Izliyorum traducir inglés
2,736 traducción paralela
... Miami Alaycısı ile ilgili Internet faaliyetlerini izliyorum.
I've been monitoring Web activity about The Miami Taunter.
Seni ve grubunu haberlerden, internetten izliyorum.
I am watching you and your band in the news and internet
Son zamanlarda oldukça serseri kavgası izliyorum.
I been watching a lot of bum fights lately.
Bu davayı yakından izliyorum.
- Keeping a close eye on this case. - Mm.
Yani ben senin yönetişini izliyorum- - ve Crosby'nin müzisyenlerle çalışmasını izliyorum- - kelimenin tam anlamıyla rüyalarımdaki gibi.
I mean, watching you manage everything and- - and watching Crosby work with the musicians- - it's literally a dream come true.
Gidip öyle izliyorum.
Just standing watch?
Onu izliyorum.
I've been watching her.
Bazen de birini koltuğa koyup birlikte film izliyorum.
Occasionally I lay one on the back of the couch and I watch a movie with it. ( Smacks lips )
Buraya oturmuş, dehşet verici bu savaşın son anlarını izliyorum.
I'm sitting here, watching the last grisle moments of his battle.
Ben de ara'yı izliyorum.. ... ve Jezanthepuss'u gördüm.
So I'm watching recess and I see Jezanthepuss.
Bir süredir izliyorum.
I've been watching for a while.
Sadece Vals-Festivali 91'den bir kaç eski video izliyorum.
Just looking at some old footage of waltz-a-palooza'91.
Onu kameramdan izliyorum, gözlerinden dünyayı yeniden keşfetmeye çalışıyorum.
I watch him through my camera, trying to rediscover the world through his eyes.
açıkça ekonomik nedenler yüzünden size gerçekten filmi gösteremem ama şimdi filmi dvd de izliyorum.
Obviously for financial reasons, I can't actually show you the film but I'm watching it now on DVD.
Şimdi izliyorum.
I'm watching it now.
Gümüşçü dükkanını izliyorum ve harika!
I watched for the silversmith and is the perfect plan!
Seni işçilerleyken izliyorum da.
I was watching you with the workers there.
Arabayı izliyorum.
I'm tracking the car.
Ben lideri izliyorum!
I'm just following the leader!
Her gün aynı şeyleri yapıyorum güneşin doğuşunu ve TV izliyorum, bir şeyler yiyor, uyuyorum.
I do the same thing. Every day, I paint the sunrise, watch the cable TV, try to eat right, relax, go to bed.
Hank, ben seni izliyorum.
Hank, I'm following you.
Kaderimi izliyorum sadece...
I'm just following my destiny
Discovery Channel izliyorum.
I saw it on Discovery Channel.
Biriken kalabalığı izliyorum.
I watch the gathering crowd.
Tüm sezonun DVD'sini, blu-ray'ini aldım ve bazen gece boyunca tekrar tekrar izliyorum.
I have the whole thing on DVD, Blu-ray. And sometimes, I stay up at night and I watch it over and over again.
Tuck'ın dün geceki video görüntülerini izliyorum.
Watching last night's surveillance video on Tuck.
İşte bu yüzden izliyorum böyle şeyleri.
See, that's why I watch these things.
Seni izliyorum.
I'm watching you.
Alman olanı 6 sokak ötede. Bazen gidenleri izliyorum
The German one was closer by six blocks, but we went to St. Malachy, the Irish one.
Arkadaşımı izliyorum.
Well, I'm just watching my friend.
Onları izliyorum.
I'm following them.
Dizi bu yüzden o kadar sürdü. Ben her gece izliyorum.
That's why show is lasted so long I mean, I watched it every night.
- Bruce'un tüm filmlerini izliyorum.
I watch all of Bruce's films.
- Ben onu izliyorum.
- I was watching that.
Üst üste izliyorum,
I watch it over and over again,
Seni izliyorum. Atölye içerisinde bir yaprak gibi bir o yana bir bu yana savruluyorsun.
I'm watching you, and it's like you're being blown around the studio like a leaf.
Seni izliyorum, biliyormusun?
I watch you, you know?
- Bir şey izliyorum burada.
- Hey, I was watching that.
Onu uzun zamandır izliyorum.
I've been watching her for a long time now.
Programınızı izliyorum da ortalama gruplar çıkıyor hep.
I've been watching your show. Some decent bands on.
Penceremin önünde oturmuş, komşumun bayrak direğini gölgesini izliyorum gene. Sabah saat 7.00'den, akşam saat 7.00'ye kadar.
Sat watching the shadow of the neighbor's flagpole across my lawn again from 7 : 00 in the morning to 7 : 00 in the evening.
Ben de televizyon izliyorum. Sonra kız banyodan tamamen çıplak çıktı.
I'm watching television... and she comes out of the bathroom buck naked.
Evet, iki saattir güvenlik kamerası kayıtlarını izliyorum, yeni bitti.
Yeah, I just finished looking at security footage for the last two hours.
Ben Bruce Lee izliyorum, sen Bruce Lee izliyorsun, ikimiz Bruce Lee oluyoruz.
I watch Bruce Lee, you watch Bruce Lee and we're both being Bruce Lee.
Yaşlı olabilirim ama hayattan kopmadım. iPad'im ile ESPN'i izliyorum.
I may be old, but I'm not out of touch I watch ESPNU on my iPad.
Ben hergün gelip izliyorum.
I daily come and watch.
Ama geriye dönüp bakınca artık aynı yerde değilmişiz onla çünkü ben Ev kadınlarını izliyorum ve Tommy izlemiyor Olsun tamam..
That was important to me. But I think, looking back, that's how I knew that we were not really on the same page anymore because I liked to watch Housewives, and, um, Tommy didn't, which is fine.
İzliyorum.
I'm watching.
İzliyorum şuan.
I'm watching it now.
İzliyorum şeyi...
You know, I... I watch, um...
- İzliyorum.
– I'm watching.