English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ I ] / Iyileşecek

Iyileşecek traducir inglés

3,050 traducción paralela
Yaran iyileşecek.
Your wound is gonna heal really nicely.
- Yani oğlum iyileşecek mi?
So my son is gonna be okay?
Oğlum iyileşecek mi yoksa ne?
Is my son gonna be okay or not?
Kızınız iyileşecek.
You're daughter is going to be all right.
Ameliyat çok başarılı geçecek ve Sterling tamamen iyileşecek.
This surgery is going to be a complete success and Sterling is going to be completely cured.
Dr. Malevsky geldi. Herkes iyileşecek.
Dr. Malevsky is in the house, and everyone is gonna get well.
Hiç sormadın ama, iyileşecek.
Not that you even asked, but she's doing better.
Yüzün de iyileşecek, daha güzel olacaksın.
You will be even more beautiful.
iyileşecek.
You know, he'll be fine.
- O iyileşecek.
He's going to be okay.
Bu onun kendini iyileştirme gücünü uyandıracaktır ve sonra iyileşecek.
It is to stimulate her self-treatment power, then she will be fine.
O iyileşecek.
She'll get well.
Annem iyileşecek mi?
Is mom gonna be okay?
O iyileşecek, değil mi?
He's going to be OK, isn't he?
Bay Doe iyileşecek mi, Bayan Blanchard?
Is Mr. Doe going to be okay, Miss Blanchard?
Thad, Radon iyileşecek mi?
Is Radon going to be okay?
Baban iyileşecek.
So your daddy's gonna be okay.
Bence iyileşecek.
I think he's gonna be okay.
Kötü haber : iyileşecek.
Bad news is, she's going to be okay.
Komada ama iyileşecek gibi görünmüyor.
He's in a coma, but he's unlikely to recover.
Tuzlu suyla gargara yapıp, odasını nemlendirirse ve sesini de dinlendirirse, hiç acı çekmeden iyileşecek.
If she gargles with salt water and humidifies her room and rests her voice, her recovery will be swift and painless.
- Samson iyileşecek.
Sammy son, she's gonna be fine.
Lance için endişelendiniz, ama iyileşecek.
You're worried about Lance, but he'll be fine.
Biz çok iyi cerrahlar olduğumuz için Zola iyileşecek ve Meredith'le Derek onun burada olduğunu bilmeseydi, Zola yine iyileşecekti evlat edinme işi tehlikeye girmeyecek, onlar da bir odada oturmuş en kötüsünü düşünerek kafayı yiyor olmayacaklardı.
Zola's gonna be fine because we're awesome surgeons, and if Meredith and Derek didn't know that she was here, Zola would still be fine, the adoption wouldn't be in Jeopardy, and they wouldn't be in a room somewhere going out their minds imagining the worst.
İyileşecek.
He'll be good.
İyileşecek mi?
So he's gonna be okay?
İyileşecek.
He's gonna be fine.
İyileşecek.
It'll heal.
Evet, annen iyileşecek.
Yes.
İyileşecek mi?
Is he going to be okay?
İyileşecek.
He's gonna be okay.
İyileşecek mi?
Is she gonna be all right?
Artı bu iyi değil. - İyileşecek mi?
Pulse is not good.
- Betsey iyileşecek mi?
Will Betsey be okay?
İyileşecek.
She's gonna be okay.
İyileşecek.
She'll be fine.
İyileşecek miyim?
Am I going to be okay?
- İyileşecek mi?
He's gonna be OK, right?
İyileşecek.
He'll be fine.
İyileşecek.
He's going to recover.
- İyileşecek mi?
- Is he going to be all right?
İyileşecek mi?
Ma'am, I need you to step back, please.
İyileşecek mi?
He's gonna be OK right?
İyileşecek mi, doktor?
Is he gonna be alright, doctor?
İyileşecek.
Well, he's going to be okay.
İyileşecek mi?
Is he gonna be okay?
İyileşecek.
She's going to be fine.
iyileşecek.
What-whatever.
İyileşecek miyim?
I'm going to get better now?
- İyileşecek gibi görünüyor.
Looks like he's gonna be okay. - Great.
İyileşecek.
She's gonna be fine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]