Lacoste traducir inglés
32 traducción paralela
Lacoste, git ve Quellec'le konuş.
Lacoste, go and talk to Quellec.
Venetian da alış veriş yapıyormuş, Lacoste mağazasında yığılıp kalmış.
She was shopping at the Venetian, keeled over at Lacoste.
Bu garson, Bay LaCoste, Springfield doğumlu olmayı bırakın bu ülkede bile doğmamıştır!
That waiter, Mr. LaCoste, not only wasn't born in Springfield... he wasn't even born in this country!
Bay Quimby, Bay LaCoste'ye saldırdınız mı?
Mr. Quimby, did you assault Mr. LaCoste?
Evet, genç adam... Eğer Freddy Quimby, Bay LaCoste'nin yaralanmasına sebep olmadıysa kim oldu?
So, young man... if Freddy Quimby didn't inflict these injuries on Mr. LaCoste... just who did?
La Coste'dan gelen antika yazı masan var.
Your antique writing desk from LaCoste.
Evet, Lacoste.
Yes, Lacoste.
Frank, Lacoste'dan erkek arkadaşım.
I don't know his name. It's Franck, a boy from Lacoste.
Lacoste'un dışında bir evde yalnız yaşıyor.
He lives in an isolated place outside Lacoste.
Pierre LaCoste.
- Pierre LaCoste.
Bu Aqua Velva.
[Mutters ] It's Aqua Velva. [ Chattering ] [ LaCoste] It was the old lady's idea!
René Lacoste.
René Lacoste.
lmperméables, sinif, Lacoste ayakkabi.
Poplar, alligator shoes and Pierre Cardin suits.
Lacoste olanlardan alayım, ahbap.
I'll take the Lacoste ones, pal.
Demek istediğim, doğum gününde benden pembe bir Lacoste tişört istemişti.
I mean... He asked for a pink Lacoste shirt for his birthday.
Orada, pembe Lacoste'unun içinde bir geyik gördü ve bağırmaya başladı : "Koş Bambi, koş."
I take him hunting. There he is in his pink Lacoste shirt, he saw a deer and yaled "Run, Bambi, run"
Herkes kalkar aynı zamanda aynı Lacoste t-shirtlerini giyer karılarda aynı tiptir.
Everybody gets up at the same time, wears the same Lacoste's t-shirt have the same type of wife.
Bu çakma Lacoste tişörtleri çılgın yaz indirimi başlamadan önce dükkanlara yetiştirmeliyiz. Kıpırdamayın!
We got to get those knockoff Lacoste shirts to the mall in time for the crazy days of summer sale.
Ama bu bir Lacoste.Vergisiz almıştım.
It's a Lacoste. Duty-free.
Lacoste'un logosu kurbağa değil.
The Lacoste logo isn't a frog.
- Olmaz! Onun içinde bir sürü Lacoste gömleğim vardı ve Lancia süet ceketim de onun içindeydi!
It's got all my Lacoste shirts and my Lancia suede jacket!
Macintosh kullanıyordur, Lacoste gömlek, Diesel pantolon...
He uses Macintosh, Lacoste shirts, Diesel trousers,
Lacoste gömlek mi?
The Lacoste shirts?
Shackle yedi ve şimdi de Lacoste geldi.
He's shackled and Lacoste is in.
Yardımcı avukatımız Claire Lacoste.
Claire Lacoste, our junior associate.
Dalga mı geçiyorsun Lacoste?
- Are you kidding me, Lacoste?
Sadece meraktan soruyorum Bayan Lacoste... Neyini beğenmediniz dizinin?
But out of curiosity, Ms. Lacoste, what exactly didn't you like about it?
Tanıştırayım, Claire Lacoste. Yeni avukatımız.
I'd like to introduce, uh, Claire Lacoste, our new senior associate.
Lacoste.
It's Lacoste.
Bir de sana Lacoste gömleklerden veririm.
And I throw in Lacoste shirts.
Biraz Lacoste var.
And then we have some Lacoste.