English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Kırıldı

Kırıldı traducir inglés

10,643 traducción paralela
Kırıldım şimdi bak.
I'm a little insulted.
- Otopsi sırasında Eva'nın sol elindeki tırnakların hepsinin ortadan kırıldığını buldum.
During the autopsy, I discovered that Eva's fingernail on her left index had been split down the middle.
Kemikler kırıldı.
Bones were broken.
Kemiğim kırıldı galiba.
Are my bones broken?
Güzelim vazo kırıldı!
That was a fine vase!
Hiç kalbin kırıldı mı?
Have you ever had your heart broken?
İlgilenme meselesine gelirsek... Birkaç kez kalbi kırıldı. O konuda endişe etme.
And as for being interested, well, she's had her heart broken a few times, don't worry about that.
Chen'in kapısı neden iPhone'u iade ettikten sonra kırıldı.
Why break down Chen's door after he returned the iPhone?
Kırıldı mı?
Is it broken?
Evet, muhtemelen bunu yapmak için yeteri kadar büyülü güce sahip tek büyülü obje bu olabilirdi ama asâ bildiğiniz gibi kırık. 1611'de kırıldı aslına bakarsanız.
Uh, yes, that probably would be the only artifact with enough power, but as you know it's broken back in 1611.
Asâ'nın kırık olduğunu bildiğimiz ama nasıl kırıldığını bilmediğimiz ve hangi zamanda olduğunu tahminen bildiğimiz için bu hikâyede bir sürü belirsizlik var.
But we don't know how. And we only vaguely know when. So there's a lot of uncertainty in the story.
Atölyedeki birkaç camın kırıldığını fark ettim de.
It's just that I noticed a few windows in the workshop
Benimki kırıldı da.
Mine's broken.
Salak şeyin kırıldığına eminim.
I'm pretty sure I busted the damn thing.
- Kırıldı mı?
Is it broken?
Kardeşinin cesareti kırıldı.
Your sister has a tummy ache in her courage.
Dingil kırıldı herhalde.
Axle must have cracked.
Tutuklanırken kırıldı. Mücadele etmişti. Shah onu dava bittikten sonra almış olmalı.
It was broken during his arrest- - he got physical- - Shah must've claimed it upon completion of the trial.
- Radikaller tarafından kandırıldık.
We were tricked By the radicals.
Yıkımcı. Yıldırım topu.
Wrecker.
İki yıldır kısırlık tedavisi görüyor.
She went through two years of fertility treatments. So, pick one.
Ve yüzüne yastık bastırıldığındaki çırpınışını görüyorum.
And I see him struggle as... as they hold a pillow over his face.
Onurlandırıldık, bize saygı duyuluyor.
We're honored, respected.
Otuz saatlik kamu hizmetiyle cezalandırıldık.
Yup. We have to do 30 hours of community service.
Aileyle buluşacaksın. Onlara, çocuğun bir önceki gece kaçırıldığını ve senin oğlunu ona karşılık yem olarak kullandıklarını söyleyeceksin.
You're going to meet with the family and you're going to tell them that you were kidnapped the night before and that you were used as bait to reel in their son.
1998'de 12 yıllık hapis cezasına çarptırıldı fakat yurtdışına kaçtı.
In 1998, he was sentenced to 12 years in prison, but he fled.
Hayır. "Ben Wheeler, pısırık erkek arkadaş Riley Perrin adındaki kız arkadaşı tarafından kurtarıldı" yazıyor.
Nope. No, it says right here, "Ben Wheeler, wimpy boyfriend, was saved by his girlfriend, Riley Perrin."
- Bana daha sıkı sarıldı. - Hayır.
- She hugged me tighter.
Kandırıldık mı?
Are we being played here?
~ Hayır. Gordon, iki çocuğu da onun başına yıkan adam ve Donna kapana kısılDı. ~
_
Bu kendini beğenmiş aşağılık herif için 10 yıldır kıçımı yırtıyorum ve karşığılında bize böyle mi davranıyor?
I've been fucking grinding away for this arrogant douchebag and he treats us like that?
Soğuk salatalardan sonra gelen aşırılık, izin ve sıcaklık bir zamanlar erişilmez olan alanın açıldığını gösteriyordu.
The excess, the permission and warmth after the cold salads meant a once inaccessible space had opened.
Bana göre, kısa yoldan zengin olmak istediğim için cezalandırıldım.
Way I see it, I was being punished for trying to take a shortcut.
Enjeksiyon kısmında her şey hazır. Anlaşıldı.
All lined up on the injection site.
9,5 yıldır konuşmadık, değil mi?
Haven't talked in nine and a half years, okay?
Şöyle diyeyim babam, erkekliğin lisede kaç kız kaldırıldığı ya da kafayla kaç bira kutusu ezilebildiğiyle ölçüldüğü bir dünyada yaşıyordu.
Well, my father comes from a world where a man is measured by how many tackles he made in high school or how many beer cans he can crush against his skull.
Prospero yaklaşık 500 yıldır buradaydı
Prospero's been around 500 years.
Otuz yıldır bildiğim Efsun'la mercimek beyinli bir grup genç kız arasında mücadele veriyorum.
The Efsun I've been for 30 years... Is battling with a bunch of lentil-brained girls.
"Kandırıldım ve artık çok geç!"
"I was deceived, and now it is too late!"
Alex'in mezuniyetine bir hafta kala Müdür Brown'ın odasına çağırıldık.
We were called into Principal Brown's office one week before Alex's graduation.
Kanun tanımazlık nasıldır, onu mu arıyorsunuz?
You are looking for... lawlessness?
John, Max ile ben nedime olma konusunda köşeye sıkıştırıldık.
John, Max and I got roped into being bridesmaids.
Kılıç, üç yıldızdır. Aslında biri yıldız değil, Orion Nebulası'dır. Orion kuşağından aşağıda durur.
The sword, the three stars, although one isn't actually a star but the Orion Nebula, hanging down from Orion's belt.
Siz de can sıkıcı papyonlu yemeklerden büyük "Hayır İşi" kurumlarından sıkıldınız mı?
Are you sick of "Big Charity" asking you for money, with its free return envelopes and annoying black tie dinners?
Kıçım sanki binlerce melek tarafından kaldırıldı.
My ass was just lifted by a thousand angels.
Yaklaşık 40 yıldır yasaları korumakla uğraşıyorum.
I've been in law enforcement approximately 40 years.
Dallas'ı bulalım diye ekmek kırığı olarak bırakıldın.
You were left behind as a bread crumb so we could find Dallas.
Yıldırım çarptığında laboratuvarımda artık radyasyon oluşturmadan ağır suyu saflaştırmaya çalışıyordum.
I was at my lab trying to purify heavy water without any residual radiation when there was a blinding light.
Bunca yıldır o rutubetli mağarada aylaklık etmekten pişman değilsin yani?
HERCULES : But you don't regret moping in a damp cave all these years?
Tahminlerime göre, son 3 yıldır yaklaşık 2 bin sterlin kaybetmiş gözüküyoruz.
By my reckoning, we seem to be about £ 2,000 out over the last three years.
Yaklaşık 40 yıldır, bu kadını haftada iki kere mi gördün?
For nearly four decades, you've seen this woman twice a week?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]