English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Kuzenim

Kuzenim traducir inglés

3,785 traducción paralela
Maryland'da yaşayan bir kuzenim vardı.
I had a cousin that lived in Maryland.
Eve geldim, duştan çıktım ve spor programı seyretmek üzereyken kuzenim aradı.
I got home, got out of the shower, about to watch "Sportscenter," and my cousin called.
Kuzenim Sam'i hatırlıyor musun?
Do you remember my cousin, Sam?
Görevden alınan ilk kuzenim.
My first cousin once removed.
Bombay'da bir kuzenim var.
A cousin in Bombay.
Vah kuzenim.
Damn, coz.
Detroit'te kuzenim var.
I have a cousin in Detroit. I'll get you there.
- Kuzenim, Lev.
- This is Lev, my cousin.
Kuzenim Francis'i tarif ettiniz.
That sounds more like my cousin, Francis.
Kuzenim Dylan, evinde kalmama izin verdi.
My cousin Dylan said I could stay at his house.
Hayır. Kuzenim iyi bir adamdı.
My cousin was a good man.
- Küçük kuzenim Scarlett'i hatırlıyorsun değil mi?
You remember my little niece Scarlett. What?
2 yıl önce kaybolmuş olan kuzenim, Yong Tae Yong.
He's the one who went missing two years ago. My younger cousin, Yong Tae Yong.
Şu anda bitkisel hayatta olmasına rağmen eminim ki bu benim kuzenim Yong Tae Yong.
Although he is currently not in a clear state of mind, he is definitely my cousin, Yong Tae Yong.
Ancak! Kuzenim şirketi bir sahtekarın elinden kurtarmak ve gerçeği ortaya çıkarmak isterdi.
However, to save the company from the hands of an impostor, and expose the real truth,
Şu anda bitkisel hayatta olmasına rağmen eminim ki bu kuzenim Tae Yong.
Although he is currently not in a clear state of mind, he is definitely my cousin, Yong Tae Yong.
Tuzun beni susuz bıraktığını biliyorsun ve kuzenim William biber fabrikasındaki bir kazada ölmüştü.
You know salt makes me retain water and my cousin William was ground to death in a pepper factory accident.
Kuzenim nerde?
Where is my cousin?
Kuzenim olur.
Ignore him.
Kuzenim Mose için.
They're for my cousin Mose.
- Kuzenim.
Cousin.
Kuzenim de projedeki bina sorumlusu.
And my cousin's a super on the project.
Cidden bu şekilde mi gitmek zorundayız? Benim kuzenim mi?
- Do we really have to go dressed like this?
Kuzenim Larry Squamish'de korucu da.
My cousin Larry is a forest ranger in Squamish.
Musevi bir kuzenim var, ergenlik töreni harikaydı.
I, um, I have a cousin who's Jewish, and her bar mitzvah was rockin'.
Kuzenim Jed'de kedileri sever.
My Cousin Jed likes cats, too.
Kuzenim ve o bir kere takılmıştık.
She and my cousin hooked up once.
Billy Porter hamile bırakınca, hafifmeşrep kuzenim Molly'ye bunu vermişti teyzem.
It's what she gave my slutty cousin Molly... when she got preggers by Billy Porter.
Cedar'da oturan kuzenim Joan'ı hatırlıyor musun?
Remember Joan, my cousin from Cedar City?
Benim de kuzenim polis.
My cousin's a cop.
Kuzenim, bir firmanın reklamlarında oynuyor ve her yıl çok havalı yılbaşı partileri veriyor.
Um, my cousin, the poster child for better homes gardens, throws this really super-fancy Christmas party every year.
- Küçük kuzenim Flippa.
- My little cousin, Flippa.
- Kuzenini azarlama. - Kuzenim mi?
273 ) } – Don't lash out at your cousin.
Kuzenim değil.
– My cousin? I have no cousin.
Alaska avcı teknesinde balık avlayan bir kuzenim var.
I got a cousin who hauls traps on one of those Alaskan crab boats.
Benim bir kuzenim yok ki.
I don't have no cousin.
Hatta az kaldı on olacaktı ama kuzenim düğüne bir gün kala üçüncü düğününü iptal etti.
It could have been ten, actually... but my cousin called off her third wedding the day before.
İşten birkaç kişi, kuzenim Paul, Gary'nin annesi.
Some guy from work, my cousin Paul, Gary's mum.
Şimdi düşündüm de, aslında yaz tam anlamıyla akşam yemeği için kuzenim Daisy'nin evine gittiğimde başlamıştı.
When I think about it, the history of the summer really began that night I drove over to my cousin Daisy's for diner.
Daisy benim kuzenim.
Daisy is my cousin.
Kuzenim Daisy'i, evli bir kadını neredeyse hiç tanımadığım bir adamla bir araya getirmek doğru muydu?
Was it right to bring my cousin Daisy, a married woman, together with a man I hardly knew?
- Wallace, bu kuzenim Chantry.
- Wallace, this is my cousin Chantry.
Chantry benim kuzenim, akrabam.
She's my cousin. It's like incest.
Benim kuzenim değil.
Well, she's not my cousin.
Bildiğim tek şey, kuzenim bir polis.
The only thing I know is I got a cousin who's a cop.
Gunther benim kuzenim.
Gunther's my cousin.
Kuzenim Oregon'da yaşıyor.
- My cousin lives in oregon.
İyi günler kuzenim Gün mü gerçekten?
- Good afternoon, my cousin. - Is it so?
Sevgili kuzenim, öyle deme, lakin bir isim alabilir miydim senden?
Sweet cousin, say not so, but may I have a name?
Kuzenim, yalvarırım fikrini değiştir
Cousin, I pray you change your mind.
Bir keresinde kuzenim meme kanseri olduğunu sanmıştı.
My cousin thought that she had breast cancer once.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]