Italy traducir inglés
4,368 traducción paralela
Bunu İtalya'da görmüştüm.
I have seen this in Italy.
İtalya'da iş yok.
In Italy, there's no work.
Artık İtalya'da değiliz, Andrea.
We are not in Italy now, Andrea.
Dan ve İtalya ve onun güven sorunlarının yanına bile yaklaşamaz.
Nowhere near as important as Dan and Italy and his trust issues.
Evet. Başkan İtalya'ya doğru yola çıktığı için programdan mezun biriyle buluşmamız gerekecek.
We would have to meet with an alumnus from the program since the chairwoman is already on her way back to Italy.
Yazı benimle birlikte İtalya'da geçirmeye ne dersin?
Huh, spend the summer with me in Italy?
Ve demek istiyorum ki, İtalya'yı dondurmadan daha iyi ne anlatır ki?
And, I mean, what--what says "Italy" better than, uh, gelato?
İtalya'ya gideceğimizi söyledi.
He said we're going to Italy.
- Yazı birlikte İtalya'da geçirmeyi planlıyoruz ve durumumuzun ne olduğunu bilene kadar gelmeni istemiyorum.
Dan. We're supposed to be spending the summer in Italy together, and I don't want you coming unless I know where we stand.
- Evet, İtalya'da küçük bir kasabada oldu.
- Was in a small town in Italy.
- İtalya'daydık.
- We were in Italy.
İtalya'da nerde konuşlanmıştınız?
What are you landed in Italy.
O İtalya'da öldürüldü.
He was killed in Italy.
İtalya?
Italy?
Ben de İtalya'da bulundum.
I've been to Italy.
İtalya'da benimle birlikte.
Together with me in Italy.
Fransa, İtalya, her yere.
France, Italy, everywhere.
Perugia'dan, İtalyanım.
From Perugia, Italy.
İki âşık gibi İtalya'ya gidelim.
Go to Italy, as two lovers.
O, İtalya'daki en müthiş erkektir.
- He is the only man of Italy. - Mmm.
- İtalya'da Tony. Florida'da değil.
As in Italy, Tony, not Florida.
İtalya'yı fethetti.
Conquered Italy.
İtalya'nın imzası kırmızı araba, Ferrari. 560 beygirgücü.
The signature red car of Italy, the Ferrari 560 horsepower
Nihayetinde Angelo'nun İtalya'da ne yapıp yapmadığının bizi ilgilendirmediğine karar verdik.
I guess in the end we decided that what Angelo did or didn't do in Italy was really none of our business.
"Führer'im, biliyorsunuz bütün gücümü ve yeteneğimi..." "... 1940 da Fransa savaşında, 1941-1943 Afrika'da... " '... 1943 de İtalya'da ve 1944 de batı cephesinde ortaya koydum."
"Mein Führer, you know I put down all the power and ability" "In the Battle of France in 1940, in Africa 1941-1943"'In Italy in 1943 and on the western front in 1944. "
Montevecchia, Milan, Italya, bu konumdaki piramitler Gize platosundakilerle çok açık bir benzerlik gösteriyorlar.
In Montevecchia, Milan, Italy, the pyramids at that location seem to show a very clear resemblance to the pyramids at the Giza plateau.
Sen İtalya'dayken telefon ettim kadının biri açtı.
I called you in Italy
Angelo hakkında İtalya'da tutuklama kararı varmış.
There's a warrant for Angelo in Italy.
İtalya'dayken nişanlanmıştım.
When... when I was in Italy, I was engaged.
Göçmen bürosuna bir telefon ederim iş biter, anında İtalya'ya geri gönderirler.
I make one phone call to immigration... bam... he is right back in Italy.
- Angelo hakkında İtalya'da tutuklama kararı var.
There's a warrant for Angelo in Italy.
Ben iki yaşımdayken İtalya'dan ayrıldım.
I left Italy when I was two years old!
İtalya'yla ilgili bir şey var mı?
Anything in there about Italy?
Vittorio Parrella, doğum yeri İtalya, Imperia 20 Mayıs 1950!
Vittorio Parrella, born in Italy, lmperia, 20 may 1950!
Doğal olarak, tabii ki, üçümüz ortak bir kararda buluşamayız,... bu nedenle yapımcılar aradaki farkları bulmamız için İtalya'ya bir yol gezisi yapmamız gerektiğini söyledi.
Now, naturally, of course, us three could not agree on a solution on this, so the producer said we had to settle our differences with a road trip across Italy.
Buluşma noktamız İtalya'nın dizinin dibinde, Lecce'nin güzel bir şehriydi. Ve oraya ilk ulaşan ;
'The meeting point was the beautiful town of Lecce, in the heel of Italy,'and I was the first to arrive.'
Böylece, üç süper araba, harika havada, İtalya'dan geçiyor. Ne yanlış gidebilirdi ki.
So, three supercars, lovely weather, drive across Italy, what could possibly go wrong
İki ay boyunca, Noble ile İtalya'yı geçmeyi dört gözle bekledi ve sadece 50 km gidebildi.
For two months, he's been looking forward to driving his Noble right across Italy, and he's only gone 30 miles!
Bir süper arabanın içinde İtalya'yı geçmek birden beni sarstı ve ayrıca bir diğerine de bakabiliyorum.
It's just suddenly hit me, that I'm driving across Italy in a supercar, and I've got another one to look at!
Onlar için tek sorun bugünün İtalya'da tatil olması.
The only problem for them is because today is holiday in Italy.
İtalya'nın batmanın eşiğine gelmelerinin sebebi işte.
That's why Italy's nearly bankrupt.
İtalya'da değil.
Not in Italy.
Bay Sorrento'nun İtalya'ya gönderilmesine karar verilmiştir.
- I order Mr. Sorrento returned to Italy.
- İtalya'nın başbakanı.
- Oh for - - the prime minister of Italy?
Dur biraz, İtalya krallıkla yönetilmiyor mu?
! And wait, doesn't Italy use a king?
Savio ile savaştan sonra, ben Gladio ile İtalya'dayken tanıştık.
Savio and I met after the war, when I was in Italy with Gladio.
Birileri Malory'e İtalya başbakanı cinayetini yıkmaya çalışıyor.
Someone's trying to frame Malory for murdering the prime minister of Italy.
Lafı açılmışken, neden İtalya başbakanı burada?
Speaking of, why the hell was the prime minister of Italy here?
- İtalyanların kralları yok mu?
Doesn't Italy use a king? I wouldn't know.
Bu mevsimde kapalı olmadığınıza çok sevindim.
I would have drifted all the way to Italy.
İtalya'nın?
Of Italy.