Istakoz traducir inglés
545 traducción paralela
- Haşlanmış istakoz.
- Broiled lobster.
- Istakoz.
- Lobster.
Driercliff yakınlarındaki koya istakoz avlama sepetini değiştirmek için indi.
Aye sir. He went to change his lobster ports down in the caldron at Driercliff.
Dergi, kağıt raptiyesi ve biraz canlı istakoz.
Magazines, paper clips and some live lobsters.
- Istakoz?
- Lobster?
- Istakoz... Ya şarap?
- Lobster... and wine?
Istakoz vardiyası.
Lobster shift.
- Istakoz vardiyası ne?
- What's the lobster shift?
Istakoz.
Lobster.
Istakoz, karides ve midye.
Crab, shrimp and ear shells.
"Bask usulü istakoz"
"Crawfish a la basquaise"
Istakoz gibi görünüyorsun.
You do look like a lobster.
Istakoz gibi kızardım.
I'm as red as a lobster.
Fırından yeni çıkmış istakoz Bayan Lora ve arkadaşları için.
Fetched y'all a mess of crawdads, Miss Lora, for you and yo'friends.
Bayan Jane Osgood, Cape Anne, Maine'den "Perakendesiz, Posta Siparişiyle Aylar Boyunca Istakoz A.Ş." nin sahibi.
Mrs. Jane Osgood of Cape Anne, Maine... owner of Mail Order Lobsters in Months with no R, Inc.
- Istakoz ister misin?
He always does. - How about some lobster?
Istakoz yetiştiriyorsun, iş dünyasındasın.
You raise lobsters, you're in business.
Aynı kırmızı istakoz gibi, deli dövüşür ama yaman bir şey.
He's as red as a lobster and fightin'mad, but he's a dandy.
Istakoz, söğüş et... Sevenler için haşlanmış yaban domuzu eti ve turşuluk salatalık.
Lobster, coΙd meat pork brawn for those who Ιike it and gherkins.
- Istakoz ızgara yoktur umarım.
- I hope there's no grilled lobster.
Sadece bir Rahip, diğer bir Rahibe bu sırrı aktarabilir, size tüm söyleyebileceğim şu kadar ki... içinde ökseotu ve istakoz var, istakoz gerekli değil... ama iyi lezzet veriyor.
A Druid can only repeat the secret to another druid, all that I can tell you... is that it contains mistletoe and lobster, the lobster is not necessary... but it tastes good.
Mercan, Kırlangıç, Tekir, Dil, Kılıç, Şiş, İskâna, Istakoz tabi.
Seabream, growler, red mulet, sole, swordfish, and of course lobster.
Istakoz yapamazsın demek.
So, you can't do the lobster?
- Istakozu da mı? - Istakoz... biftek, siz söyleyin, hepsi çöpte.
Lobster, tournedos, you name it, it's in the bin.
Haşlanmış istakoz ve kremalı yengeç 18. masa için hazır.
Got a boiled lobster and a creamed crab ready for table 18.
Haşlanmış istakoz ve kremalı yengeç.
Boiled lobster and creamed crab.
Istakoz, şampanya, havyar...
Lobster, champagne, caviar...
Istakoz almak istedim ama pahalıydı. Ben de dil balığı aldım.
I wanted lobster, but it's too expensive, so I got sole.
- Istakoz için gidiyorum. - Harika.
- I'm going for lobster.
Istakoz, fena değilmiş.
The lobster's not half bad.
- Istakoz yok.
No lobster. How about squid?
Istakoz yiyip bira içtik, o kadar.
We had a couple of lobsters, a couple of beers and that was it.
Istakoz yataklarını yok ettiğinde tekrar yenilenmeleri mümkün olmaz değil mi?
And once he's wiped out the lobster beds... there's no way they'll be able to replenish themselves, right?
Şaka mı yapıyorsun, sen böyle istakoz pişirdiğin sürece mi?
You kiddin'? The way you cook the lobster, just keep the butter warm.
Istakoz nasıl?
How's the lobster?
Istakoz mu, pavurya mı?
The lobster or the cracked crab?
Istakoz ve biftek mi?
Lobster and steak?
- Bir istakoz lokantasında garson.
- She's a waitress out at, uh, seafood heaven.
Istakoz haşlaması nasıl?
How's the Lobster Thermidor?
- Istakoz!
- Lobster!
Istakoz!
Lobster!
Istakoz mu?
Lobsters?
Istakoz çorbası, ıstakoz yahnisi, ıstakoz flambe peynirli ve pilavlı ıstakoz.
Lobster bisque, lobster thermidor, lobster flambe, Iobster with cheese and rice.
Istakoz kafası?
lobster pate?
Istakoz ister misin?
A crayfish, Gérard?
İstakoz bayan geliyor.
The lobster lady approaches.
İstakoz siparişimi değiştirebilir miyim?
Could I change my order to lobster?
Istakoz?
Lobster?
Dondurulmuş istakoz mu?
Cold lobster?
İstakoz sever misiniz?
You like lobster?
İstakoz inanılmazdı.
The lobster's incredible.