Junkman traducir inglés

Eğer o çöpten kurtulmazsan yemin ederim onları eskiciye vereceğim!

If you don't get rid of that trash... I swear I'll give it to the junkman!

Adele resimlerimi eskiciye vermek konusunda söylediklerinde ciddi değildin, değil mi?

Adele... you didn't mean what you said about giving my paintings away to the junkman?

Sen ve senin gazetelerin ve şişelerin, seni yaşlı çöpçü.

You and your newspapers and your bottles, you old junkman.

Bay Paul, eskici, çalıntı malları alıp satan adam.

Mr. Paul, the junkman, the fence.

- Hurdacı onu almak istedi.

- The junkman wanted to take it away.

- Hurdacı.

- The junkman.

Bay Coggins onu hurdacıya satıyor.

Mr Coggins is selling it to the junkman.

Hurdacı da onu fırına atacak geride hiç bir şey kalmayıncaya kadar eritecek.

And the junkman's going to put it in the furnace and skwodge it all up till there's nothing left.

O "Girmek Yasaktır" emrini dayatanlar, hurdacı Milo Pressman... ve köpeği Chopper'dı.

"No Trespassing" was enforced by Milo Pressman, the junkman and his dog, Chopper.

Yanlış yoldan gidiyorsun!

# And the junkman found us # All right, you're going the wrong way. You're going the wrong way!

Sanat satan bir hurdacı mı, hurda satan bir sanatçı mı?

A junkman who sells art or an artist who sells junk?

Yoksa çöpçünün çöpe atması gereken bir sürü eşya olacak.

Otherwise there's gonna be a lot of stuff here that the junkman's gonna have to cart off to the dump.

Ron, bu hurda mı?

Is this Ron the junkman?

Sen neden bir yerlere gitmiyorsun, Sayın "Hurdacı"?

Why don't you go somewhere, Mr "Junkman"?

Eskiler alırım!

Junkman!

Eskici!

Junkman!

Az kalsın hurdacı tarafından vuruluyordum.

I almost got shot by the local junkman.

Eskiciyi ben mi öldürdüm?

Did I kill the junkman?

Adam Junkman'ı çağırdı.

Guy called The Junkman.

Junkman ve ben, sağlamız.

The Junkman and I, we're solid.

Öyleyse Junkman babamı neden öldürmek istiyor?

So why does The Junkman want to kill my father?

Junkman, Skinny'nin hala hayatta kalacağını söyledi. Eğer seninle tanışmasaydı.

The Junkman says that Skinny would still be alive if he hadn't met you.

Pekala, Junkman.

All right, Junkman.

Orada Junkman'ı görüyor musun?

Do you see The Junkman there?

Oh, evet, Junkman herzaman suyu aldı.

Oh, yeah, The Junkman always got the juice.

Hurdacısınız.

You're the junkman.