English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ L ] / Lap

Lap traducir inglés

3,774 traducción paralela
Teknik olarak moladasın ama bir kucak dansı lazım.
I know you're "technically" on break, but I need a lap dance.
- Kucak dansı aralarında mı?
- What, between lap dances?
Özellikle, eğer lap lap yürüyen koca cüsseli otçulsan.
Especially if you were a big galumphing double-wide herbivore.
Babaları önceden umursamaz bir keşin tekiymiş. Hamile bir genç bayan bırakmış.
Well, considering their last one was a junkie... who left them in your lap when you were barely 18...
Kadın, beni fino köpeğin ettin ayağının önünde oturtup emirlerini yerine getirdim...
Woman, you'd have me your lap dog, sittin'at your heels, fetching'at your command.
4 hamam böceğinin dizinde poker oynamaları, bir rüya mı?
4 cockroaches playing poker on your lap, it's a dream?
Aldılar diyelim, bir turu çıkaramazsın.
And even if they did, you wouldn't survive one lap.
Guy Gagné dört turda ortalama saatte 370 km ile ilk sırayı alıyor.
And Guy Gagné wins the pole, with a four-lap average of 230 miles per hour.
Araçlar 200. ve son tura girerken damalı bayrak havaya kalkıyor.
And the white flag is in the air as we enter the 200th and final lap.
Tabii, Chippendales'e gidip yağlı elemanlara kucak dansı yaptıracaksınız.
Yeah, you guys are going to Chippendales, where some oily guy's gonna give her a lap dance.
Kucağım yok gördüğün üzere.
I don't have a lap.
Babam beni kucağını alır ve ben sayfaları çevirirken, bana hikayeler anlatırdı.
My father would hold me on his lap and read me stories as I turned the pages...
Neden bir kucak dansı almıyorum?
Why aren't I getting any lap dances?
ben kucak dans istiyorum.
I mean, I want some fucking lap dancing.
Buraya lüks arabasıyla doğrudan şoförü getirdi.
She was brought here directly by her chauffeur, in the lap of luxury.
Kız lüks arabasıyla buraya geldi.
She arrived in the lap of luxury.
- Ben halledicem
- All right, more lap dances for me. Hi. - Oh, hi.
Biraz kalcalara çalış tamam mı?
Maybe lose a little bit of the weight around the hips, all right? Maybe get on the lap-band.
Eve gelip yanında oturduğumda... kafasını kucağıma yaslardı... ve saçlarını okşardım.
I'd come home and sit by her, she'd put her head on my lap, and I'd stroke it.
Yarisin son turunda, Hunt'un yapmis oldugu agresif hamlenin sonucunda iki surucu de yoldan cikiyor. Lauda ise olay sonrasi aracini calistiramiyor.
Lauda was unable to restart after Hunt's aggressive move caused them both to spin out in the last lap of the race.
Isinma turlarina on dakika
Ten minutes to the warm-up lap.
Evet, bakalim ilk turun sonunda nerede olacagiz.
Yeah. Let's see where we are after lap one.
Jochen Mass acik ara lider. Bununla birlikte herkes sadece bir tur ardindan,... Lastikleri degistirmeyi dusunuyor.
Jochen Mass the clear leader, with everybody else making the decision to change tyres after just one lap of this race.
Hunt ilk turunu bitirmek uzere son duzluge birinci olarak giriyor.
Hunt comes through to complete his first lap, leading the field.
58. turdayiz.
Lap 58.
Bizdeki tur zamanlarina gore Hunt ucuncu sirada.
Our lap charts show Hunt in third place.
Yaris gorevlilerinin birbirlerine danistigini goruyorum. Tur zamanlarini inceliyorlar.
I can see the race stewards conferring, examining the official lap charts.
Bugün çok heyecanlı bir güne kalktım ve kucak dansı ile de noktalayalım.
I woke up this morning in a state of excitement, lap dancing the day away.
Bir tur daha!
One more lap!
Hayır, yarım tur.
Nah, half a lap.
Unutma, Mobius şeridinde iki tur bir tur sayılır.
You forgot, on a Möbius strip, two laps is one lap.
Kucak dansı cipslerinden istiyordum.
I wanted lap-dance nachos.
- İyi geceler Quentin. - Gel babacığının kucağına.
You know you wanna sit on Santa's lap.
Tam arabadan çıkarken cep telefonum kucağımdan fırlayıp asfalta düştü.
I get out of the car, phone flies off of my lap onto the asphalt...
- Kapışalım mı?
How about an anger lap?
Ellerinizi masaya koyun lütfen.
Hands on your lap, please.
Onu benim kucağıma attınız ve benden bir mucize gerçekleştirmemi istediniz ki bu olacak.
You did. You put him in my lap and asked me to work a miracle, and I will.
Bölge Savsıcı İtalyan mafyasının yarısını içeri attırdı teğmenim Empire soygun parasının yarısının nasıl olup da orta seviye bir Kolombiyalı kokain satıcısının dizleri üzerine konduğunu merak ediyor ve ben, sen ve arkadaşının diğer yarının nerede olduğunu bildiğinizi düşünüyorum.
My DA's got half the Italian mob on lockdown, my lieutenant's wondering how half the missing Empire money landed in the lap of some mid-level Colombian cocaine dealer and I'm thinking you and your friend know where the other half is.
Seni fino!
You fucking lap dog!
Şimdi kalk ve bana bir kucak dansı yap.
Now stand up and give me a lap dance.
Taran gerçekten tatlı ve zeki Bunny ve beni çok seviyor yani genel olarak süs köpeği.
Taran is really sweet and intelligent, Bunny... He really loves me. He's basically a lap dog.
Üzerindekileri çıkar da, Mero'nun kucağına otur belki İkinci Oğullarımı sana veririm.
Take your clothes off and come and sit on Mero's lap and I may give you my Second Sons.
Onca yıl yaptığım plan ve çalışmadan sonra Birden kucağıma düştü.
After all these years of scheming and plotting suddenly something like this just drops in my lap.
Başucunda bir uşak ya da köpek?
Errand boy? Lap dog?
İlk kucak dansı, profesör için hazır mısınız?
Ready for your first lap dance, professor?
- Kardeşim için bir kucak dansı!
Lap dance for my bro-ham!
- Bir tur daha atayım.
Cool, let me take another lap.
Her umut ve sevgi damlasını mideye indirip çenemden akmasını hissedeceğim.
I'm going to lap up every drop of hope and love and feel it run down my chin.
Sor yoksa çayını dökerim!
Ask or he gets his tea in his lap!
- Lap-dansçıları.
Lap-dancer!
- Laptop değil, Lap dansçıları.
Not laptop. Lap-dancer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]