Kuzucuğum traducir inglés
58 traducción paralela
Ah, zavallı minik kuzucuğum.
Oh, my poor little lambkin.
Zavallı kuzucuğum.
Poor lamb.
Sakın korkma, senin için geri döneceğim kuzucuğum.
Never you fear, I'll be back for you, my fine bucko.
Mark, tatlı kuzucuğum benim, kafadan biraz çatlaksın.
Mark, my sweet lamb, you're tetched in the head.
Efendim, kuzucuğum?
- Yes, Lambchop?
Evet, efendim. Onun adı "kuzucuğum".
Her name is Lambchop.
Ben ona "kuzucuğum" diyorum.
I call her Lambchop.
Bir dakika sonra yanında olacağım, kuzucuğum.
I'll be with you in a minute, Lambchop.
Küçük güzel, kuzucuğum.
Nice little Lambchop.
Ağlama, kuzucuğum. Lütfen.
Don't cry, Lambchop, please.
Hadi, kuzucuğum.
- Go ahead, Lambchop.
Ah, kuzucuğum sen şuraya, Dino buraya, ve ben de arkaya oturayım.
Lambchop. Dino. - And I'll sit back here.
Sen olduğun yerde kal, kuzucuğum.
Stay where you are, Lambchop.
Neden sana "kuzucuğum" diyor?
How come he calls you Lambchop?
Tamam, kuzucuğum. Ayakkabıları doldur ve biraz daha müzik yapalım.
Lambchop, refill the shoes and let's have a little more music.
Tekrar deneyemez miyiz, kuzucuğum?
Can't we try again, Lambchop?
Sev beni, küçük kuzucuğum ya da çek git buradan.
Love me, little lamb, or leave me.
"Sana zıplamayı öğrettim, kuzucuğum, lavtayı ve flütü..."
"I taught you prancing, lamb, and lute and flute..."
O söylediğin tarih öncesi bir devir, kuzucuğum.
Ah, that's prehistory, lamb.
Kuzucuğum, senden Paskalya'da kurtuluyorum!
Lamb, I'll be rid of you by easter!
Ulu sürüsünde küçük bir kuzucuğum
I'm a sheep in his great fold
Elveda kuzucuğum Seni kalbimin içinde
So long, honey lamb I'll be keeping you
Merhaba kuzucuğum.
Hello, lambchop.
Zavallı kuzucuğum.
My poor lamb.
Zavallı kuzucuğum.
Poor little lamb.
- Şu araçlar kuzucuğum.
The vehicles, my lamb.
Hadi, kuzucuğum.
Come on, kiddo.
Kuzucuğum geldi.
The piglet is home.
Kuzucuğum, sen beni hiç dans ederken gördün mü?
Pumpkin, have you ever seen me dance?
Özür dilerim kuzucuğum.
Oh, I'm sorry, lambykins.
Seni korumak içindi kuzucuğum.
I wanted to protect you, my lamb.
Kuzucuğum, bir tanem.
- Oh, my pet, my prize.
- Nerdesin, kuzucuğum!
- What, lamb!
Acele et kuzucuğum. Çıkar o kıyafetleri.
Quickly, my suckling Out of your clothes
Buna saflık anı derler, kuzucuğum. Ve sen de yaşadın.
It's called a moment of clarity, my lamb, and you've just had one.
- Bir intihar töreni düzenlemelisin, kuzucuğum.
- You're pretty much down to ritual suicide, lamby toes.
Evet kuzucuğum, sonra da karıştır.
That's right, honey, and then stir.
Bücürüğüm, kuzucuğum.
The dumpling, the suckling...
Bart, sorunlu kuzucuğum.
( Kisses ) oh, bart, my troubled little lamb.
Selam kuzucuğum.
Hi, sweetheart.
Gelsene, kuzucuğum.
Come on up, lamb chop.
"Güzel kuzucuğum seni hiç düzmüyorum çünkü Jenny Craig'e gittiğinden beri pek bir küçüldün, yorganın altında bulamıyorum seni."
Precious lamb, I never fuck you because ever since you went to Jenny Craig... You're such a little bitty thing I can't find you under the covers.
Neredeyse geldik kuzucuğum.
We're almost there, lamby.
Kuzucuğum.
Lamby.
Selam kuzucuğum.
Hello there, little lamb.
Affet anneni kuzucuğum.
Forgive mom.
Kuzucuğum anneciğine mi soracakmış?
Are you chicken shit?
Hadi kuzucuğum!
What, lamb!
Değil mi, kuzucuğum?
Won't we, Lambchop?
Ne kadar oldu, kuzucuğum, 2 yıl mı?
two years?
- Hoşça kal kuzucuğum.
Bye, lamb chop.