Kaçırdık traducir inglés
3,096 traducción paralela
- Kaçırdık mı?
We missed it?
Bizim için ilgisiz ebeveynler diyemem ama 16 yıldır bundan çok daha önemli bir şeyi gözden kaçırdık.
Well, I wouldn't call us absent parents, but we did miss something else pretty big for 16 years.
Sırf korktuğumuz için acaba gerçekten güzel bir şeyi kaçırdık mı acaba diye merak etmek istemiyorum.
I don't always wanna wonder if we missed out on something really good because we were too scared.
Kaçırdık.
We missed.
Buradan genç kızları kaçırdıklarını duydum, efendim.
I have heard tell of young ladies being snatched from around here.
Efendim, şüpheliyi elimizden kaçırdık.
Sir, we had just cause ; the suspect was fleeing.
- Çok geç kaldık, kaçırdık.
- We're too late, he has escaped.
Elimize geçen ilk talih kuşunu da kaçırdık.
First stroke of luck we've had and it's gone.
Bir şeyi mi gözden kaçırdık acaba diyorum.
I keep wondering if we haven't missed something.
Tüm Artık günlerini kaçırdıktan sonra, liberalizmi denemeye başladı.
After you missed all her leap days, she started experimenting with liberalism.
Çıplak selam verişlerini kaçırdık.
We missed the nude salute to our troops.
Görünüşe göre uçağımızı kaçırdık.
Looks like we missed our flight.
Evet, fırsatı kaçırdık.
Yeah, that was our window.
Belki onu kaçırdık.
You know, maybe we missed him.
Bir şey kaçırdık mı?
Did we miss something?
- Ne kaçırdık?
What did we miss?
Ve bir bilim adamını kaçırdık ki icat ettiği şeyi satıp, para kazanalım
And we kidnapped - we kidnapped this scientist just to steal his invention just to sell it for money.
Özel bir eşyayı elimizden kaçırdık.
We've lost control of a certain item.
- Açıkçası, yemek saatini kaçırdık o yüzden uydu bağlantısıyla kimi ayarlarsak artık.
- Well, we're obviously late to the buffet, so we basically had to book people who were close to a satellite dish.
Biz aklımızı mı kaçırdık acaba?
Are we out of our minds?
- Katili kıl payı kaçırdık.
We didn't miss our killer by much.
Vicky elimizden uçtu gitti Onu elimizden kaçırdık...
Just like that Vicky has flown away gone out of our hands...
En sonunda çitlerden atlayıp arabayı oradan kaçırdık.
Finally jumped the fence, got the car to the shop.
Ne olduysa sanırım kaçırdık.
Well, whatever happened, looks like we missed it.
Şuradaki sütyen kısmen iştahımı kaçırdı.
No. That bra over there kind of put me off my feed.
Kızı kaçırdım mı?
Did I miss her?
Şehirde bir sürü kız varken, neden onu kaçırdın?
Of all the girls in the city, why kidnap her?
O bir kaçak ve katil, ve benim kızımı kaçırdı.
He's a fugitive, and a killer, and he's kidnapped my daughter.
Biraz önce çıktı, kıl payı kaçırdınız.
He just left, you just missed him.
Senin istediğin adama neler kaçırdığını göstermek kızım, bunu biliyorsun.
You just want him to see what he's missing, girl, and you know it.
Eğer bir kız arkadaş arıyorsan... Tamam. Onu yeni kaçırdın.
Well, if you're looking for our girlfriend, okay, you just missed her.
Kızımın ikinci yaş gününü geçen ay kaçırdım.
Missed my daughter's second birthday last month.
Tıpkı bana ilk kez kıyafetlerimi çıkarttırdığı anı ve hoşuma gitmiş gibi yapmadığım zaman beni nasıl tekmelediğini ya da nefesinin nasıl sigara koktuğunu defalarca kaçabilecek olduğum hâlde dışarı çıkmayı her başarışımda kafamda onun ailemin beni istemediğini benim onlar için öldüğümü söyleyen sesinin yankılandığını en sonunda kaçmış olmamın tek sebebininse bana ben artık çok büyümüş, kullanılmış ve iğrenç olduğum için başka bir kızı kaçıracağını söylemiş olduğunu hatırlıyor olmam gibi.
Just like I remember the first time he made me take my clothes off and how hard he kicked me when I didn't act like I liked it or how his breath smelled like cigarettes, how I could've gotten away a bunch of times, but every time I made it outside, I could hear his voice inside my head... that they didn't want me, that I was dead to them, and that the only reason I finally ran away was because he told me that he was gonna take another girl... because I was too old and used up
Tünel için çıkışı kaçırdın.
Hey, you just missed the exit for the tunnel.
Kolay bir atışı kaçırdım ve artık her şey bitti.
I missed an easy layup and now it's over.
Onun adamları oğluna ya da başka bir şeye karşılık olarak Katie'yi kaçırdılar.
His-his people, they took Katie for payback for his son or something.
Blaine. - Nasıl olur? - Brittany, kıl payı kaçırdın.
- Brittany, you were a close second.
Düğününüzden önce Greg ile ben ipleri birazcık elimizden kaçırdığımız zaman...
When Greg and I had a little fling... before your wedding?
Karar anı gelip çatmıştı, bir kaç mücadeleden sonra, Donald'ı ikna etmeye hazırdık. Kulüpteyiz, yahu.
The moment of truth had arrived, and after a series of challenges, we were ready to speed-pitch the Donald.
Bir şeyleri gözden kaçırdık sanırım.
We have to have missed something.
Beni kıl payı kaçırdınız.
You missed me. Leave a message.
Onu birçok kez kaçırdığım o gün aşık olmuştum.
On that day when I missed her so many times, I was already in love.
Wes, Ezra'nın lisedeyken bir kızı hamile bıraktığını ağzından kaçırdı.
Wes let it slip that Ezra got a girl pregnant before he left for college.
Benimle dalga geçen bir sarışın sandığım için kaç tane aynayı kırdığımı biliyor musun sen?
Do you know how many mirrors I've smashed just thinking it was a blonde woman mocking me?
Beni daha iyi tanımak istiyor kısmını kaçırdınız mı?
Did you all miss the part where she said she wants to get to know me better?
Ama sende bu kısmı kaçırdın umrumuzda değil.
But you obviously missed the part where we don't care.
Gözden kaçırdığımızı düşündüğünüz bu kızı nasıl bulabiliriz?
This girl you think we've missed. How do we find her?
Evet, dün gece limandaki çatışma için rapor yazıyordum okçuyu elimden kaçırdım diye sıkıştırılıyordum.
Yeah, I was filling out reports on the shootout at the port last night and getting grilled about how I let that archer get away.
Sen de kaçırdığın gemide artık bir tutsaksın.
So now you're a prisoner on the ship that you hijacked.
Ben Jessica. Beni kıl payı kaçırdınız.
This is Jessica, you missed me.
Kıl payıyla kaçırdın.
Oh, well, you just missed her. She was discharged.