English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ I ] / Işsiz

Işsiz traducir inglés

2,120 traducción paralela
Şu an işsiz.
he's unemployed.
Saldırgan Takeshi Abe. 37 yaşında, işsiz. Chiba, Kazama'dan.
The assailant is Takeshi Abe, 37, unemployed, of Kazama, Chiba.
İş arayan, üç milyon işsiz yok mu?
There's three million unemployed out there, with what to look forward to?
Bu ülkede milyonlarca işsiz varken benim gibi siyah sabıkalı bir holigan nasıl bir iş bulacak?
How's a black, ex-con hooligan going to find a job over the rest of Maggie's millions?
Her gün kalkar ve yanlış bir hareket yaparsam, sokakta elbisesiz, yemeksiz, işsiz ve arkadaşsız kalabilirim... diye düşünürüm.
Every day I wake up and I think, if I make the wrong move, I could be out on that street, with no clothes, no food, no job and no friends.
Bay McCormack işsiz marangozlarla muhatap olmaz.
Mr. McCormack don't talk to no out-of-work carpenter.
- Uzun süredir işsiz misin?
- Unemployed long?
Çabuk ol, yoksa işsiz kalırsın.
Move faster, or you won't get work
Çünkü biliyorsun işsiz kaldım gene.
You know, now that you're unemployed again.
Hayatımın geri kalanında işsiz kalacağımı kim söyledi?
Who said I would be jobless for the rest of my life?
Samir gibi akıllı bir adam uzun süre işsiz kalmaz.
An intelligent man like Samir cannot stay unemployed for long.
Ve Melbourne gibi bir şehirde hayatta kalabilmek için işsiz, mesleksiz, çok zor.
And surviving in a city like Melbourne.. ..without work, without a job.. it's very tough.
Çok pahallı baban da bildiğin gibi işsiz.
That's too expensive, and, you know, Dad, But what do you want?
Henüz işsiz kalmış olanları, iş aramanın duygusal ve fiziksel engellerine hazırlıyoruz. Bu arada yasal tepkileri minimuma indiriyoruz.
We prepare the newly unemployed for the emotional and physical hurdles of job hunting, while minimizing legal blowback.
Birçok işsiz insan var ve tünelin sonundaki ışığı ne zaman göreceğimizi bilmiyorum.
There's a lot of people unemployed, and I really don't know when there's gonna be light at the end of the tunnel.
Eee, eğer bu iş kolay olsa işsiz kalırdık.
Well, we'd be out of work if this shit was easy.
Bak, eğer bu mekanı satarlar ve paranın dibine vurup beni işsiz bırakırlarsa o zaman o paranın birazını da ben almalıyım, abi.
Look, if they're gonna sell this place and cash out and leave me with no job, then I should get some of that cash, man.
Ve Jerry'nin sekreteri olmak ya da işsiz kalmak istemiyorum.
And I can't go back to being Jerry's secretary or unemployed.
Böyle dalga geçersen işsiz kalacaksın.
You'll be fired if you fool around.
Onu teslim etmeseydim işsiz kalacaktım.
If I didn't give her in, I lost my job.
Senin sayende artık işsiz bir babam var.
Thanks to you, I now have an unemployed father.
Çocuklar, 2009 kışında Robin aylardır işsiz vaziyetteydi.
Kids, by the winter of 2009, Robin had been unemployed for months.
James Arthur, 19 yaşında, işsiz.
James Arthur, 19, unemployed.
Fransız çalışanlar işsiz kalacak, Fransız kadınlar elektrik'ten mahrum kalacak,
French workers go idle, French housewives lack electricity,
Baban işsiz kalırdı ve sen barakada yaşardın.
And then your father would be out of a job, and you'd live in a shack.
Biraz küplere binecek. Bir tepki vermek isteyecek. Sonra Foreman, ikisinin de işsiz kalması için bir sebep olmadığına onu ikna edecek.
She'll be pissed off, she'll want to take a stand, and then Foreman will convince her there's no reason both of them should be out of a job.
Seni ve Gizmo'yu izliyordum, belki işsiz kalmışımdır.
Although watching you and Gizmo, maybe I'm out of a job.
Çok güzel. Harika müzik, bir çok işsiz yakışıklı erkek.
Great music, lots of sexy unemployed men.
-... aslında birçok kişiyi işsiz bırakacağını... -... bel kemiğini oluşturan...
Put more people out of work and make it harder of the american economy,
- Tamam. Eğer bir kıza bir doktorla işsiz bir kamyon şoförü arasında seçim yaptırırsan... Doktor herzaman kazanır.
- Well, you offer a gal a choice between a New York doctor and an out-of-work ice trucker, the doctor's gonna win every time.
Ben büyürken büyükbabam da hiç işsiz kalmadı büyük krize rağmen büyük büyük babam da çalışıyordu.
Grandpa never lacked work, Even my great-grandfather during the Great Depression, was working
Her yer işsiz oyuncu ve mafya tipleriyle dolu.
It's always overrun with unemployed actors and gangsters members.
İşsiz olma ihtimalin var mı, Kuroshu?
Are you by any chance unemployed, Kurosu?
Kurtulanlar, okyanus akintisiyla buradan buraya, kucuk Sunda takim adalarindaki issiz Membata adasina suruklendi.
From there, the survivors Were carried by the ocean's current to... Here
İşsiz.
Unemployed.
İşsiz biri olarak 16,262.70 dolar borcunu nasıl ödeyeceksin?
How are you going to pay off sixteen thousand twelve hundred and 62 dollars and 70 cents with no job?
İşsiz olabileceğiz.
We'll be able to go on unemployment.
İşsiz koca ve onun hep kaybeden arkadaşlarıyla yemek yiyeceğiz!
Dining with the jobless husband and his loser pals!
İşsiz kalamam.
I can't afford to be unemployed.
İşsiz bir adam için biraz gösterişli kaçar ama buna alışmaya başladım.
Might be a bit flash for a man out of a job, but I've grown to like it.
İşsiz güçsüz vatandaşları oyalamak ve onları kontrol altında tutmak için kamu bütçesiyle sık sık oyunlar ve gösteriler düzenlenirdi.
To keep idle citizens entertained and out of mischief, frequent games and spectacles were held at public expense.
İşsiz mi?
Unemployed?
İşsiz mi?
"Unempo"?
İşsiz...
Unemployed.
İşsiz olanı mı diyorsun?
The one without a job?
İşsiz bir uyuşturucu bağımlısı olmamın sebebi tamamen benim.
I bei became an unemployed drug addict all by myself.
İşsiz olmanın ise senin hatan olmadığını biliyoruz.
And as far as being unemployed, that's not your fault.
İşsiz kalmak istemiyor olmam, ona ona bağımlı olduğum anlamına gelmez.
Just because I don't want to be unemployed doesn't mean I'm co-dependent.
Tabii işsiz kaldığın da.
And unemployment.
Burada gazetenin kapanması ve gazetede çalışan 5000 kişinin işşiz kalmasını kastetmiyorum.
And I don't mean the 5,000 People who worked for the times. I mean, the leader
Babam hiç işsiz kalmadı.
My father never missed work while I was growing

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]