
Yoksa yemeğe ulaşmak için öteki avcıları....... dövmek gibi ilkel bir heyecan mı duyuyorsun?
Or do you get some primeval thrill out of beating the other hunters to the food?
Tamamıyla ilkel dürtüleri ile hareket eden birisi. Evrimin en dibinde kalmış dediklerimizden.
He's one of our latest recruits from way down on the bottom of the gumbo barrel.
Bu bir, ilkel insanlık örneği.
That is subhuman behavior.
Objektif o anı yakaladığında, kim, ilkel insanlarının korkularının boş olduğunu söyleyebilir ki?
Who's to say that when the shutter traps that moment in time those primitive fears weren't well founded?
Ne tesadüftür ki tam da Doktor Mackenzie tropik bir cennette yaşayan ilkel bir kabileyi incelerken ve ne demişti, "sosyal çekingenlik çok az".
And Dr. Mackenzie just happens to be studying a primitive tribe that lives in a tropical paradise, and has, how did he put it? "Little or no social inhibitions."
O ilkel adamı dinleme, tamam mı?
Don't listen to Early man, all right?
Doom'un ilkel hali gibi.
This is like a primitive Doom.
İlkel davranmayı kes.
Stop being so immature.
Mısır ve Babil dillerini, muhtemelen İlkel-Elam ve Sümer dillerinden birer örnek takip etti.
After Egyptian and Babylonian, there followed probably a sample of proto-Elamite and one of Sumerian.
İlkel sevici.
Troglodykes.
İlkel sevici!
Troglodykes!
İlkel insan onlarla ilgili ne düşünmüştü?
And what did primitive man make of them?
İlkel insan ölümü nasıl tanımlardı?
How did primitive man regard death?
İlkel ve benzersiz bir sözcük bulabilseydik...
If we could find a unique primitive word...
İlkel bir bilgisayar sistemi gibi, ama kilitlenmiş.
Looks like some kind of rudimentary computer system but it's locked up.
İlkel insanlar resimlerinin çekilmesini reddederlermiş. Kameranın, ruhlarını çalacağından korkarlarmış.
Primitive people refused to be photographed, fearing the camera would steal their soul.
İlkel silah zevkimi oralarda geliştirdim.
That's where I developed my taste for primitive weapons.
İlkel komünizm.
Primitive communism.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]