Kedicik traducir inglés
1,376 traducción paralela
Bayan Kedicik, Bay Buldog çok üzgün.
Mrs. Pussycat, Mr. Pug is very sorry.
Kedicik, içeri girmeme izin ver.
Pussycat, do let me in.
Bayan Kedicik, lütfen.
Mrs. Pussycat, please.
Mor kedicik ister misin?
You want a purple kitty?
- Ne istiyorsun, vahşi kedicik?
- What do you want, wild pussycat?
Şahsi olarak ilgilenseydim de kedicik veya oyuncak tavşan derdim. Bunun yatak olduğunun farkında mısın?
Goodwin is somrecipitate but he has actually talked to mr.
- Bak oyuncak tavşan. Kedicik.
Yeah... i got to get you to the hospital.
Sonuna bir kedicik çizmiş.
THEN SHE DREW A KITTY.
Oh, teşekkürler kedicik.
Oh, thanks, kitten.
- Harika bir fikir kedicik.
- That's a great idea.
Fena değil, kedicik.
Not bad, Miss Kitty.
Belki küçük bir kedicik?
Perhaps a little pussycat?
Güzel kedicik.
Nice kitty.
Bu kedicik Mittens ve bu Fitzhugh...
This kitty is Mittens. This one is Fitzhugh.
Merhaba kedicik.
Hello, kitty.
Grundy, güzel kedicik sana ait.
Lex : Grundy, The pretty kitty's all yours.
Top koy, kedicik.
Tee one up for me, catty.
Küçük Kedicik!
Little kitty!
Beni affedebilir misin, kedicik?
Can you forgive me, sugar puss?
Ne bu kedicik mi?
What, that pussycat?
Yine yanlis, Kedicik.
Ehh! Wrong again, kitty.
Hoşça kal, yavru kedicik.
Bye, pussums.
- Bunu nasıl buldun, kedicik?
What do you think of this, pussycat? Very nice.
Mükemmel, kedicik.
excellent, pussycat.
Gloria, kedicik, içeri gir. - Buradayım.
gloria, pussycat, come in.
Kedicik, ofiste.
Pussycat. Office.
Kedicik!
Pussy-puss! Pussy-puss!
Kedicik!
Viktor!
- Az önce kıçını kurtaran kimdi, kedicik?
Who just saved your ass, pussycat?
Yumurtayı kır, kedicik.
Crack the egg, pussycat.
Dayan, küçük kedicik!
Hang on, little kitty!
Çok tatlıdır, çok da komiktir, öyle değil mi kedicik? Anette'i tanısan severdin tabi.
Well, if you knew Annette, you would.
Biz seviyoruz, değil mi kedicik?
It's such a beautiful place, don't you think?
Merhaba tatli kedicik, bir dakikan var mi?
Hi kitty cat, got a minute?
Kıskanç olma kedicik.
Don't be jealous, kitten.
Çok acıkmışsın kedicik.
Such a hungry little kitty.
- Evet, dinle, ancak bir sorun var, kedicik.
Here's the snafu in a nutshell.
Orada takıl kedicik nerdeyse Cuma oldu!
Hang in there, kitten, it's almost Friday!
Nerdeymiş kedicik?
Who's a pretty kitty?
N'aber kedicik?
What's up, pussycat?
Bir torba dolusu gümüş kazandın, küçük kedicik.
Earned yourself quite a bag of silver, little kitten.
Kedicik.
Kitty.
Hemen bas geri, kedicik.
Put it in reverse there, kitten, all right?
İşte kedicik.
Here kitty, kitty.
Kedicik!
Kitty! Kitty.
Tamam, kedicik.
Okay, kitty.
Bay P.'ye, kedicik, iyi-sevilmiş bol tüylü kedigil, seni özleyeceğiz.
To Mr. P, kitty, well-loved furry feline, we will miss you.
O zararsız küçük bir kedicik.
Harmless little Felix domesticus.
- Şirin kedicik.
- Nice kitty.
Konuş kedicik! Konuş!
Sing, kitty, sing.
Kedicik...
Kitty.