Işimiz biter traducir inglés
499 traducción paralela
Unutmayın, kaçarsa işimiz biter.
And remember, we're done for if he gets away.
Bir şey yapmazsak işimiz biter.
We've gotta do something or be washed up.
O zaman işimiz biter.
Then we'd be done for.
Şimdi teslim olursak, işimiz biter.
If we surrender now, we're in for it.
Eliza'yla tanışırsa işimiz biter.
If he meets Eliza, we're done.
Polisle işimiz biter bitmez gideriz.
Just as soon as we finish with the police.
- Bir ay daha ve işimiz biter.
- Another month like this, and we're all out.
Cuma akşamına işimiz biter.
Friday afternoon and that's that.
Fransa'ya yürümeye karar verirse, ki buna şüphe yok verecek Paris'i kaybederiz, bizim de işimiz biter.
If she decides to march on París, and no doubt she will, Paris will be lost... and we'll fall.
Sakın yatmasın. Yoksa işimiz biter.
Don't let him get down, or we're cooked.
Akıntılı bölüme girdiğimizde motor durursa işimiz biter.
If I was to let the engine die going down the rapids, we'd be goners.
Buradaki işimiz biter bitmez yanına geliriz.
As soon as we're through here we'll join you.
Su, ana kazanları vurduğu anda işimiz biter.
We're finished when the water hits the main boilers.
Bizi görecek olursa, işimiz biter.
If he see us, we're done for.
O kapıyı açarsan işimiz biter, anladın mı!
You open that door, and we've had it!
Bir kere atma hakkın olan bir zar ve işimiz biter.
One roll of the dice, and then we're through forever.
Tereddüt edersek işimiz biter!
If we hesitate, we're finished!
- Teorik olarak, işe yaramazsa işimiz biter.
- Theoretically, we'll be dead if it doesn't.
Bizi bırakıp giderseniz, işimiz biter.
Well, if you men desert us, we're finished.
Eğer bunu halledemezsek Latin Amerika'daki işimiz biter.
If we don't handle it right, we're done with Latin America.
Yaparsa işimiz biter.
But that means we're done.
Profesörü saf dışı etmezsek işimiz biter!
We either eliminate this professor or this will be our ruin!
Eğer ben şeytanminaresini öttürür, onlar da gelmezse, o zaman işimiz biter.
If I blow the conch... and they don't come back... then we've had it.
Hatta köşeden burnunuzu bile uzatmayın, yoksa işimiz biter!
Don't even poke your nose around the corner or we are finished!
Belden'ın dinlemesini sağlayamazsam işimiz biter.
If I can't get Belden to listen, we've had it.
Okul müdürüyle konuşursa işimiz biter.
We're done if he talks to the principal.
Ve o fotoğraflarda savaşmadığımız görülürse işimiz biter beyler. İşimiz biter.
And if those photographs show that we're not fighting, we've had it, gentlemen, purely had it!
Bir saat içinde burada işimiz biter.
We can be in and out of here in an hour.
Bir iki güne onunla işimiz biter.
We'll have done with him in a day or two.
Yani eğer oraya girerlerse, hiçbir yere kaçamayız, işimiz biter.
I mean, if they did get in, there'd be no back exit. We'd be done for. We can get out of here if we have to.
Onlar burayı terkettiğinde işimiz biter.
They leave, and we're finished.
Bir hatayla işimiz biter.
One mistake and we're out of business.
Öldürmek bizim için o kadar tiksindirici ki, sanırım direnmeden işimiz biter.
The danger is that taking life is so repugnant to our people
Eğer canlı gelmezse, işimiz biter.
If he doesn't come back alive, we're out of business.
Yoksa işimiz biter.
Otherwise we're dead.
Şu katıra gidip takviye yapmazsak... işimiz biter.
We're going to run out unless we can get to that mule and get some more.
Sabaha onlarla işimiz biter.
We'll be up with them in the morning.
Tarlaları nadasa bırakırsak işimiz biter.
If we leave them fields go fallow now, we done lost it all.
Zor durumdayız. Bizi nehre sıkıştırırlarsa, işimiz biter.
If they press us down to the river, we won't stand a chance.
Bizi nehre sıkıştırırlarsa, işimiz biter.
If they catch us backed up at the stream, not a chance.
Burada olduğunu öğrenirlerse, işimiz biter.
If they find out, It will be all over for us.
Herhâlde yarın işimiz biter.
We'll probably be all done by tomorrow.
Mektup ulaştığı an, işimiz biter.
When the letter comes, it's all over
Perdide'e devam edersek işimiz biter.
But if we continue to Perdide, we're finished
Hele de şu yaptığımız alan böcekleri bizi yakalarsa işimiz biter.
If those grid bugs get us, we've had it.
- Dayanmazsa işimiz biter ama dayanacak.
- If they don't hold... that's about it. Just about where we're at.
Umarım haklısındır çünkü o ürün pazara gitmezse işimiz biter.
Well, I hope you're right. Because if the crop doesn't get to market, we're through.
Açgözlülük edip yakalanacak olursak işimiz tamamen biter.
If we get greedy and get caught, we're done for.
- İşimiz o zamana kadar biter.
We hope to be finished long before then.
İşimiz on beş dakikaya biter.
Our operation will take at most about fifteen minutes.
- Orada değilse işimiz çabuk biter.
If he was, we wouldn't be goin'there.