English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Kosher

Kosher traducir inglés

584 traducción paralela
Pekâlâ, madem bu kadar masumsun neden bana parayı veriyorsun?
So all right. If everything's so kosher, what are you giving me this dough for?
Onu nasıl aldığını biliyoruz, o belgenin Ari olmayan ifadem için bağışla, "helal" olmadığını da biliyoruz. Anlamıyorsunuz.
We know how you got it and it wasn't, if you'll pardon the non-Aryan expression, kosher.
Hiç doğru gelmiyor.
No, no. Don't sound kosher.
Doğru gelmiyor.
Don't sound kosher.
Efendim, bana pek saf etmiş gibi gelmiyor.
Sir, to me it don't look kosher.
Ama kesin sayılmaz.
Not exactly kosher.
Hayvan, bu Naziler helal süt emmemişler.
Animal, these Nazis ain't kosher.
Merak etme, her şey yolunda.
Don't worry, it's kosher.
Babam açıklasaydı eminim aklınıza yatardı.
You know, it sounds screwy enough, it could be kosher.
Helalinden bir otopark bulamadım.
I couldn't find a kosher car park.
Victor Mature Karın Korsesi'nin Hazlarını Yaşayın.
Sail down the nile on the bleed-it kosher truss.
Helal gıda değil.
Well, he's not kosher.
Gayet dindar?
A kosher home?
Sevgili Kaşerler.
- KOSHER ] My dear Koshers.
'Bayan Florian'ın, Tommy Ray'i...''... benim temiz olduğuma ikna etmesi neredeyse 10 dakika sürdü.'
'It took her nearly ten minutes to convince Tommy Ray I was kosher.
"Lahanacı?" "Sosisçi?" "Yahudi Yemeği?"
"Kraut"? "Knockwurst"? "Kosher"?
Adam temiz.
The guy's kosher.
Bisson caddesinde bir Yahudi Kasabı işletiyorlar.
They run a Kosher grocery on Bisson Street.
Bar mitzvah ve katı koşer orucu ile... bir Yahudi olarak büyütüldü, endişelenmeyin.
has been brought up as a Jew, with a barmitzvah and a strict Kosher diet, you don't need to worry...
Benim oğlum, koşer orucu tuttu?
My son is strictly kosher?
Sadece seni koşer yapacağım!
I just want to make you kosher!
Ben bir kaşerim, anne.
I'm kosher, Mum.
Çünkü on saniye içinde, seni domuz pastırmasından ayırt edemeyecek.
Because in ten seconds. he won't know you from kosher bacon.
Sir Humphrey'nin hakkında konuştuklarına rağmen.. .. sanırım Mr. Bradley oldukça dürüst.
Forall I know, Mr. Bradley may be quite kosher, despite everything Sir Humphrey said about him.
Victor Emanuel parası.
It's Victor Emanuel loot. It's kosher.
Ve dince yasak şeyleri yemeyen biri.
And a kosher one at that.
Bir kasabada yemek yiyorlarmış. Büyükanne yemek duasına başlamış. - Olamaz.
The grandmother asked if the sausages were kosher in a restaurant.
Üzgünüz, uygun yemeğimiz kalmadı.
We're out of kosher dinners.
Bir terslik var.
Something's not kosher.
Size göre kumar ve rüşvet normal şeyler. Çünkü 1,000 yıllık bir geçmişleri var, öyle değil mi?
You people, you think gambling, extortion, corruption are kosher because it's a thousand years old?
Üzgünüm baba, ben sadece Yahudi yemeği yerim.
Sorry, Papa. I only eat kosher food.
- Koşer, Çin ve Meksika yemekleri.
Uh, kosher, Chinese, and Mexican.
Sadece iç şunu.
Is it kosher? Just drink it.
Yoksa onlar Yahudi mi?
Are they kosher?
Herşey hallettim..
Everything is kosher.
Ben de burayı Yahudi barı sanmıştım.
I thought this was a kosher bar, man.
Otur ve bize Yahudi yemeklerini anlat.
Sit down, Michael, and tell us all about kosher food, Michael.
- Yemekleri harika.
- Excellent kosher food.
- Belki öyle,... ama ben kaşer değilim!
- Maybe so, but I'm not kosher!
Tabii ki kaşer değilsin.
Of course you're not kosher.
Babası küçük kasabanın basit kasabıydı.
Her father was a kosher butcher from Hoboken.
Güney Dakota'da dürüst kalmaya çalışmayı hayal edebilir misiniz?
Can you imagine trying to keep kosher in South Dakota?
Hiçbir yerde dürüst kalmayı hayal edemem.
I can't imagine keeping kosher anywhere
İster inan ister inanma, ailemin sıradan bir ekmek firını vardı.
Believe it or not, my parents owned a kosher bakery.
Temizliği şüpheli mal gelirse beni ararsın, değil mi?
Anything less than kosher comes in, you'll call, right?
Doğu yakasının aşağılarında Schmulke Bernstein'in yerinde pirzola yerken.
On the Lower East Side, eating kosher spareribs at Schmulke Bernstein's.
14 sineması, iki kaşer restoranı, Ve soğuğa gelince..., Indıana'dan sadece beş derece daha soğuk, diferansiyel yağışlarına rağmen.
There's 14 movie theatres, two practically kosher delis, and if we're talking about freezing, the temperature's only five degrees lower than Indiana, despite the differential in precipitation.
" İnançlarımıza uygun olarak hazırlanan....... yiyecekleri mi yiyorsun?
" Are you eating Kosher?
Bütün bunlar anlamsız geliyor.
The whole thing ain't kosher.
Vazo çiçeklerine dayanamıyorum.
I love flowers kosher.
Yahudi yemeği yer misin?
Do you eat kosher food, Michael?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]