Irene traducir inglés
1,977 traducción paralela
"Hızlı Kılıç Irene"...
"Flash Sword Irene"...
Irene.
Irene.
Irene, sen -
Irene, you -
Ama, Irene,
But, Irene -
Hain Irene, örgütün emiriyle, yaşamını sona erdirmek için buradayım.
Traitor Irene, under the orders of the organization, I am here to take your life.
Irene?
Irene?
Örgütün Kırk Yedi Numarası, Clare, Teresa'nın kanı ve etinin varisi, Irene'nin sol kolunu taşıyan, ve tek boynuzlu canavar Priscilla'yı avlayarak başını alacak olan kişiyim.
Number Forty-Seven in the organization, Clare, the successor of Teresa's flesh and blood, the bearer of Irene's right arm, and the one who will hunt down the head of the one-horned monster, Priscilla.
Hayır, Irene'nin kolunu kullandığımı tamamen unuttum.
No, it's because I haven't gotten fully used to Irene's arm.
O kol iğrenç bir kadın olan Irene'nin sağ kolu!
That freaking hideous woman, Irene's right arm!
Efendim?
Irene :
Irene? Beni mi çağırdın?
Irene, you call me?
Irene!
Irene!
- Göz laboratuarında acil durum.
Code in the eye lab. Lean forward, Irene.
- Öne eğil Irene. Aspire edeceksin.
You're gonna aspirate.
Irene. Ne yapıyorsun?
Irene, what are you doing?
Irene, ellerini çek.
Put your hand down.
En iyi köy unvanını kaybettik, Irene de aklını kaçırdı.
We lost the title and Irene lost her mind.
Rachel Irene Katz.
Rachel Irene Katz.
Jason ve Irene Taylor'un evi.
It's Jason and Irene Taylor's house.
İsmim Irene Taylor.
I'm Irene Taylor.
Ben Irene Taylor.
It's Irene Taylor.
O ve Irene o kadar...
for which he and Irene were so...
Irene Reppler orada Silvadene olduğunu söylüyor... şu yanık ünitelerinde kullanılanlardan.
Irene Reppler says they've got Silvadene- - you know, the stuff they use in burn wards.
Irene, lütfen Billy'yle kal.
Irene, stay with Billy, please.
Irene Huss.
Irene Huss.
Irene, Kopenhag'a yapılan hızlı bir gezintiye ne dersin?
Irene, what do you say to a quick trip to Copenhagen?
- Irene Huss.
- Irene Huss.
Siz Irene Huss olmalısınız.
You must be Irene Huss.
Merhaba. lrene Huss, İsveç Polisi.
Hello. Irene Huss, Swedish police.
- Irene'nin bir arkadaşının kızı.
- Daughter of one of Irene's girlfriends.
Benim Irene.
It is Irene.
Evet. Irene?
Yes... Irene?
Irene...
Irene...
- Irene, çöpe atabilirsin bunu. - Nedenmiş?
- Irene, you can throw it in the waste basket.
Fakat Irene...
But, Irene...
Alırsan... Irene!
If you take... lrena!
- Irene!
- Irene!
- Haydi, Irene. Eve bırakayım seni.
- Come, Irene, I'll drive you home.
Irene!
Irene...!
Jonny idi. Irene yolda.
Irene is on the road.
Ne Irene ne de pinpon ihtiyar görünürde yok.
Nobody Irene and no ping - pong old guy.
- Doğru mu bu, Irene?
- Is it true, Irene?
- Irene Kovskaya.
- Irene Kovskaya.
Irene'den haber var mı?
Anything from Irene?
Daha önceki İki Numara...
Flash Sword Irene.
Hızlı Kılıç Irene... O zamanki bir numara Teresa'yı cezalandırma takımının bir üyesi.
One of the punitive squad sent for Teresa, who was Number One at the time.
Eğer mecbur kalmasaydım konuşmak istemiyordum. Savaşta kullandığım kolumu kaybettiğimde, Irene beni kurtardı.
Irene saved me when I lost my dominant arm in battle.
Sağlam görünüyor, sonra, bam güm, iyi geceler Irene.
They look stable, then crash, bang, goodnight Irene.
Irene Daniels.
IRENE DANIELS.
Irene.
Irene?
Bu kolu Irene'den ödünç aldım.
I borrowed this arm from Irene.