Istihbarat traducir inglés
6,710 traducción paralela
Geçen ay Dubai'de istihbarat görevindeki görev gücünden bahsetmiştin.
Now, I remember you saying something last month about your task force in Dubai tracking- -
Kısa yollar, istihbarat Christine'in DNA'sı.
Access, intel... Christine's DNA.
SVR, Amerikan istihbaratının Christoph'u öğrendiğini fark eder etmez Kara Hançer'i durduracaklardır.
As soon as the SVR realizes that American intelligence has made Christoph, they'll call Black Dagger off.
Justin'de algoritmalarımız olduğuna dair sağlam istihbaratımız vardı.
We had solid intel Justin had our algorithms.
Önümüzdeki 24 saat içinde bir saldırı gerçekleşeceğine dair istihbarat aldım.
I have reason to believe an attack is gonna take place in the next 24 hours.
Ofisimize gelen istihbarat güvenilirdi.
The Intel our office received was good.
- Bir istihbarat falan mı aldın?
Get him in here. You got some kind of intel?
- Sağlam istihbarat alıyorlar.
They got good intel.
- Onu şimdi öldürürsek o istihbarat da gider.
We kill them now, that intel dies with them.
Ben don N'eğer Ve t Rus istihbarat teslim, ben öldüm.
And if I don't deliver to Russian intelligence, I'm dead.
İş istihbaratında, birkaç hafta oldu başlayalı.
Business intelligence... Just started a few weeks ago.
Evet, bütün kurumsal istihbarat.
Yeah, all corporate intelligence.
Peter Decker, kurumsal istihbarat.
Peter Decker, corporate intelligence.
Simons-Wachtel'in kurumsal istihbaratındayım.
Business intelligence with Simons-Wachtel.
Ben seni istihbarat anlayışın ve ahlaki pusulan için işe aldım.
I hired you for your intelligence savvy and your moral compass.
Teğmen Witt. Çökertilmesine yardım ettiği uyuşturucu karteliyle ilgili istihbarat bilgileri.
It's Intel on a drug ring she helped take down.
Neden istihbarat burayı vuracağını söylerken Kahire'yi vurdu?
Why is he hitting Cairo when our Intel says here?
Gibbs, ben istihbarat ajanıyım.
Gibbs, I'm IOC.
Sadiq'ı bulmak için CIA istihbaratını kullandım.
I used CIA Intel to find Sadiq.
Karakurt ; istihbarat teşkilatında SVR'nin sol kolu olarak tanınır.
Karakurt is known in the intelligence community as the left hand of the SVR.
Yine, istihbarat kaynakları ölümü için Kremlin'i gösterdi.
Again, intelligence sources indicate the death was staged by the Kremlin.
Çünkü Rus karşı istihbaratını yöneten insanlarla konuşuyorsunuz ve onun ülkede olduğuna dair hiç güvenilir istihbaratımız yok.
Because you're talking to people who run Russian counterintelligence and we don't have one shred of credible information that he's in country.
Biz de bu yüzden, güvenilir istihbaratımızı paylaşmak için buradayız.
Well, that's why we're here, to share our credible information with you.
Onlara, istihbaratın, Rus'un Birlik İstasyonu'nda olduğunu gösterdiğini söyle.
Tell them intel indicates the Russian is at Union Station.
Reddington'unkiyle çelişen bir istihbarat aldık.
- We have actionable intel that conflicts with Reddington's.
Politikacılar ve ordu personeli denizaşırı ülkelerden istihbarat memurları saygılarını sunmak için gelecek.
Politicians and military personnel, intelligence officers from overseas will all be there to pay their respects.
Eğer benim için çalışıyorsan, FBI ya da başka bir Amerikan istihbarat ajansıyla konuşmaman konusunda ısrar etmeliyim.
Well, if you were in my employ I would have to insist you not speak to anyone from the FBI or any other U.S. intelligence agency.
O listedeki bazı isimler, insanlar, onlar... Patronlar, savunma üstlenicileri Çin'den, Hindistan'dan, dünyanın her yerinden istihbarat memurları.
Some of the names on that list, people, they're CEO's, defense contractors, intelligence officers from China India, all over the world.
Görünüşe göre istihbaratın pek doğru bir istihbarat değilmiş.
Looks like your intelligence isn't so intelligent.
Brezilya İstihbarat Bürosu'nda bir arkadaşım var.
I have a friend at the Brazilian Intelligence Agency.
İstihbarat bölümünden Carschenk'i bulun ve Büyükelçi Edmunds'u bağlayın.
Get me Carschenk at Naval Intelligence. And Ambassador Edmunds at State.
İstihbarat uzmanı.
Intelligence specialist.
Dünyanın en büyük istihbarat ajansını yönettiğimi biliyorsun.
Residence of Harold Hellman. Trained as a biochemist.
İstihbarat birimimiz, Halife kuvvetlerinin başında Ihab Rashid'in olduğunu söylüyor.
Our intelligence suggests that the Caliphate forces are being led by Ihab Rashid.
İstihbarat ekibini bekleyeceğiz.
We're gonna wait for Intel.
- Pierce İstihbarat Grubu.
- Pierce intelligence group.
İstihbarat analistimiz bile yoktu.
I mean, we had no Intel analyst.
İstihbarat yoldaymış.
Intel's on their way.
İstihbaratımız, bu tabutun içindeki yurt dışına bir şeyler kaçırıldığını söylüyor.
Our intel says that something's being smuggled in that casket.
Kurumsal İstihbarat yapıyorum.
I'm in corporate intelligence.
Rus istihbaratı olayında Fornell'le kulübede yaşadıklarınızı kastetmiştim.
I meant the thing with the-the Russian Intel, when you and... you and Fornell were at the, uh, cabin.
Teğmen Wilt'in Donanma İstihbarat Servisi'nde siber saldırı mühendisi olarak çalıştığı ortaya çıktı.
Turns out Ensign Wilt was working as a Cyber Warfare Engineer with the Office of Naval Intelligence.
İstihbarat servisi mayınların lazer tetikleyiciyle patlatıldığını söyledi.
The Intel suggests multiple mines with a laser tripwire.
İstihbaratı kendin için kullandın.
You used the Intel...
İstihbarat ajanıyım.
I'm an intelligence officer.
İstihbaratı nereden aldınız?
Where'd you get your information?
İstihbarat Seçilmiş Komite Başkanı olarak sözlerime kulak asın.
As chairman of the Select Committee on Intelligence, mark my words.
İstihbarat Komitesi, Adalet Bakanlığından devam eden soruşturmayla ilgili canlı bilgileri alıyor.
Intelligence committee is receiving live updates on the progress of the investigation from the Justice Department.
Hayır, o ihtimale karşı hazırlıklı olacağız ama istihbaratımıza göre, adam özel birinin peşinde.
- Bomb? No. We'll be prepared for that possibility.
İstihbarat, FBI'ın içinde bir Rus uykucu ajanı olduğunu gösteriyor.
Intel indicates the existence of a Russian sleeper agent within the FBI.
Senato İstihbarat Komitesi, İran-kontranın başlarında kapattı.
Senate committee shut it down in the wake of Iran-Contra.