Ingilizler traducir inglés
1,944 traducción paralela
Ters tarafına gelirsen, gözaltındaki ingilizler'i aylarca hatta yıllarca bırakmayabilirler.
If you get on the wrong side of her, those British detainees may not be released for months, in some cases years.
Ingilizler Süveyş Kanalı'nın tüm kontrolünü istiyorlar.
The English want complete control of the Suez Canal.
Ama İngilizler biraz önyargılı, sanırım.
But English people are quite prejudiced, I think.
Ölenlerin arasında İngilizler de vardı, Carl.
There were British body parts on the beltway, too, Carl.
Virginia Valisi bölgesindeki Müslüman İngilizler'i toplatıyor.
The Governor of Virginia is rounding up British Muslims in his state.
- Müslüman bir İngiliz bir uçağı patlattı, bu yüzden Vali Norri'in gözünde, bütün Müslüman İngilizler potansiyel terörist.
- A British Muslim has blown up a flight, therefore in Governor Norris'eyes, all British Muslims are potential terrorist suspects.
- Sadece masum İngilizler'i korumaya çalışıyorum.
- I'm just trying to protect innocent British citizens.
Hele İngilizler FBI'a ateş ettilerse.
Not with Brits shooting at the FBI.
İngilizler'in plandan çıkarılmasını sağlar, askeri kampanya, yeniden yapılanma.
Fara'so that the British are cut out of the planning, the military campaign, from post-war reconstruction.
Eğer üstüne oturursam, İngilizler müttefik olarak, rejimden para kazanır.
If I covered it up, the British, as a key ally reap booty, post-regime.
Siz İngilizler bir parça kek için can atarsınız, başbakanın, Warner,
- What, my? You English you desperate for a slice cake, your Prime Minister, Warner, the Russians and the Chinese.
Şimdiki İngilizler bu ateşli Fransız aklını besliyor.
Our English weather feeds her overactive French imagination.
İngilizler dahil.
British people, too.
İngilizler medeni bir millettir.
The British are a civilized people.
Birkaç hafta içinde İngilizler hepimizi serbest bırakmak için gelecekler.
In a few weeks the Tommy's will be here and Holland will be liberated
Aynı İngilizler Arnhem yakınlarında büyük bir bozguna uğradılar.
Your Tommy's have been cut to pieces at Arnhem Choose.
Aşağılık İngilizler.
British bastards.
İngilizler için çalışıyorum.
Of the Prince's staff
İngilizler seni duyabilseydi tez elden terk-i diyar ederlerdi.
If the English could hear you they would.. .. leave this country in a moment.
İngilizler geliyor!
The British are coming!
Bu İngilizler futbolun en önemli kuralını bilmiyorlar.
These Brits don't know the first thing about football.
72'de İngilizler, kapılarımıza dayanıyorken nerelerdeydin?
Where were you in'72 when the Brits were bustin'down our doors?
Evet, İrlandalılar bana İngiliz İngilizler de bana İrlandalı derken büyüdüm.
Yeah, I grew up with the Paddies calling me a Brit, and the Brits thinking I was a Paddy.
Moğollar, İngilizler burada birçok kan akıttı.
The Mughals, the British, a lot of bloodshed had happened here
- Ve İngilizler de.
And the British.
Hepsi de İngilizler gibi davranıyorlar.
They are all behaving like English men.
Kendisi biz İngilizler'e pek düşkün değildir.
He's not fond of us British.
İngilizler geliyor.
The British are coming.
İngilizler.
It was the British.
Sen de diğer İngilizler gibi misin?
Or are you like all the other British?
İngilizler neden böyle dedikodular yaysınlar?
So, why would the British spread these rumours?
İngilizler, Portekiz'e yürüdü ve ben bu hastaneden sorumluyum.
The British have landed in Portugal and I am responsible for this hospital.
Kral az önce bazı haberler aldı. İngilizler, Portekiz sınırından İspanya'ya geçmişler. Ve ilerliyorlarmış.
The King has just received news that the British have crossed the border from Portugal to Spain and are advancing.
İngilizler sizi görürse öldürürler. İngilizler sizi yakalarlarsa öldürürler.
The Brits see you, they're going to kill you, the Brits catch you, they're going to kill you.
İngilizler buradan çıkıyor mu?
You say the Brits are leaving?
Gitti Siyah İngilizler. Geldi Yeşil İngilizler.
Kick out the Black and Tans, bring in the Green and Tans.
Onları durduramazsak İngilizler geri döner.
If we don't stop them, the Brits will be back.
- Amerikalılar, Ruslar, İngilizler...
Americans, Russians, English...
İngilizler sanki seyirci karşısındaymışlar gibi sevişir.
The British fuck like they have an audience.
Siz İngilizler çılgınsınız!
You English are mad!
İngilizler de soruyor.
The British, you know...
İngilizler kalenin batısındaki ormandalar.
The British are taking the wood to the west of the fortress.
Ben İrlandalıyım ve İngilizler 500 yıldır canımızı sıkıyor ve buna devam ediyorlar.
I'm Irish and the English have been giving us the shaft for over 500 years and counting.
Biz doğal olarak İngilizler olacağız. Siz, cimri mikroplar... Fransızlar olacaksınız.
We, naturally, will be the English, whereas you mangy vermin will be the French.
İngilizler bombalamayı başlattı.
To tackle the revolt, the British have started bombarding.
Amerikalılar, İngilizler, Yahudiler lrak'tan defolup gitmedikçe herkesin kafasını teker teker keseceğiz.
Unless the Americans, Brits, and Jews go away from Iraq, we'll behead them all one by one.
Amerikalı zenciler Afrikalılardan çalardı, Onlardan da İngilizler.
American niggers steal off the African, till the English cheat us out of it.
- Çeşitli İngilizler'den gelen teklifler.
- The different English proposals.
Tiyatro biletleri. şu matematikçilere göre, hani şu İngilizler, bu kesin bir şey.
According to those matheticians, you know the British ones, this is a sure thing.
İngilizler kahveyle birlikte...
They're like an English coffee pastry.
Şimdiki İngilizler bu ateşli Fransız aklını besliyor
L... O...