Karım traducir inglés
77,362 traducción paralela
Çünkü bana yeniden alyan anahtarı var mı diye sorarsan oraya gelir o hurda deposu dükkanınızı başınıza yıkarım!
Because if you ask me if I have the quarterinch Allen wrench one... one more time, I am going to come down there and burn your giant viking junkyard of a store to the ground! Do you understand?
Bir yerden sonra durmasını söyledim ama karım işte, daha önce hayır duymamış.
I told her she had to stop at some point, but then that's my wife for you, never one to hear the word "no".
Dükkanı işletme şekli karımın vardiyaları, mülteci sorunları...
Erm... the way he runs the shop, my wife's shift patterns, the refugee crisis.
Karım tecavüze uğruyor ve ben o sırada nerede olduğumu bilmiyorum.
My wife was being raped, and I don't know where I was.
Gisela getirilip karım oluncaya kadar hiçbir mızrak Eoferwic'e ait değildir.
Not one spear shall belong to Eoferwic until Gisela is delivered and is my wife.
- Zaten karım, başka bir karım var.
I have a wife already. A different wife.
Benim çıkarım ne ki?
What's in it for me?
Benim karım olsan, hayatının geri kalanını evimde geçirsen fena mı olur?
Would it be so terrible to be my bride, to live in my house for the rest of your life?
Karım olmayabilirsin ama hâlâ kızımsın.
Well, you may not be my wife, but you are still my daughter.
Karımı çağırın!
Call my wife!
Karım benden iyisini hak ediyor.
A wife who deserves better than she's got.
İçerideki karımız biletten gelen kardan daha fazla.
We make more selling merchandise than we make from the gate.
Karısı için değil, benim karım için.
- Not his wife. Mine.
Karımı ve kızımı bulacağım.
Find my wife and daughter.
Ya karım duyarsa?
What if word got back to my wife?
Çocuklarımın büyümelerini kaçırdım. Şimdi de karım bana gönül koyuyor.
I missed my kids growing up, and my wife now wants to give me the heave-ho.
- Karım bunu bile istemiyordu. - Bak ne diyeceğim.
- My wife didn't want me to do this one.
Tamam şunu dışarıya çıkarıyorum.
Fine. I'm gonna take this out.
Annesi ise bir primat. Çocuk ise insan ruhu ile melek özünün karışımı.
And this child has a human soul mixed with angelic grace.
Karısına bunu söyleyen bendim.
I'm the one who told his wife.
Ben de sinirli, hayal kırıklığına uğramış ve kafası karışmış durumdayım.
I-I am pissed and... and frustrated and confused, too.
İngiltere'de buna karışmadım.
In England,
Sam bana destek çıkar mısın?
Sam, you wanna back me up here?
Bu zor zamanlarda sadakatinizi nereye yönelteceğiniz ile ilgili kafanızı karıştıran durumlar olabilir.
I'm aware there might be some confusion as to where you're supposed to place your loyalty.
Lucifer'in çocuğu. Bir insan - Baş melek karışımı.
The son of Lucifer... this is a human / archangel hybrid.
Karısına bu mesajları gönderdiğinizi itiraf mı ediyorsunuz?
And you're now admitting to sending this text to his wife?
Biri telefonumu alıp fotoğraflarımı karıştırmış.
Someone took my phone and they went through my photos.
Bundan bize ekmek çıkar mı?
Is this of any interest to us? "
Karıştırmış olmalıyım.
I might have got confused.
- Zamanları karıştırdım sadece.
I just got my timings muddled.
- Karım oldu.
She's my wife.
Geçen ay Mikey'nin önünde bir tuvalet fiyaskosuna karıştım. Ama şimdi 15 binerim ve şarkım YouTube'da bir hit.
Last month, I was implicated in a gas station bathroom fiasco in front of Mikey, but now I'm a $ 15,000-aire with a hit song on the tubes.
Sonuçta soğan mı çıkar, elma mı, bilmiyorum. Şu surat ısırılmaz mı?
Now, I don't know if he's gonna be an onion or an apple, but don't you just want to bite him?
Kafam çok karıştı Lillian.
I'm so confused, Lillian.
Kar arabalarını römorka koymama yardım edebilir misin?
Can I get a hand putting the Ski-Doos on the trailer?
Elimi sıkar mısın Freya? Ne?
- Would you squeeze my hand, Freya?
Onun karısı değilim ben.
I'm not his bride.
Size minnettarım. Belki ben dışarıdayken çift cinsiyetli kobrayı da çorap çekmecemden çıkarırsınız.
Perhaps, when I'm out, you can lure the androgynous cobra out of my sock drawer.
Karıma yardım edebilirsin.
You could help my wife.
Bunu teslim edersem seni daha hızlı dışarı çıkarırım.
I'll get you out faster with this to surrender.
Bizi buradan çıkar, adamım.
Hey, get us the... outta here, man. - Look...
Bizi buradan çıkar,... sana yardım edelim.
Get us out, and we'll help you.
Eşyalarımı karıştırmaya hakkın yok!
You have no right to go through my stuff!
İçimdeki çocuğu ortaya çıkarıyor.
I-I'm a kid again.
Merhaba karıcığım.
Hello, wife.
Kafam çok karıştı.
I'm so confused.
Yarım günlük işi iki güne çıkarır. Sonunda da kas gevşeticisi gerekir.
Turns a morning job into two days with me, myself, and Bengay.
Karışıklık için kusura bakmayın ama karar vermek için çok daha kısa bir zaman olur diye düşünüyordum.
Gee, I'm sorry for any confusion, but I was talk... I was talking about, uh... a much shorter window for the thinking part.
- Reklam süremi elden çıkarıyorum.
Well, I'm unloading that ad time.
Attığın her adımın keyfini çıkar ama beklentilerini düşük tut.
Appreciate every step forward, but modulate your expectations.
- Seni buradan çıkarıp saatlerini de işletmek isteyen biriyim.
I'm the guy who's gonna get you out of here - and let you keep your hours.