Kit traducir inglés
4,895 traducción paralela
Bu benim tuvalim, Kit.
That's my canvas, Kit.
Kendime bir yaşam kurdum, Kit. Hem de sağlam bir yaşam. Bütün bunları ekmeğimi taştan çıkararak yaptım.
I built a life for myself, Kit- - a really substantial life- - and I did it by spinning straw into gold.
Benim, Kit Walker.
It's me... Kit Walker.
Oraya geri döndüm, Kit.
I went back there, Kit.
Seni tekrar görmek güzeldi, Kit.
It really was good to see you again, Kit.
Betty Drake. 27 Mart 1970 tarihinde Kit Walker'in refakatinde taburcu edildi.
Betty Drake, released to the care of Kit Walker,
Bu sadece benim hikâyem değil, Kit.
It's not just my story, Kit.
Beni kandıramazsın, Kit Walker.
You don't fool me, Kit Walker.
Kit Walker sen şanslı bir adamsın.
Kit Walker... you're a lucky man.
Hatta, Kit, yani Kit Walker annelerinin vaftiz annesi olmamı istedi.
In fact, Kit... Kit Walker... he asked me to be godmother to his kids.
Kit tekrar evlendi.
Kit got married again.
Onu Kit mi, yoksa o çocuklar mı daha çok sevdi, bilmiyorum.
I don't know who loved her more... Kit or those kids.
Kit, hep büyük işler başarmanın çocuklarının kaderinde olduğuna inandı.
Kit always believed the kids were destined for great things.
Kit onlarla çok gurur duyardı.
Kit would be so proud of them.
Kit'in çocukları, yas tutulacak bir şey olmadığı konusunda ısrar ettiler.
Kit's children insisted there was no reason to mourn.
Sakın buna devam etme kaldır hemen!
Do not drag your kit along the ground! Pick it up now!
Her zaman düzen istiyorum ütülenmiş olsun herşeyiniz
Your kit is your responsibility. I want it immaculate at all times. I want it ironed and your boots bulled.
Molly, kaybedersen, ütülersin Chris sen kaybedersen botları parlatırsın
Molly, if you lose, you're ironing his kit tonight. And Chris, if you lose, you're bulling her boots. Yeah?
Yatakların yanında durun 6 demiştim.. yarın sabah!
Stand by your beds! 06 : 00 - kit and locker inspection tomorrow morning.
Başarısız olursanız, 8 mil koşunuz var ona göre
If anybody fails, it's another eight-mile endurance run, in full kit!
- Acil yardım çantasını getir.
Get the emergency kit.
Kötü bir burkulma gibi görünüyor. Gidip ilk yardım çantasını getireceğim.
I'll go and fetch the first aid kit.
Bayan Felicia bileğini burkunca ilk yardım çantasını alıp götürmek için geri geldim.
I came back to fetch the first aid kit when Lady Felicia twisted her ankle.
Örneğin "ağrı ne zaman başladı?"...
Questions like... A central line kit, please. "When did the pain begin?"
Ben ona deli olduğunu söylüyorum, o hayır diyor,... kendin-yap alet takımı varmış.
I say he's crazy, he says no, he's got this little do-it-yourself kit. So...
-... kıyafet, makyaj malzemesi? - Küçük seyahat çantası, diş fırçası.
Like a overnight kit, little clutch, toothbrush.
Elinizde daha güçlü bir şey var mı?
You have anything, um... anything stronger in your kit?
Trakeostomi seti ve biraz daha ışık.
Trach kit, and I need more light.
Şifreli özel yazılarımı ilk yardım çantasında taşımam.
I don't carry my cipher in my first-aid kit.
DNA analizi için örnekleri gönderdim.
I sent the SAE kit to DNA.
Düzenli cinayet ekipmanı gibi.
It's like a regular murder kit.
- Tamam, dinle, Vicryl sulama kiti ve bazı steril bezlerden getirmen gerek.
- Take a look at your injuries. - Okay, listen, I need you to get me a vicryl irrigation kit and some sterile sevens.
İçeri geç. Üstünü çıkar.
In there, get your kit off.
- Elbiseler temiz.
Kit's clear.
Benim hemşirelik malzemelerime bakmak ister misiniz?
Did you wanna look through my nurse kit?
Saat tamiri seti kullanıyorlar.
They use a watch repair kit.
Aynısını yapmaktan sıkıldım,... ben de biraz daha şey olur diye...
Yeah, I got bored of following the kit, and I just thought that that would be kind of a...
- Losyon ve dikiş malzemesi.
Topical and suture kit.
İğne iplikle mi geziyorsun sen?
Wh... You carry a sewing kit?
Bu mutfaktaki ilk yardım kiti değil.
This isn't the first-aid kit from the kitchen.
- The Bret Michaels Zehir Kontrol Çantası.
The Bret Michaels Poison Control Kit.
- Set ne durumda?
How's the kit?
Sağlık çantasındaki bir şeye olan alerjik bir reaksiyon olabilirmiş.
It may have been an allergic reaction to something in the med kit.
Burada acil yardım çantan var.
Uh, you got an emergency kit here. That's good.
Traş seti!
It's a shaving kit.
... doritos, kit kat.
Doritos, Kit Kat.
Bu kelepçeler ileri düzeyde sihirle kilitlenmiş olmalı.
These cuffs must be from the advanced magic kit.
Ailesi ayakkabı boyama kutusunu size göndermiş çünkü tek arayıp soran sizmişsiniz.
His family sent over his shoeshine kit because you were the only one who called about him.
Ekip ve 75 rehber + yardımcı için... yaklaşık 1 ton ekipmanla bataklardan... geçmek zor.
For the crew and over 75 guides and helpers, it's hard going carrying nearly a tonne of kit through the marshy valleys.
- Kit.
Kit.
Tekrar tekrar!
I shall walk in here at 0600 and I shall inspect your locker and your kit and if there's so much as a crease out of place, you'll have to do it again. And again and again.