Kusura bakmayın ama traducir inglés
1,763 traducción paralela
Kusura bakmayın ama hayır'ı cevap olarak kabul etmiyorum
Well, sorry, but I'm not gonna take no for an answer.
Dr. Brennan, kusura bakmayın ama onu tutmak için hiçbir yasal dayanağınız yok.
Dr. Brennan, with all due respect, you have no legal grounds to keep him.
Kusura bakmayın ama gördüğünüz, tanıdığınız insanın adının Stefan Salvatore olduğundan emin misiniz?
Are you sure that the man that you saw that you knew, his name was Stefan Salvatore?
Kusura bakmayın ama müdahaleye silah getirmekten bahsediyorsunuz ve siz kola kutusunda şarap içiyorsunuz.
With all due respect, you're talking about bringing guns to an intervention, and you're drinking wine out of a soda can. Yeah.
Bayan Chen, kusura bakmayın ama bence yalan söyleyen sizsiniz.
Ms. Chen, with all due respect, I think you're the one who's lying.
Kusura bakmayın ama ikiniz de polise benzemiyorsunuz.
You don't mind me saying, but... neither one of you guys looks like a cop.
- Sayın Hâkim, kusura bakmayın ama...
With all due respe...
Kusura bakmayın ama CIA'deki o aptal onları bilinç kaybına neden olmakla suçladıktan sonra sizi Çin'e falan gönderemem.
WEDECK : I'm sorry, but I just can't send you to China after that CIA idiot accused them of causing the blackout.
Kusura bakmayın ama bu çok saçma.
I'm sorry, but that... It's lame.
Müdür bey, kusura bakmayın ama bu kadın intihar edemez.
Mr. Director, excuse me, but this woman couldn't have committed suicide.
Kusura bakmayın ama tanışıyor muyuz?
I'm sorry, do we know each other?
Şey, böldüğüm için kusura bakmayın ama bir su birikintisine bastım..
Hey, sorry to bother you, but I stepped in a puddle
Ya size de bir sürü dert verdim, kusura bakmayın ama isteyerek olmadı.
I caused you all a little trouble. But it wasn't intentional, sorry.
Kusura bakmayın ama acelem var.
Excuse me, I'm in a hurry.
Kusura bakmayın ama kurallarınız bana uymuyor, memur bey
But I'm sorry, officer, your rules ain't good for me.
Bir şeyi bölüyorsam kusura bakmayın ama...
I'm sorry if I'm interrupting anything, but...
Kusura bakmayın ama... burada genellikle hem Mike hem de Collen olur ama Mike yerinde değil.
Sorry, the... this segment's usually a two shot of Mike and Colleen and Mike's not there.
Bayan Hewes kusura bakmayın ama bir ilerleme kaydettiğiniz yok.
Miss Hewes, this isn't personal, but you people are not getting the job done.
Kusura bakmayın ama bunu yapmak zorundayım.
Sorry I have to do this.
Kusura bakmayın ama nakarat nerede?
I'm sorry. Where's the hook?
Kusura bakmayın ama daha fazla bekleyemezdim.
Sorry, I couldn't wait any longer.
Kusura bakmayın ama hanımefendi randevusunu geçici olarak iptal etti.
I'm sorry, but our lady's temporarily canceled.
Kusura bakmayın ama yaşınıza göre ikiniz de gayet iyi görünüyorsunuz.
[SCOFFS] Forgive me, but for your ages you both look pretty good.
Kusura bakmayın ama neden bu kadar acelecisiniz anlamıyorum.
I'm sorry. I - I don't really understand why this is so pressing.
Kusura bakmayın ama uzmanlığınıza güvenilmez.
Forgive me if I don't bow to your expertise.
Kusura bakmayın ama Başkan Hanım, bu adamlar Manhattan'ın yarısını yok etmek isteyen teröristlere nükleer silahlar verdiler.
With all due respect, Madam President, these people gave nuclear weapons to terrorists who were willing to obliterate half of Manhattan!
Bayan, kusura bakmayın ama Dr. Andre hala yeni gelenlerden biridir.
Madam, excuse me, but Dr. André is still a newcomer.
Kusura bakmayın ama Russell Edgington'ı size ihbar etmedim çünkü ölümü benim ellerimden olsun istedim.
With all respect I did not report Russell Edgington to you, because I want him to die at my own hands.
Bunu size söylediğim için kusura bakmayın ama karınızı ben kaçırmadım.
I'm sorry to have to tell you this, but I did not kidnap your wife.
Cidden kusura bakmayın ama siktir olun gidin!
I'm terribly sorry. But go fuck yourself.
Rahatsız ediyoruz kusura bakmayın ama otelden ayrılmak istiyoruz.
I'm sorry to bother you, but we actually want to check out.
Bay Thompson, kusura bakmayın ama bunu iade etmeliyim.
Mr. Thompson, I apologize, but I need to return this.
Partinizi bozduğum için kusura bakmayın ama buralarda biraz daha takılacağım.
Sorry to be a party pooper, but I'm here a wee bit longer.
Kız kıza konuşmanızı böldüğüm için kusura bakmayın ama istemeden kulak misafiri oldum.
I'm sorry to interrupt your little sorority... but I couldn't help but overhearing.
Kusura bakmayın ama evden çıkmalısınız.
I'm sorry to tell you, so I need you to leave with me.
Kusura bakmayın, Sayın Kurul Yöneticisi ama dünyadaki 7 milyar insanla konuştunuz mu?
With all due respect, Madame Chair, have you spoken to all 7 billion people on the planet?
Kusura bakmayın, Dr Benford ama...
With all due respect, Dr. Benford...
Kusura bakmayın, ama şu anda bunu karşılayamayız.
I'm sorry, but there is no way that we can pay that fine right now.
Habersiz geldiğimiz için kusura bakmayın, ama Celeste, Jake'in Noel hediyesini vermek istedi.
Sorry to intrude, but Celeste wanted to give Jake his Christmas present.
Kusura bakmayın Bay Holmes ama John yakından tanıdığınız biri.
Well, with all due respect, Mr. Holmes, you know John very well.
Kusura bakmayın Bayan Chenery ama babanız yazı-tura attığımızda neredeyse hiç kazanmadı.
Please don't take offense, Miss Chenery, but your father almost never won our coin tosses.
Kusura bakmayın dostum ama tadilattayız.
Sorry, man, but we're remodeling.
Kusura bakmayın, ön kapıyı çaldım ama...
I... I'm sorry. I knocked at the front door.
Kusura bakmayın, ama bize lazım olan şey oyunu kurtaracak biri değildir belki de.
With all due respect, maybe a game changer's not what we need.
Böldüğüm için kusura bakmayın, ama benim kaynağım daha güvenilir.
I am sorry to disappoint you, but my information is trustworthy.
- Acele olduğu için kusura bakmayın, Ama -
- I'm sorry for the rush, but...
Kusura bakmayın bayım ama bana kulak asılmamasına alışık değilim.
I'm sorry, sir, but I am just not used to being ignored. Now...
Demek istediğim, kusura bakmayın Bayan Ella, ama beni yenemezsiniz.
I'm saying, with all due respect, Miss Ella, you don't want none of this.
Sorduğum için kusura bakmayın efendim ama kişisel hisleriniz dışında bu fikrinizi dayandırdığınız bir kanıt var mı?
Excuse me for asking, sir, but are you basing that certainty on anything other than your personal feelings?
Kusura bakmayın efendim ama...
With all due respect, sir,
Kusura bakmayın Sayın Başkan ama bu kavgadan vazgeçmeyeceğiz.
I'm sorry, Mr. President, but we're not about to give up this fight.
kusura bakmayın 909
kusura bakmayın efendim 20
amazon 38
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
kusura bakmayın efendim 20
amazon 38
amalia 33
aman 633
amanda 248
amar 39
aman tanrım 8090
aman tanrim 52
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama biz 56
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amato 35
amanın 172
amaç 42
ama benim 40
aman aman 28
aman allah 310
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
aman anne 20
aman be 76
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292
ama biliyorum 27
aman anne 20
aman be 76
aman allahım 373
ama orada 22
aman ya 22
ama neden ben 22
ama olsun 39
ama o 292