Jd traducir inglés
939 traducción paralela
- Gerçekten, gerekli değil. - JD ve Kola, ve...
- Dad, visitors.
Bay JD Sheldrake. İhbarlı konuşma olsun.
Make that person-to-person.
Saygıdeğer JD, Bayan L, küçük Ernest.
The Reverend JD, Mrs L, young Ernest.
Frekans 5-JD-3.
Frequency 5-JD-3.
JD-3, tanımlama doğrulandı.
JD-3, ID's correct.
Ben bir JD Burger ve patates alayım.
I'll have a JD burger and some fries.
JD's'deyiz. Nerede olacak?
At JD's - where else?
Basildon'dan Bay JD Ward.
Mr JD Ward of Basildon.
Vay, tebrikler JD Ward.
Well, well done, JD Ward.
Güzeldi, JD.
Nice one, JD.
Aptallar donlarına etmişler.
All JD really did was ruin two pairs of pants.
Heather, işim var.
Heather, I have something going with JD.
Bana ne verdi bilmiyorum ama JD ile birlikte olduğumda kendime hâkim olamıyorum.
'I don't know what it's given me'but I've got no control over myself when I'm with JD.
JD'nin yöntemini gördüm.
'I've seen JD's way.
Tanrım, JD ne olacak?
'And, Jesus, what about JD?
Bak, bu JD'nin fikriydi.
Look, it was JD's idea.
Bitti JD, bitti.
It's over, JD, over.
JD, beni dinlemiyorsun.
JD, you are not listening to me.
JD'i kimse durduramıyor FBI, CIA veya PTA bile.
'No one can stop JD -'not the FBI, the CIA or the PTA.
Veronica, JD dün gece senin intihar ettiğini söyledi.
Veronica, JD told me you committed suicide last night.
JD nerede?
Where's JD?
Her şey bitti, JD.
It's all over, JD.
Bir avuç kapkaççı gibi davranıyorsunuz.
Instead of acting like a bunch of JD's? Ooh! I'm sorry.
- Oh, o burada... Bu JD.
- Oh, this here, this is J.D.
- JD geri geldi.
- J.D. came back.
Tanrım, şu JD lanet olası bir adam.
That J.D. kid is a little shit.
Yazar J.D. Salinger'ın nihayet yeni bir kitap yayımlayacağını ve reklâm için talk-show turlarına başlayacağını görüyorum.
"l foresee author JD Salinger finally publishing a new novel and hitting the talk-show circuit to promote it."
Üstünde bir örtü, parmağında kimliği belirsiz etiketi vardı.
He was in a shroud with a JD tag on his toe.
Başlarda biraz ketumdu ama birkaç bardak JD'den sonra bülbül gibi şakımaya başladı.
'He was cagey at first,'but a few shots of JD and he was singin'like a bird.'
Şu pisliği görmedi mi?
- That jerk. - JD, please.
Ve JD, onun babasi, tüm mülkiyeti kazanmis mi?
And JD, his dad, owns the whole property?
Sen Eddy olmalisin, JD'nin oglu.
You must be Eddy, JD's son.
Albay Burton, JD Bach.
Colonel Burton, JD Bach.
JD Sallinger beni çok heyecanlandırır da.
J.D. Salinger used to get me high.
Bunu JD için yapacaktım.
I was doing this for JD.
JD ya da bir başkası kim bilmiyorum ama birileri uyuşturucuyu senin evine koydu.
JD or somebody else kept the drugs in your house, not me!
JD'nin evine bilgi almaya gidiyorum.
I'm going to JD's house for his testimony.
Arun, Javed cinayetinde JD'nin tanıklık yapmasını istiyor.
Arun wants JD's testimony regarding Javed's murder.
Lanet olsun! JD'den bilgi alamadan öldürüldü.
He killed JD before I could get any information out of him.
O, JD'yi öldürttü.
He got JD killed!
JD bana ne anlatacaktı?
What secret was JD going to tell me?
JD'den kurtuldum efendim.
Sir, I knocked off JD.
Yardım et. Komisyon üyesi JD'yi öldürdü öyle değil mi?
He has doubts that the Commissioner killed JD.
JD'nin öldürüldüğüne dair haberler geldi.
I just received information that JD has been killed. Shut up!
4 Kişiydik, JD öldürüldü 3 kişi kaldık.
We were 4. JD is gone. Now three are left.
Her neyse, J.D. hep sizin ona ne kadar yardımcı olduğunuzu anlatır.
Anyway, JD always tells me how much you've helped him.
J.D., şimdi sana... göstereceğim...
JD, I'm gonna show you... what the deal...
J.D., bir saniye konuşabilir miyiz?
JD, can we just talk for a second?
- JD, biliyorum.
- JD, I know.
JD bir kızla muhabbet etti.
JD talked some girl up.
- J.D..
- JD.