Jimi traducir inglés
319 traducción paralela
Radyomuzu ve sigaralarımızı kapar gelir bira içip, Jimi Hendrix dinlerdik.
We'd come with radios and cigarettes and drink beer and listen to Jimi Hendrix.
Menajerimiz Kit Lambert... Jimi Hendrix'i de bizim şirkete sokmuş... onunla sözleşme imzalayıp... bizim alt grubumuz yapmıştı.
Kit Lambert, our manager... had just signed Jimi Hendrix to our label... and put him on... backing us up.
Ben de Jimi'ye "Siktir! Hayatta senden sonra çıkmayız" dedim.
So I said to Jimi, "Fuck it, we're not gonna follow you on."
Karşınızda eksik bir Jimi Hendrix.
So, here is a naive and innocent Jimi Hendrix.
Gruptaki diğer iki kişi Jimi Hendrix ve Bill Cox'tu.
Two of the people that I had with me... turned out to be Jimi Hendrix and Bill Cox.
Bilirsiniz, Jimi solaktır.
As you know, Jimi was a left-hand player.
Jimi gitarını rehine vermiş olurdu. Tabii biz de gidip gitarı geri almak zorunda kalırdık... o sonra yine rehin bıraksın diye.
Jimi somehow would always manage... to pawn this guitar before a gig... before a dance, and, of course, the band would have to go pawn it... re-pawn it, repossess it.
Jimi sanki bizimle birlikte değildi, bu anlaşılıyordu.
It really appeared that Jimi, in many cases... was never really with us.
Jimi gitarına asılırken ben de saksofon çalardım.
So while Jimi was wailing away on his guitar, well, I'd be blowing the sax.
Jimi'yi sevmezdi. onun bir asalak olduğunu düşünürdü.
She couldn't stand him because she thought he was a bum.
" Bak Jimi, anlamıyorsun.
" Well, Jimi, you just don't understand...
Anlaşmayı okumakla uğraşmazdı.
No, reading a contract meant nothing to Jimi.
Ama Jimi devam etme konusunda azimliydi.
But Jimi had this perseverance to go on.
İkizler size... Jimi'yle tanışmalarından... bahsettiler mi bilmiyorum... ama zaten aynı evde yaşıyorduk.
I don't know if the twins... mentioned anything about, you know... when Jimi and them first met... but we were all living together.
Çok utangaçtı.
Jimi Hendrix could play that rock'n'roll.
Sonra eve gittik... ve Dylan çalmaya başladı. Dylan'a tapardı.
And he came back to the apartment... and played a lot of Dylan... who Jimi idolized.
Jimi benim sevdiğim şeylere bayıldığı için... öyle bir şey dinleyemez diye düşünmüştüm.
I figured Jimi was so heavy into what I was into... he would never like anything like that.
Jimi'den hiçbir şey olmayacağını düşündü.
When he saw Jimi, he thought, "This is nothing."
Jimi bir albüm yapma ümitlerini yitirmeye başlamıştı. Bu işi başarabileceğini sanmıyordu.
And I think Jimi was getting quite desperate to record... or to at least make another step.
Jimi bu iş için hazırdı.
The stage was set for Jimi, really.
Başka biri de olabilirdi, ama Jimi çok uygundu.
It could have been anyone, but it had to be him.
Jimi Hendrix Experience'dan tam anlamıyla psikedelik bir müzik.
I just went down for a meal one day.
Yanıma gelip " şu Jimi Hendrix'i duydun mu?
He came up to me and said, " Have you heard about this guy...
" Bu gece burada çalıyormuş.
" that's playing here tonight, Jimi Hendrix?
O arada Jimi Hendrix hakkında konuşmaya başladık.
During the movie, we started to talk about Jimi Hendrix.
Birden, beklenmedik bir şekilde... onunla çok sıkı dost olduk. Bu da bence Jimi sayesinde oldu.
Suddenly, out of the blue, we had a very strong sort of bond... of friendship, which I think came about...
Çünkü Jimi İngiltere'den ayrılınca birbirimizden uzaklaştık.
Because it ended as soon as Jimi split England.
Çünkü Jimi ikimiz için de bir tehditti.
I think it came about because Jimi threatened us both, in a way.
Chas Chandler Jimi'yi bulunca onun bir gitarist olarak değerini anladı. " Tek yapmam gereken...
Chas Chandler, having found Jimi, seeing his potential as a guitar player... then said to himself, " What do I need to do...
Kim olabilirdi ki? Meğer Jimi'ymiş.
I didn't know who would that be coming from.
Sonra da "adını Jimi Hendrix Experience koydum" dedi.
And he said, "I'm naming it the Jimi Hendrix Experience."
Çok eğleniyorduk. Oraya buraya gidip kafaları kırardık.
Real psychedelic sounds from the Jimi Hendrix Experience.
Jimi Hendrix Experience'dan bir şarkı daha dinleyeceğiz.
So let's hear once again, the Jimi Hendrix Experience.
"Vay be! Sen nereye gittin be oğlum" dedim.
I said, "Damn, Jimi, where did you go, man?"
21 çıplak Jimi'nin yeni albümünü dağıttı Bu paradan başkaları da yararlanıyordu.
The money began to move out into other areas.
"Hendrix'in yeni albümü" dedi.
"I'm gonna play the new Jimi Hendrix album." And he played it.
Ne olduğunu sordum. o da...
"Jimi, please tell me what it is." And he said :
Ben de "Jimi gibi zayıf biri kullanabiliyorsa ben de kullanırım" dedim.
So I said, "Well, damn! Little as Jimi is, if he can take it, I know I can take it."
Bir şey hissetmiyordum. Bir yarım daha istedim.
I didn't feel it... so I said, "Okay, Jimi, give me another half."
Jimi'nin kapasitesi bizim iki katımızdı. Çünkü o zaten normal değildi. Yani bir şeyler kullandığı zaman... normal haline kavuşuyordu.
I knew Jimi could take more of anything than we could... because he was already abnormal.
Jimi şehre geldiğinde bunu hemen duyardınız.
You always knew when Hendrix was in town.
Jimi onlara bakıp "Benim adım Jimi. Sen kimsin" derdi.
Jimi would turn and say, " Hi, my name is Jimi.
Beş yıl o anı beklemiş... adam gelip "benim adım Jimi" diyor. Tavrın bu mu yani?
She's spent five years plotting to meet him... and he says, "Hi, my name is Jimi," and you got an attitude?
Jimi son derece utangaçtı.
But Jimi was very, very self-conscious.
Hepsi de karılarıyla, çocuklarıyla ve evleriyle... korkunç normaldi. Jimi oraya ait değildi.
They're all so aggressively normal... with their wives, children, houses, and Jimi doesn't belong to that.
Jimi, eski askerlik arkadaşı Billy Cox gibi müzisyenleri... gruba almaya başladı.
It went like, Jimi started bringing in all these musicians... like his old Army buddy, Billy Cox.
Jimi onları gerçekten uçuracaktı.
But Jimi was gonna take them higher than that!
Siyahlara hitap eden radyolarda Jimi Hendrix çalmıyorlardı, çünkü... bu müziğin kendi dinleyicilerine uzak olduğunu ve onu dinleyenlerin... siyahların radyolarını dinlemediğini düşünüyorlardı.
Black radio didn't want to play Jimi Hendrix's music because they said... not did only his music not relate, but the people that went... to see Jimi Hendrix was not the crowd that would listen to a black station.
Ama Jimi bunu sezdi, titreşimlerimizi hissetti.
But Jimi picked up on it, picked up on our vibes.
"Jimi Hendrix bile bir tane aldı, siz almıyor musunuz" dedi.
"Jimi Hendrix buying a paper, Black Panther paper, and y'all are not?"
Harika bir müzik!
First time I ever saw Jimi was in Blaze's Club.