English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ I ] / Instagram

Instagram traducir inglés

500 traducción paralela
Çünkü bir tane daha Instagram * fotoğraf çektiremem.
'Cause I could not be in the background of another Instagram photo.
Evet, bunu Instagram'a koymalıyım.
Yeah, I gotta instagram that.
Instagram'deki filtremi seçmeliyim.
I should be choosing my filter on Instagram.
Şu rezil başişin resmini çekip Instagram'a koyacağım.
I wanna take a picture of this bad tip and put it on Instagram.
Ve Instagram okuma bilmeyenlerin Twitter'ı.
And Instagram is Twitter for people who can't read.
- Candidagram ( instagram? )'a yüklenmiş.
- She posted it on candidgram.
Her gün güne Facebook, Twitter, tumblr ve Instagram'a bakarak başlarım.
Every day I start by hitting up Facebook, Twitter, tumblr, and Instagram.
Instagram'da herkese açık biçimde yakınmıştın. Üzgün ağaç ve öğle yemeği fotoğrafların vardı.
You grieved so publicly on Instagram... all those pictures of sad trees and, and your lunches.
Sen retweetlerken resmini çekip Instagram'a yükleyeceğim.
I'm gonna take a picture of you retweeting, and then we're gonna instagram it. Oh.
Evet, keşke rahatlamış halimin Instagram resmimi çekebilseydim.
Yeah, I wish I could instagram a picture of my relaxed face right now.
Sonunda Instagram'a katılmak için bir nedenim oldu.
I finally have a reason to join Instagram.
Instagram'da gördüm.
No, I saw the Instagram.
Ya da Instagram'da.
Or instagram.
Bu Instagram var.
That's Instagram.
Evet, bu Instagram var.
Yeah, that's Instagram.
Bu Instagram olduğunu.
That is Instagram.
Ama dur, bir fotoğraf çekmem lazım.
But wait, I need to take a photo. Instagram?
lnstagram'a mı koyacaksın? - Zihinsel olarak.
I'm gonna mentally Instagram.
"Kankiler İçin Instagram" dersi 44. Derslikteymiş.
"Instagram for besties" is in room 44.
Hayır, sadece Instragram'a koyduklarından görebiliyorum.
No, only what she puts up on Instagram.
Instagram da ne?
What's Instagram?
Instagram harika.
Instagram rocks.
Prens Harry'nin instagramı çok iyi olmaz mıydı?
Wouldn't prince Harry's Instagram be so good?
Aslında bunu Instagram'da paylaşacağım böylece beni salata yaparken görebilecek.
As a matter of fact, I'm gonna Instagram this so she can see me makin'a salad.
Instagram'da banim için yaptığın salatayı özlediğim gibi ama ben burada durup bunun hakkında konuşmak istemiyorum.
and your Instagram really made me miss your salad... but I'm not gonna stand here and make you talk about it.
Artık Instagram'a bile girmiyor.
She's not even Instagraming anymore.
Her anı Instagram'da paylaşırdım.
I'd instagram the hell out of those moments.
Instagram'da geziyorsun.
You're browsing Instagram.
Ben de Instagram'da bir kaç tane resim paylaştım.
I posted a couple pictures on Instagram.
Bilirsin işte ; Facebook, Twitter, Instagram.
You know, Facebook, Twitter, Instagram.
Instagram'da da mı vardı?
It was on Instagram?
Yani, her yere altlık koymam gerekiyordu, ve en kötüsü de, hepsi de Diddy'nin Instagram'ındaki resimlerden yapılmaydı.
I mean, you have to put a coaster down on every surface, and the worst part is, they're all made out of pictures from Diddy's Instagram.
Diddy İnstagram'da mı?
Diddy's on Instagram?
Nasıl olur da Diddy'nin İnstagram'da olduğunu bilmem, sizi budalalar?
How did I not know that Diddy was on Instagram, you jagweeds?
Facebook, Twitter, Tumblr, Pinterest ve Instagram'ını hızlıca bir geçtikten sonra bildiklerim şunlar.
Okay, so after a quick scan of his Facebook, Twitter, Tumblr, Pinterest and Instagram, here is what I know.
Tamam, bu resmen bu güne kadar gördüğüm en kötü şeydi, üstelik Instagram'da Madeleine Albright'i takip ediyorum.
Okay, that's literally the worst thing I've ever seen, and I follow Madeleine Albright on Instagram.
Instagram!
♪ Instagram!
Bana Instagram adresini ver adını etiketlerim.
Give me your Instagram handle and I'll tag you.
İnstagramda çektiklerini gördüm.
Saw your shots on Instagram.
- Instagram'da çektiklerini gördüm.
- I saw your shots on Instagram.
Instagram için.
Oh. It's for my Instagram.
Güzel, son Instagram fotoğrafım şimdiden 17 beğeni toplamış.
Nice. I already got 17 likes on my latest Instagram.
Ayrıca sana söylemem gerek, Benzin istasyonundaki sandviçlerin olduğu otuzdan fazla İnstagram fotosu var.
I should let you know, I have over 30 Instagrams of gas station sandwiches on here.
Twitter, Facebook, Instagram, blog, ne varsa.
Twitter, Facebook and Instagram.
Jen konusunda bana yardım etmeyeceğini düşündüğümden onu kıskandırmak için partinin fotoğrafını Instagram'a attım.
I didn't think you were really helping me out with Jen, so I posted pictures of the party tonight on Instagram to make her jealous.
Başkan talihsiz bir donanma gazisinin cenaze törenine katılıyor ve ben bunu mezar kazıcının instagram hesabından öğrenmeliyim öyle mi?
The President throws a funeral for a down-on-his-luck Navy vet, and I have to find out about it from the gravedigger's Instagram account?
Instagram.
Instagram.
Facebook, Instagram ve Flickr ile insanlar kendilerini gözetliyorlar.
Between Facebook, Instagram, and Flickr, - people are surveilling themselves. - With many filters to choose from.
Instagram'a yükledim. Kahretsin.
I instagrammed it.
Haberlerde, Twitter'da, Instagram'de.
They're on the news, Twitter, Instagram.
- Instagram?
You gonna Instagram it?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]