English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Katarina

Katarina traducir inglés

343 traducción paralela
"İki oğlan bize bakıyor" dedim yanımdaki Katarina'ya.
"There are two boys looking at us", I said to her. Her name was Katarina.
Ve Katarina göğüsleri ve güzel kalçasıyla yanımdaydı.
All the time I had Katarina beside me with her breasts and thick thighs.
Sonra içlerinden en cesur olanı yaklaştı ve Katarina'nın yanına çömeldi.
Then one of them, the bravest one he came up to us and squatted down beside Katarina.
Birden Katarina'nın "Neden gelmiyorsun?" dediğini duydum.
Suddenly I heard Katarina say : "Aren't you going to come over here?"
Birden çocuk onun üzerine çıktı. Katarina onun kalçasını tutarak içeri girmesine yardım etti.
Suddenly he was over her and she helped him in and held his behind.
Katarina'nın mırıldandığını ve güldüğünü duyuyordum.
I heard Katarina whisper in his ear and laugh.
Katarina "Git ona!" dedi.
Katarina said, "Go to her now".
Katarina yandan bize bakıyordu ve onun sırtına dokunuyordu.
Katarina lay on her side looking and she held him from behind.
Çocuk boşaldığında Katarina ona sarılıyor ve eliyle mastürbasyon yapıyordu.
When he came she embraced him and made herself come with his hand.
Ve Katarina boşaldığında çılgınlar gibi bağırıyordu.
And when she came she screamed really loud.
Katarina pantolonunun düğmelerini çözdü ve onunla oynamaya başladı.
Katarina unbuttoned his trousers and started playing with him.
- Katarina son zamanlarda sana iyice tutuldu.
- Katarina has a crush on you.
- Bak görüyor musun, Katarina?
- Did you hear that, Katarina?
- O yazıyı yazan Katarina'ydı.
- Actually, Katarina wrote it.
- Sen bu kadar akıllı mısın Katarina?
- Are you that clever?
Bu yüzden Katarina oturup makaleyi yazdı ve bana telefonda okudu.
So Katarina wrote it and read it to me on the phone.
Şerefe, Katarina!
Cheers, Katarina, my poppet!
- Neyiniz var, Katarina?
- What is it, Katarina?
Tepeden tırnağa berbat bir herifim ama başka türlü de olamıyorum.
The funny thing is that according to Katarina, I am nothing but a spineless jellyfish.
Keşke Katarina'da böyle yemek yapmayı öğrenseydi.
I wish Katarina would learn to cook like that.
Katarina benden çok daha iyidir.
Katarina is a much better cook.
- Duyuyor musun, Katarina?
- You hear that, Katarina?
"Katarina İsviçre'deki servet üzerinde hak iddia etmekten vazgeçerse boşanmayı kabul ederim."
"This is what he says : " I'll agree to a divorce, " " if Katarina gives up her claim to our assets in Switzerland. " "
O zaman İsveç'te ne var ne yok sen al diyecek.
" - But Katarina, I've said... -" Take the whole set-up in Sweden. "
Katarina bir iş adamı. Bu iki sözcük de aynı derecede vurgulanmalı.
Katarina is a businessman, with equal stress on both words.
O zaman biz çocuğuz.
But then Katarina and I are children.
Katarina'nın içinde ağlayarak oturan küçük bir kız var,... düşmüş, canı yanmış..... ama kimse onu avutmaya gelmiyor.
Deep down, Katarina is a little girl who is crying because she has fallen down and no one comforts her.
Ben de hiç büyümemişim,..... ne denli terbiyesizlik edersem edeyim,..... Katarina beni sevsin istiyorum.
And I haven't grown up either. I cry because Katarina can't love me, in spite of my bad behaviour.
Sen kendini bu kadar yeri doldurulamayacak bir insan mı sanıyorsun sevgili Katarina?
You think you're that bloody indispensable, my dear Katarina?
Artık Katarina ve Peter'ın neden bir cehennem hayatı yaşadıklarını biliyorum.
Katarina and Peter go through hell because they don't communicate.
Bu arada, Peter ve Katarina'dan bir mesajım var. Pazartesi günü seni buradan arayacaklar.
By the way, Peter and Katarina will call you on Monday.
Peter ve Katarina'ya ne diyeceksin? Tümünün canı cehenneme!
What will you tell Peter and Katarina?
Yaşlı Katarina Kepler inanılmaz derecede aksi bir kadındı.
And Katarina Kepler was a cantankerous old woman.
Peter ve Katarina seninle hiç görüşmediler mi?
Peter and Katarina never consulted with you?
Katarina sadakatsizdi... ve ben de. Ama önemli değil.
Katarina has been unfaithful, and so have I. But no matter.
Deneyimini yaşamazsın... Katarina'yı banyo paspasında acı veren bir gırtlakla görmek dışında,
You wouldn't have your experience... other than seeing Katarina on the bathroom mat with a severed throat.
Katarina'ya söylesem mi?
- Should I tell Katarina...
Katarina?
Katarina?
Bilmiyorum, Katarina.Kahrolası sezgim bunu bırakıvermiyor.
I don't know, Katarina. My damn intuition won't let go of this.
Ve sonra Katarina ile karşılaştı ve ona delice aşık oldu.
And then he met Katarina and fell madly in love with her.
Katarina'nın onun üzerinde çok kontrolü vardı.
Katarina had a lot of control over him.
Katarina Paris'te olacaktı... hafta ortasına kadar.
That he'd had a cold. Katarina was to be in Paris... till the middle of the week.
Katarina ve Peter uykusuz bir gece geçirirler.
Katarina and Peter spend a sleepless night.
Katarina, söz verdin.
Katarina, you promised.
Artık Katarina yatağı gidiyor.Yediye çeyrek kala kalkmak zorundayım.
Now Katarina's going to bed. I have to get up at a quarter to seven.
Yorgunum, Katarina.
I'm tired, Katarina.
Felaketten dört gün önce, Katarina moda gösterisini hazırlar.
Four days before the catastrophe, Katarina prepares her fashion show.
- Hadi, Katarina.
- Come on, Katarina.
Özür dilerim, Katarina.
I'm sorry, Katarina.
- Ama sevgili Katarina..
- But my dear Katarina...
10 yıl Katarina ile yakın çalıştım.
I've worked closely with Katarina for 10 years.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]