Investments traducir inglés
779 traducción paralela
Yaptığım yatırımla çok para kazandım.
I've made enough money to make some investments of my own.
Avukatlığım dışında bir de yatırımlarımla mı ilgileneceksiniz?
Besides wanting to be my lawyer, you want to handle my investments?
Geçen yıl yaptığı bazı yatırımlar için endişeleniyor.
ISABEL : He's been worrying about some investments he made last year.
Ne yatırımları?
GEORGE : What investments?
Yatırdığın parayı sana ödeyeceğim.
I'll pay off your investments.
Bazı yatırımlar yapmasında yardımcı oldum.
I helped her with some investments.
Rienzi'nin bütün yatırımları hakkında rapor istiyorum, yasal veya değil.
I want a report on all Rienzi's investments, legit and otherwise...
Gayrimenkulleri, imalatları, yatırımları...
Real estate, manufacturing, investments...
- Gayrimenkulde mi, yatırımda mı?
In land or in investments?
- Yatırımda, çoğunlukla.
- In investments, chiefly.
Çoğu yatırım. O paraya konmak fazla kolay olurdu.
Investments mostly, all a little too easy to get at.
Küçük bir şirketim var, Albert Pelham Yatırım.
I have my own little company, Albert Pelham, Investments.
O günlerde, üç ortakla birlikte emlakçilik yatırımına girdim.
In those days, I was in real estate investments with three partners.
Sanırım benimyatırımlarım para kaybediyor.
I suppose my investments are losing money.
Bir kaç kötü yatırımı elden çıkarmak istiyorum.
A few bad investments I want to unload.
Şey, yatırım yok.
Well, no investments.
Atlara yatırmak, yatırımlar...
Betting horses, investments...
Haddinden fazla önemli şeyler, yatırımlar, fonlar.
Too many important things, investments, foundations.
Evini, fabrikasını, yatırımlarını, her şeyini, karısı ise bunları elinden kaptırmayacakmış.
His house, his factory, his investments, everything, and she's not going to let go of it.
Sürekli akarlarım vardı benim.
I, who have high-yield investments
Selden mi demiştiniz?
I HANDLED SOME OF HER INVESTMENTS FOR HER
Yatırımlar falan.
Investments and things.
Evet bu oldukça doğru... Fakat bu yatırımlardan bazıları iyi kazandırmıyor.
Yes... yes, that's quite true, but some of those investments aren't paying much.
Bu yüzden, bu satışlarda ipotek oranlarının az da olsa dengelendiğini görebiliriz. Yüksek teknoloji yatırımlarının getirdiği yüksek karlar yatırımı artıracak ve verimliliğin büyüme hızını artıracaktır.
Therefore in those sales we are more likely to find that the official rise in mortgage rates The prospective rates of return on high tech investments, which led to a surge in business capital spending and significantly increased the underlined gross rate of productivity.
Ekonomi yavaşladıkça hisse senetlerinin değeri düştü. Özellikle önceki yüksek beklentilerin tekrar... değerlendirildiği yüksek teknoloji sektöründe bazı yatırımıcıların kayıpları çok büyük oldu.
As the economy slowed, equity in prices failed, especially in the high tech sector, were previous high evaluations were being reevaluated resulting in significant losses in some investments.
Yatırımlarımla ilgileniyorum.
Living on my investments.
Yatırımların hiç umurumda bile değil.
I don't give a damn about your investments.
Yatırımlarını da, her zamanki gibi rızan olmasa da.
Your investments, too ; even against your will, as always.
Piyasadaki devlet hissleri de değer kazandı. ANIC. Petrol endüstrisi.
State interests on the market also profited ANIC... the oil industry his own investments.
Burada para, artan yatırım ve siyasi çıkarlar var.
There is money here, growing investments and political interests.
Bu yatırımları korumalıyız ki bölge büyümeye ve gelişmeye devam etsin.
We must protect these investments so the area can continue to prosper and grow.
Bizim sektörde yatırımlar uzun vadeli olduğu kadar aşırı masraflıdır da.
In our sector, investments are not only long-term, they're also... Very costly.
Polislik, özel soruşturma vasiyet, yatırımlar, bilirsin.
Police work, private investigation real estate, investments, you know.
Kiliselerin büyük topraklarının ve kurumsal yatırımlarının hâlâ vergi dışı olması anlamlı mı?
Does it make sense that the churches... should remain untaxed on their vast holdings of land... and corporate investments?
Onlar da lineer program tabloları hakkında istatistiksel düşünce teorileri, minimal çözümler ve yatırımlarını en düşük maliyete düşürmek hakkında konuşuyorlar tıpkı bizim gibi.
They get out their linear programming charts statistical decision theories, minimax solutions and compute price-cost probabilities of transactions and investments just like we do.
Yatırımlar tepetaklak oldu.
Investments have collapsed.
"Toplu Dolar Bazlı Yatırımlar."
"Financial Investments Overseas."
İşim, finans, yatırımlarda ve karlı girişimlerde bulunurum.
My business is finance investments and putting together deals
Emlağa yatırım yapmak istemene şaşmamalı.
No wonder you're looking into land investments.
Tam anlamıyla yatırım yapmak istediğimi söyleyemeyeceğim.
I wouldn't say that I'm exactly looking for investments.
Masal Diyarı Sahilleri'nin size sunduğu imkanların diğerlerinden fersah fersah ileride olduğunun farkına varacağınızdan eminim.
TO OTHER LAND INVESTMENTS YOU MAY HAVE SEEN, I'M CERTAIN YOU WILL REALIZE WHAT A WONDERFUL VALUE WE HAVE HERE.
Bazı teklifler aldı ama yatırımları sayesinde... aceleye getirmesine gerek yok.
He's had several offers, but because of his investments he doesn't have to rush into anything.
Yatırımlarımın sonucu, Nesbitt.
Living off my investments, Nesbitt.
Yatırım.
Investments.
Ve artık, yapılan büyük çaplı yatırımlar...
And now, having made massive investments...
Borsa, gayrimenkul, yatırımlar falan.
Stock market, real estate, investments.
Eğer inşaat planları belediye meclisi tarafından kabul edilirse, yatırımcılar yatırımlarını en az ikiye katlayacaklardır.
If the building plans are accepted by the city council, the builders will at the very least double their investments.
Yatırımlarını ikiye katlarlar.
Double their investments.
Benim bütün derdim yatırımlarımı korumak.
All I care about is protecting my investments.
Normalde insanların yatırımlarına yardım ediyorum. Hiçbir şeyleri kalmayana kadar.
In actual life, I help people with their investments until there's nothing left.
Riskli sermaye, gayrimenkul yatırımlar.
Venture capital, real estate investments.