Kitten traducir inglés
1,309 traducción paralela
O zamana kadar ağaçta kalmış kedi yavrusu gibi olacağım. O yüzden, git başımdan!
But until then I'm just as helpless as a kitten up a tree, so why don't you sod off?
Siz ayrıntıları bana bırakın.
You let me worry about that, kitten.
Bu kedi yavrusunun tırnakları var.
Ooh. this kitten's got claws.
Ağaçta kalmış bir kediyi mi kurtaracaksın?
Rescue a kitten from a tree?
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, kedicik.
Sorry to bother you, kitten.
Selam, kedicik.
Well, hi there, kitten.
Gayet iyi. Bana onu seven birini aradığını söyleyen bu kedicik dışında.
Oh, pretty good... except I found this here kitten... who told me he was looking for someone to love him.
Merhaba kedicik!
Hello, kitten.
Ve tekrar başlıyor, kedi yavrusu.
And, starting again, a kitten.
Bir kedi yavrusunu patakladım.
I got to beat up a kitten.
- Seninle ilgili herşeyi seviyorum sadece bir aşk mutfağı olduğun zaman değil.
I love everything about you. Not just when you're being a sex kitten.
Bir kedi yavrusu buldum.
I found a kitten.
- Kedi yavrusu mu?
- A kitten?
"Kitten on the Keys" le değiştirebilir miyiz acaba?
Can we change to "Kitten on the Keys"?
- Şunu bil ki eğer bir kayığımız olsaydı, onunla gezdireceğim ilk kişi sen olurdun, pisiciğim.
- I want you to know if we did have a boat, you'd be the first person I'd take out on it, kitten.
Sen yine kendin olana kadar olmaz, pisiciğim.
Not until you're yourself again, kitten.
Gerçek tehlike, pisiciğim.
Real danger, kitten.
Ve yanında olmaya katlanabildiğim tek insan ise kısıtlanmış bir vampir. ... kedi yavrularıyla poker oynarken hile yapan.
And the only person that I can even stand to be around is a neutered vampire who cheats at kitten poker.
- Hiç kedin olmadı mı?
- You ever owned a kitten?
- Bekle, bekle, bekle, bekle, bekle.
- Wait, wait, wait, wait, wait. I will make it up to you later, kitten.
Robert amca'nın polisiye işi çıktı. Bir kedi yavrusu ağaçta kalmış da.
Uncle Robert had to go do some police stuff,'cause there was a kitten that got stuck in the tree and they need to climb up him to get it.
Robert Amca ile kedi yavrusunu görmeye gidebilir miyiz?
Can we go see Uncle Robert and the kitten?
Çünkü aslında kedi değil yılanmış.
'Cause actually it's not a kitten, it's a snake.
Bir kedi yavrusuna, suni tenefüs yapıyor, tamam mı?
He's giving CPR to a kitten, okay?
Ama herkes onu Kitten diye çağırıdı.
But everybody called her Kitten.
Tatlım, yavru kedi almışsın.
Honey, you got a kitten.
Kuşu burada bırakcağım böylece ufak kedi olur olmaz fikirlere kapılmasın.
I'll leave the chick here tonight so the kitten doesn't get any fancy ideas.
Her şey Rory'nin civcivinin evde kaybolması ile başladı ve saat 01 : 00 gibi Rory ile benim Babbette'in yavru kedisini piyanonun içinde bulmamızla sona erdi.
It started with Rory's baby chick getting loose in the house... and ended with Rory and I up at 1 : 00 in the morning... looking for Babbette's new kitten, who we found asleep in the piano.
Bunlar için özür dilerim, canım.
Sorry about all this, kitten.
"Kediciğimin" kulağında enfeksiyon var. Günde 3 kez ilaç damlatılmalı.
My kitten has ear infection, needs eye drops three times daily
Televizyondan in JellyBean!
Lower kitten TV.
Ağaçta mahsur kalmış kediler yüzünden hep ikinci planda kalacağım.
I'd always be second place to some kitten stuck in a tree.
Neşelen tatlım.
Cheer up, kitten.
- Merhaba kedicik.
- Hello, kitten.
- Nasıldı, kedicik?
- How was it, kitten?
- Pekala, kedicik?
- All right, Kitten?
Kedi gibi mırıldanıyor.
It's purring like a kitten.
Evet, günde 10 paket sigara içen bir kedi.
Yeah. A kitten who smokes 10 packs a day.
Elbette tatlı kedim.
I sure can, sugar kitten.
Tatlı kediciğim.
Sugar kitten?
Tatlım, Viyetkong beni 18 ay boyunca incitemedi ve onlara gülerek gittim.
Kitten, I gave the VC 1 8 months to hurt me, and I walked away laughing.
Tatlım, canım, masum kızım bu konuda duygusallaşmanı istemiyorum.
Kitten, honey, innocent... I don't want you getting all emotional about this.
Merhaba, kedicik.
Hello, kitten.
Hey, Kitten.Merhaba.
Hey, Kitten. Hi.
Aslında, Kitten, Kitten, dur, tamam mı?
Actually, Kitten, Kitten, stop, OK?
Hey, Kitten.
Hey, Kitten.
Tabii ki, Kitten.
Sure thing, Kitten.
" Seksiyim.
It screams " Randy sex kitten.
Gir.
Come in, kitten.
- Üzülme, evlat.
DON'T WORRY, KITTEN.
Ah kedicik.
Oh, kitten.