English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Koala

Koala traducir inglés

275 traducción paralela
Mesela, bu bir koaladır.
This, for example, is the koala.
Güney Amerika'daki tembel hayvanlar da böyledir ve yaprak konusunda seçicilerdir. Tıpkı Afrika'daki bazı maymunlar gibi. Ama ne o maymunlar, ne de tembel hayvanlar koalalara benzer.
Sloths in South America do much the same and are equally fussy about their leaves, and so are some monkeys in Africa, but neither they nor the sloths look like the koala, which has an Australian charm all of its own.
Vombat, koalanın çok daha az özelleşmiş bir kuzenidir ve hayatını tamamıyla yerde geçirir.
The wombat is a much less specialised cousin of the koala's, and it lives entirely on the ground.
Dört bacağı koalanınkiler gibiydi. Tek farkı, başparmağında avlarını parçaladığı kancalı, korkunç bir pençesi olmasıydı.
Its four legs were shaped rather like those of a koala, except that it had on its thumb a vicious, hooked claw, with which it ripped apart its prey.
Kutup ayısı, panda ayıya der ki : "Koala ayısı olduğunu bilmiyordum."
And the polar bear says to the panda bear "I didn't know it was a koala bear."
Anladın mı?
Get it? Koala!
Koala! Hey, hey!
Wocka-wocka!
Bunlar ne, Koala Ayıları mı?
What are they, koala bears?
Neil Diamond'ın hediyesi yiyecek öğütücüyü alıp koala burgeri, koala cipsi işine gireceğim.
I'm gonna take that food processor Neil Diamond gave me and make koala burgers, with koala chips and koala dip.
Dediklerine göre tahsilatı, plaklar ve koalalarla yapıyormuşsun.
I've been told it might be hard to pay your rent with gold records and koala bears. OK?
Aklıma gelmişken, koalam da pek iyi durumda değildi.
And let me tell you something. My koala bear's not in such great shape either.
Koalanı ipe çektiğimizde de aynı ses çıkmıştı.
That's the same sound your koala bear made when we hung it.
Bir koalayı astığınıza inanamıyorum.
You know, I cannot believe that you guys actually hung a koala bear.
Güne koalamın asılması ve evimle arabamın havaya uçurulmasıyla başladım.
I mean, I start by having my koala bear hung, and my house and car blown up.
Soktuğumun koalasını gerçekten öldürdüğümüzü sanmadınız değil mi?
You didn't really think we'd kill the flucking koala bear, now, did you?
Koala.
Koala.
- Şimdi, bu koala ile ilgili, piller dahilmi? Tamam.
Now, on the koala bear, does that include batteries?
"Mucize bir şekilde, dakikalar kala kuala-balık karşımı bir mutant kuş tarafından kurtarıldık."
"We were miraculously saved at the zero hour by a koala-fish mutant bird".
Benim koala dışarı çıktı.
My koala bear just came out.
Gerçek bir koala.
It's the real thing.
"Koola" kelimesi hariç.
Oh, except for "koala."
- Koalaları sever misin, Robin?
- Do you like koala bears, Robin?
Seninle tanışmak isteyen bir koala var burada, Bay Koala.
I have a bear that wants to meet you, Mr. Koala Bear.
Koala?
A kangaroo?
- "Bir koalanın içinde."
-'Ln a koala bear.'
Discovery Channel'da koalalar var.
The Discovery Channel has koala bears.
Koalaların cinsel adetleri oldukça esrarlıdır çünkü üretim sistemleri karışıktır.
The sexual habits of the koala are quite mysterious, , because of their complicated reproductive systems,
Erkek koalanın penisi, yılan dili gibi iki uçludur.
The male koala's penis is forked like a snake's tongue,
Belki bir koala olabilir.
I think it might be a koala.
Şeytani bir koala.
An evil koala.
" Ben kanguru sandım, ama Mary koala olduğunu düşünüyor.
" I think it's a kangaroo, but Mary thinks it's a koala bear.
Koala da kanguru gibi aynı keseli sıçandan evrimleşmiştir.
The koala evolved from the same marsupial possum as the kangaroo
Kanguru gibi koala da nemli yağmur ormanlarında evrim geçirdi.
Like the kangaroo the koala evolved in the moist rainforest
Tamam, ben de dün hayvanat bahçesine gitmiştim. Ve şimdi bir koalayım.
Okay, I went to the zoo yesterday, now I'm a koala bear.
Bir koala yavrusu çıktıktan sonra tek başına dolaşmadan önce birkaç gün boyunca annesinin sırtına yapışır.
When a koala joey emerges, it clings tight to mother for several days before going solo.
Gelişiminin çok erken safhasında doğan yavruları koruyacak keseleri bir kanguru veya koala kadar gelişmiş değil.
They give birth to tiny babies at a very early stage in their development.
Ancak yavruları annelerinin alt kısmına yapışarak büyümeyi sürdürmeyi başarıyor.
The pouch is seldom as well-formed as that of a kangaroo or koala, but their young survive very well, clinging unprotected to their mother's underside.
- Koala Ayıları?
- The Koala Bears?
Erkek koala.
Gay koala.
Koyunları tıraş ederim yada koala'ları beslerim.
Shearing sheep or feeding koalas.
Akşam yemeği için koala avlarız.
We'll shoot koala bears for supper.
Yanımda, koala uzmanı Joe Mouz, var.
With me ringside is Joey Moose, our marsupial expert at the Zooniverse.
Çünkü çocukken elimde bir tüftüf, koala bakıcısı olmak isterdim.
When I was a child, I wanted to become a koala keeper
Parklardaki koala bakıcıları böyle oluyordu.
Koala keepers were like that.
Kuala mı?
Koala?
Şef Yook, onun adı Kuala.
Captain Yook, it's the Koala.
Kuala, kaplan değil.
It's the Koala, not the Tiger.
Kuala rıhtıma yanaştığı zaman...
When the Koala comes into dock...
Size Kuala diyorum.
It's the Koala, I'm telling you.
- Koalaları anlat.
Tell her about the koala bears.
Azdı.
He was slow-juiced like a koala bear.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]