English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ J ] / Johnny

Johnny traducir inglés

14,906 traducción paralela
Johnny yan dairedeki çiftin duvar kağıdı döşemesine yardım ederek 3 dolar kazandı.
Johnny made $ 3 helping the couple next door hang wallpaper.
Johnny'ye bekar olup olmadığımı sormuşlar.
They asked Johnny if I was a single mother.
Johnny sürekli bitki gibi olduğunu söylüyor.
Johnny keeps saying she's a vegetable.
Her neyse, Johnny de takıma dahil olabilir.
Anyway, uh, Johnny could run out for the team.
Johnny bayılır ona.
Johnny would love that.
Johnny oynayacak, ben koçluk yapacağım.
Johnny will play, I will coach.
33 numara, Johnny Masters.
33, Johnny Masters.
Johnny.
Hey, Johnny.
Jane Russell'la "Johnny Reno" yu çekerken sekiz hafta boyunca parfüm almak zorunda kalmamıştım çünkü artık ne kullanıyorsa, bütün çarşaflara sinerdi.
When I was filming "Johnny Reno" with Jane Russell, I didn't have to buy perfume for eight weeks'cause whatever she was wearing ended up all over our sheets.
Tanrım, Johnny Lunch gibilerinden bahsetmiyorum tabii ki ama prensler, başrol oyuncuları, yönetmenler var.
God, and I'm not talking about the Johnny Lunch buckets of the world, but princes, leading men, directors.
Johnny'ye oyun kurucu nasıl kaçar, onu gösteriyorum.
I was just showing Johnny how a quarterback sneak works.
Johnny, ne oldu?
Johnny, what happened?
Maç bitti ama sen orada değildin, ben de Johnny'yi eve getirdim.
Well, the game ended, and you weren't there, so I took Johnny home myself.
Yani Johnny sakatlanırken ona bakan kimse yoktu?
So no one was paying attention when Johnny got hurt?
Kalk ayağa, Johnny.
Here, stand up, Johnny.
Johnny, hadi sen git temizlen de, beni annenle biraz yalnız bırak.
Uh, Johnny, why don't you go get cleaned up, give your mom and me a moment?
Bana Johnny'nin takıma katılmasına istekli olmadığından bahsetmişti.
Well, he did mention that you weren't keen on Johnny joining the team.
" Sevgili Johnny, sana yumruk attığım için özür dilerim.
" Dear Johnny, I am sorry that I punched you.
Sözde her şeyi Johnny yapmıştı, kavgayı o başlatmıştı.
Johnny made the whole thing up, about starting a fight. I called the school.
Sonra bu sabah o ve başka dört çocuk Johnny'yi futbol sahasına götürüp, yumruklayıp tekmelemişler.
Then, this morning, he and four other boys held Johnny down on the football field, punching and kicking him.
Johnny'ye pes edip muhallebi çocuğu olduğunu kabul edene kadar bırakmayacaklarını söylemişler.
They said they wouldn't let him go until Johnny gave in and admitted that he was a sissy.
Ama Johnny'nin sınıfındasın.
But you're in Johnny's grade.
Johnny bugün okulda bir kurbağa kesmiş.
Johnny dissected a frog in school today.
Johnny, biraz acele ettiğini görmek istiyorum.
Johnny, I want to see some hustle.
- Selam Johnny.
Hey, Johnny.
Benim neyden korktuğumu biliyor musun, Johnny?
You know what I'm afraid of, Johnny?
- İyi geceler, Johnny.
- Good night, Johnny.
Johnny, baban hiç sana vücudun işleyişi hakkında bir şeyler gösterdi mi?
Johnny, has your dad ever shown you how your body works?
Bu çok önemli, Johnny.
This is very important, Johnny.
Onlara ne söyledin, Johnny?
What did you tell them, Johnny?
- Johnny.
Johnny.
- Bu doğru değil, Johnny.
That's not true, Johnny.
Johnny...
Johnny...
- Johnny, senden yukarı gitmeni istiyorum.
- Johnny, I need you to go to y- -
Bu, senin söylediğin şeyle ilgili değil, Johnny.
It's not about what you said, Johnny.
Johnny, baban seni seviyor.
Johnny, your father loves you.
Johnny gerçekte olanları sana anlattı mı?
And what did Johnny tell you actually happened?
Johnny'nin onu sevdiğini bilmesi gerektiği babası o.
He is the father that Johnny needs to know loves him.
Bu sırada, gizemli ve kötü şöhretli Johnny Royalle tarafından sağlanan avukat ekibi Wolfe'la insancıl bir görüşme ayarlamaya çalışıyor.
Meanwhile, a legal team assembled and financed by the mysterious and notorious Johnny Royalle is conniving to arrange a humanitarian visit with Wolfe.
Johnny, avukatın olarak çalışma saatimin artmasından çok istediğim şey yok.
Johnny, as your lawyer, I want nothing more than to accrue billable hours.
Johnny!
Johnny!
Johnny.
Oh, Johnny.
Neden Wolfe'la konuşmak istiyorsun Johnny?
Why do you wanna talk to Wolfe, Johnny?
Neyin peşindesin Johnny?
What are you up to, Johnny?
Johnny Royale, oynamak için dışarı gel.
Johnny Royalle, come out to play.
Git ve arkadaşınla ilgilen, Johnny.
Go take care of your friend, Johnny.
Dediklerimi duyamıyorum Johnny.
I can't hear myself, Johnny.
- Johnny, yapma.
Johnny, no.
Ondan uzak dur Johnny.
Stay away from him, Johnny.
Johnny, içeri gelsene.
Johnny, why don't you come on in?
Biz kalkalım. Bu kadar erken mi?
So soon, Johnny?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]