Iptal traducir inglés
16,263 traducción paralela
Seninkini iptal edip kendi kaydını yapmış olabilir.
That person could have dropped it and then enrolled in it themselves.
Ders girişin iptal edildi, değil mi?
Your lecture request got canceled, right?
Yemek yiyeceğiz diye planlarımı iptal ettim ben be.
I canceled my plans because we're supposed to eat meat.
Bu yüzden Yenilmezler genişleme planımızı iptal ettik.
That's why we canceled our Avengers expansion plans.
Kia, telefonum sessizdeydi. İlk aldığım bilet uçuşu iptal edildi.
My phone was on silent... there were no flights out.
Galiba iptal etti.
I think he just broke off.
Bir gün arayıp birden kaynakların tükendiğini araştırma programını iptal edeceklerini söyledi.
He called up one day, suddenly the funds had dried up, and they had to cancel all these research programs.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Kemlot işlemlerini teyid etmek istedim ve sen de pazar gecesi toplantısını iptal ettin, ben de...
Sorry to bother, but I wanted to check in on the Kemlot trade. And you canceled the Sunday night call, so...
Konferanstaki konuşmanı iptal ettim.
I canceled your speech at the conference.
Ve, David, o boktan gösterisi iptal edildi.
And, David, that shitty show's been canceled.
Eğer vizenin iptal edilmesine hükmedilirse sana olacakları düşünemiyorum.
If you're convicted you could have your visa revoked. I can't see how that would help you.
- Tüm programlarınızı iptal etmemiz gerek.
We need to cancel your events.
- Tabii ki tüm programlarımı iptal edeceğiz.
Of course we need to cancel my events.
Ne yapmak istersiniz efendim? Göreve devam mı edelim yoksa iptal mi edelim?
So, what would you like to do, sir, continue the mission or abort?
Kalkış iptal!
Abort launch!
Organik pamuklu tamponların fiyat teyidi iptal edildi.
Cancel that price check on tampons, the organic cotton ones.
Muhtemelen iptal olur ama her neyse final gecesindeyim.
It'll probably be canceled, but anyway, I'm in the final tonight.
San Francisco'nun arama, Ve onlar onlar sadece iptal gerektiğini bilmek istiyorum. Medya konferans size bugün yapılması planlanan almıştı.
San Francisco's calling, and they want to know if they should just cancel your media conference you had scheduled for today.
Iptal.
Cancel it.
Dan farr ve ı söylemek zorundayım. Panel iptal edildi.
Dan Farr and I have to tell you the panel has been canceled.
Tekrar ediyorum. Görev iptal.
I repeat, abort.
Bütün bahisler iptal edildi.
All bets are cancelled.
Glenn'in koordinatlarını onaylaması lazım, yoksa fırlatma iptal.
She needs to verify Glenn's "Go / No-go," or we're staying on the ground.
Beceremeyince sözleşmesi iptal olmuş.
When he failed to do so, she terminated his services.
Bay O'Quinn'in bugünkü dersleri iptal edilmiştir.
Mr. O'Quinn's classes are canceled for today.
Okul sonrası etkinlikleri ikinci bir emre kadar iptal edildi.
All after-school activities are canceled until further notice.
Maçı iptal ettirmeye mi çalışacağız? Hayır, hayır.
So are we going to try to get the game canceled?
- O zaman maçı iptal ettirecek miyiz?
So we're still getting the game canceled?
- Maçı iptal ettireceğiz.
We're getting the game canceled.
Bir lise lakros maçını iptal ettiremiyor musun?
You can't cancel a high school lacrosse game?
The following stops iptal edildi.
The following stops have been canceled.
Şu duraklar iptal edildi...
The following stops have been canceled,
Açıkçası, belki de partiyi iptal etmeliyiz.
You know what, honestly, maybe we should just cancel the party.
Chicago'yu da iptal etmeye karar verdim.
And I made up my mind to cancel Chicago.
- Salon rezervasyonunu iptal edebilir misin lütfen?
Did you cancel the venue? Please?
Evet, ben rezervasyonu iptal edeyim.
I'm--yes, I will get around to canceling the venue.
Yani nişanı iptal ederek Cupid'in hedef listesinden silmiş olduk kendimizi.
So by calling off the engagement, we took ourselves out of Cupid's crosshairs.
Söylemiştim evet, iptal edeceğim zaten. Ama henüz iptal etmedim çünkü iptal etmek için telefonu elime aldığım an her şey bitmiş demektir.
I did say that I was gonna cancel, and I am gonna cancel, but I haven't canceled yet because when I picked up... when I pick up the phone to do that, it means it's over.
Ya da "Çok sağ ol, Tina....... beni bunca şeyden kurtarmak için tüm gününü iptal ettin" nasıl olur mesela?
Or how about, " Thank you so much, Tina, for canceling your entire day so you could bail me out?
Maalesef iptal etmem gerekecek Luke.
I'm afraid I'm gonna have to cancel, Luke.
Tutuklamalarını iptal et ve yerine ateşli silah ruhsatlarını ellerinden al ve soruşturma sürerken onları masa başı işler ile kısıtla.
Rescind the arrests in favour of revoking their firearms permits and confining them to desk duties while enquiries continue.
Savunma Lojistik binasında tutuluyor. Ayrıca, müsteşar Thomas'tan kodları talep etmeden önce ordudan iptal emri almam gerekiyor.
They're held at the Defense Logistics Building, and I need an Arms Nullification order before I can request them from Undersecretary Thomas.
Elimde ordunun iptal emri var. İmha kodlarını vermenize ihti...
I have an Arms Nullification order, and I need you to provide the Kill Codes for...
İptal ettirirsem spor yapmak zorunda kalırım.
I'm not going to cancel it and then have to exercise.
İptal ediyorum.
I'm calling it.
Görev iptal.
Abort.
İptal edemeyiz.
We can't cancel.
- İptal etmeliyiz o zaman.
Maybe we should cancel.
İptal edilme riski olduğu için seni ilgilendirmez diyeceğim.
At the risk of early termination, um, none of your business.
İptal edeceğini söylemiştin sanki.
I thought you said you were gonna cancel that.
İptal oldu.
It's been cancelled.