English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ L ] / Lasso

Lasso traducir inglés

152 traducción paralela
Gelin görün kemendiyle Buffalo Bill'i
Come along and see Buffalo Bill with his lasso
Eğer bu olay bizim evde olsaydı, kocam atına biner ve onları kementle yakalardı.
If this happened at home, my husband would jump on a horse and lasso them back.
Söyle, kement atıp onu sana getireyim.
Just say the word, and I'll throw a lasso around it and pull it down.
- Ona kement atalım.
- Lasso him.
Yapman gereken tek şey bunu başından böyle geçirmek ve iyice sıkmak, işte böyle. Balıklara kement atılmaz.
You can't lasso a fish.
Ama bu demek değildir ki, kemend atıp... ... onu buraya getirmenizi istiyorum.
But that doesn't mean I want you to go out and lasso him for me.
Ayaklarını kement gibi yapman gerekiyordu
You're supposed to kind of, like, lasso your feet.
Kement ayaklar Bunun gibi, bak
Lasso your feet. Like that, see.
Morrison 1714'ten bir kement deneyebilir.
Morrison could try a lasso from 1714.
Yani kement mi atacaksınız yüzbaşı?
You mean you're going to lasso that, Captain?
Eğlencenizi bozduğum için özür dilerim, efendim.
Forgive me for ruining your lasso, señor.
Kadını sürüklemek için kullandığımız kementi hatırlıyor musun?
Do you remember the lasso that was used to drag the woman?
Orlando di Lasso.
Orlando di Lasso.
Orlando di Lasso mu?
Orlando di Lasso?
Çabuk kavrarsan, yaban tavşanlarını kementle yakalamayı öğretirim.
If you're quick, I'll teach you to catch a hare with a lasso.
Ve şu küçük büyüleyici kementleerine bakın.
And the small, enchanting lasso.
Kementçi Leonard James için koca bir alkış.
How about a big hand for Lasso Leonard James?
Kement numaralarını sana baban mı öğretti?
Did your father teach you your little lasso tricks?
O serseriler Kementçi Leonard James'e bir şey yapamaz!
Those yahoos couldn't hurt Lasso Leonard James!
Kementçi Leonard James!
Lasso Leonard James!
Bayanlar baylar Kementçi Leonard James!
Ladies and gentlemen Lasso Leonard James!
"Tüm şansımı kementimle sınırlıyorum çünkü Creole'de doğan aşk ölümle uyuşmadı."
"I'm staking all my luck... on my lasso, because a love that is born Creole... is not repelled by death."
Hey, kemendini unuttun!
Hey, your lasso!
Bir kement ile halkaya girerdim.
I'd enter the ring with a lasso.
- Kemendi sen mi atacaksın?
- You're not going do your lasso thing?
Ucunda kement olan uzun bir sopa.
A long stick with a lasso at the end.
Piknik sepetinde kement varsa hayvanın birini boynundan yakalayabilirim.
If you've got a lariat in that picnic basket, I could lasso passing cattle.
Seni benim beş para etmez kıçıma yapışasın diye mi dondurucudan çıkardılar?
They defrosted you just so you could lasso my piddly ass?
Ona kement atıcam!
I'll lasso her!
Joy, daha önce bir zencinin malafatını gördün mü?
Joy, ever seen a black man's lasso?
Atını hazırla Peg. Kementini al. Branson'a gidiyoruz.
Peg, saddle up, lasso the young'uns, we're Branson-bound.
- Ona bu yüzden bir kement aldık.
- That's why we got him the lasso.
- O kemente bayılırdı.
- He loved that lasso.
Brownie, kardeşinle dalaşma!
Brownie, do not lasso your sister!
Altıncı sınıfta "Oklahoma" nın sonunda o kadar çok selam verdin ki Bayan Van Raaphorst seni zorla sahneden indirmek zorunda kaldı.
In your sixth-grade production of Oklahoma, you took so many curtain calls, Mrs. Van Raaphorst had to lasso you and pull you from the stage.
Streç giysimi giyip, altın kementimi alırım görünmez uçağımla gelirim.
I'll wear my red-white-and-blue leotard... grab my golden lasso, and fly the invisible plane.
Kement atalım.
Lasso, boys.
Gretchen, Dawson senin için gökteki ayı bile indirir, biliyorsun değil mi?
Gretchen, you do know that Dawson would lasso the moon for you, right?
Bir çığlık attı. Amuda kalktı. - Lorelai, ciddi ol.
She screamed, she did that air lasso thing over her head.
İsa'nın elinde kemendin ne işi var?
Why does Jesus have a lasso?
Neden bir kement ve biraz yapıştırıcı kullanmıyorum ki.
What I wouldn't do for a lasso and some Krazy Glue.
- Ve hayaleti kementimle yakaladım. - Evet, evet.
And I caught the ghost with my lasso.
Kementle bana bir muz getirir misin?
Would you lasso me a banana?
Kemende ateş ediyorum ama kurşunlar içinden geçip gidiyor!
I'm firing at the lasso, but the bullets just go through the middle!
İstediğin buysa bir kement atıp, Ay'ı aşağı çekerim.
Say the word and I'll throw a lasso around it andpull it down.
Saçmalama, balık kementle yakalanmaz.
- Lasso him. Don't be silly, you can't lasso a fish.
Küçük kement parmağımı kesti.
THE LITTLE LASSO CUT ME. I'M OK.
Her an dikkatli olmalısınız yoksa sihirli kemendiyle sizi yakalayıverir.
You must be always on your guard, or he will catch you with his magical lasso!
Tommy, meydanın önünde hayali bir kement kullanıyormuş gibi vahşice kollarını sallıyordu.
"Tommy, at the front of the hall, waving his arms wildly... " as if mastering an imaginary lasso. "
- Ben'kement'seviyorum.
I think you... - I like "lasso."
Sen kırmızı çizmeli ve sarı kementli bir süper kahramansın.
You're like a superhero with red boots, and a golden lasso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]