Ireland traducir inglés
1,485 traducción paralela
Bonapart İrlanda'ya acı ve katliamdan başka bir şey vermedi.
Bonaparte has nothing to offer ireland But misery and bloodshed.
Bütün tekerlekli sandalyelerin kralı benim.
The king of the Republic of Ireland.
Provasız çekmek zorunda kaldık. Sanırım dinç kalmak istiyordu.
I said well I m over here in Ireland and I m with Bono.
- Evet. 15 günlüğüne, İrlanda'ya.
- Yes, 15 days to Ireland.
Babanız farklı bir şey yapmak istedi. İrlanda'daki partileri bir araya getirerek, bölünenler arasında bir köprü kurmak istedi.
Your father wanted to see if he could make a difference, if he could bridge the divide by bringing together the parties in Ireland.
Bu süt yılanı.
It's like Ireland. This is a milk snake.
Londra'daydık. İrlanda'ya gidecek bir grup kızla karşılaştık. Clarence Otel'i izleyeceklermiş.
We were in London, and we ran into this group of girls... who were heading to Ireland to stake out the Clarence Hotel.
İnanamıyorum. Bono'yu görmek için bizi İrlanda'ya sürükledin.
Can't believe you made us go to Ireland to stalk Bono.
Avrupa'nın Seçkin Otelleri. İngiltere'nin ve İrlanda'nın Otelleri, Restoranları ve Hanları, 1986.
"Hotels, Restaurants and Inns of Great Britain and Ireland, 1986",
- Sana bunu göstermek istedim.
Okay, here. I want to show you this. "Castles of Ireland?"
Kuzey İrlanda'da yaptıklarınızdan çok memnunlar. Sağlık Hizmetleri reformlarınızı oldukça destekliyorlar ve sizi şortla görmek istiyorlarmış.
Very happy with your work on Northern Ireland, strong approval on Health Service reforms and they'd like to see you in shorts.
Kuzey İrlanda Dış İşleri Bakanı.
The secretary of state for Northern Ireland.
'Michael Purefoy daha kısa bir süre önce Sanayi ve Ticaret Kurumu'ndan Kuzey İrlanda Dış İşleri Bakanlığı'na getirilmişti.
'Michael Purefoy had only recently taken up the position'of secretary of state for Northern Ireland, following a period at the DTI.
El Kaideyi, kendilerinin deyimiyle, Kuzey İrlanda'da terörizmle savaşırken kazandıkları eşsiz deneyimle ele geçirebileceklerine inanıyorlardı.
They were convinced they could hunt down Al Qaeda because of what they said was their unique experience in fighting terrorism in Northern Ireland.
- İrlanda'daki şatomuz.
- It's our castle in Ireland.
İrlanda'ya git, şatoda çalışanları görevden al... ve bu işi halletmiş olacağız.
Go to Ireland, depose the staff at the castle, - and we'll sort this out.
İrlanda'dayız.
We're in Ireland.
Herneyse, müvekkilinin bugün mahkemede... görünürde olmadığı konusunda beni bilgilendirdi, çünkü İrlanda'daki şatosuna geri gitmiş.
Anyway, she has informed me that your client will not be appearing in court today, as he has gone back to his castle in Ireland.
İrlanda'yı avucumun içi gibi bilirim.
I know Ireland like the back of my hand.
Ben İrlandalı'yım.
I'm from Ireland
Hayır İrlandalıyım ama Londra'da 20 yıl yaşadım. İçeridekilerin hepsi senin dangalağın biri olduğunu düşünüyor.
was born in Ireland very bad impression?
New York'tan Newfoundland'e oradan İrlanda'ya.
New York to Newfoundland to Ireland.
- İrlanda ve Fransa'da terminal kurmamız lazım.
- We'll need terminals in Ireland and France.
İrlanda'da onlardan üç tane yaptık.
We made three of them in Ireland.
Demek ki gerçek Amerikalı değilsin.
But my father was born in Ireland.
İşini bitirdim seni pislik.
The sports of Ireland!
O sırada İrlanda finallerinde oynuyorduk.
I was playing on the minor team, and we went up... for the All-Ireland final.
- İrlanda.
Ireland.
O, İrlanda'nın en hızlı koşucusudur.
He's the fastest runner in Ireland.
- İrlanda Canlı! "Hayat" değil mi?
- Ireland Live! It's "Life", with an " f', right?
Birleşik Krallık ve İrlanda'da Tanrı'nın zarafeti... kraliçe ve inancın savunucusu.
I am Alexandrina Victoria Wettin, by the grace of God of the United Kingdom of Great Britain and Ireland, queen, defender of the faith.
Yeni bir Kuzey İrlanda kurmak istediğinizi mi söylüyorsunuz?
They say that you want to build a new Northern Ireland.
Barışçıl bir Kuzey İrlanda.
A peace in Northern Ireland?
Ama onun katillerini adalete teslim etmemize yardım etmezseniz, nasıl barış içinde bir Kuzey İrlanda kurabiliriz?
But how can we build a Northern Ireland peace if no one helps us, ensuring these murderers to justice?
Liam Campbell, İrlanda Cumhuriyeti sınırının birkaç metre içinde, rahat bir evde yaşıyor.
Liam Campbell lives in a comfortable house a few meters from the border with Ireland.
Omagh Bombalaması, Kuzey İrlanda tarihinin en acı ve sıra dışı katliamıydı.
The Omagh bomb was è the worst crime in history in Northern Ireland.
Biz onlara düşünen insanlar olduğumuzu göstereceğiz.
What if they send in for hands from Ireland?
- İrlanda'yı düşünüyorum.
I was thinking about Ireland.
- İrlanda'ya.
- Ireland.
- İrlanda'ya mı gitti?
- He went to Ireland?
Evet, İrlanda.
Yeah, Ireland.
Bekle bir saniye, eşyalarını toplayıp İrlanda'ya mı gitti?
Wait, he just packed his bags and went to Ireland?
Baban bir kere İrlanda'ya gitti, o da savaştan sonra.
Your father's only been to Ireland once, back after the war.
Kuzey İrlanda'da sorgulayıcı olarak gizli bir geçmişi olduğunu duydum.
I also heard he's got a hidden past as quizmaster, Northern Ireland.
İrlandayı mı aldım?
I get ireland? ! ( Laughing ) minister :
Essex Lord'unun, İrlanda'da size hizmet ederken ölmesinden bu yana buradayım.
I here since the death of Lord Essex, upon your service in Ireland.
Onu İrlanda'ya göndermek zorunda kaldılar.
They had to send her home Ireland.
The Empress of Ireland.
'The Empress of Ireland'.
- Yine mi o herif? - Trene atladık. İrlanda'ya gittik.
So then we jumped on a train and headed to Ireland... incredibly beautiful, by the way, and we sat in a bar for two days... and did nothing but eat soda crackers and funky cheese... and he never showed.
KUZEY İRLANDA'YA HOŞ GELDİNİZ
WELCOME NORTHERN IRELAND
Üstteki salonda toplandılar.
My brother has imported hands from Ireland.