Latimer traducir inglés
348 traducción paralela
Cornelius Latimer Leyden burada mı?
Cornelius latimer leyden here?
Teeler ya da Dan Lattimer'ı gördün mü?
Have you seen Teeler or Dan Latimer'?
Lattimer'i gördün mü?
- Buster, you seen Latimer?
- Ve Dan Lattimer'ın ölmesine sebep oldun.
- And you killed Dan Latimer.
Latimer 10'a 1 veren Curly Top'a 500 pound yatırmış.
Latimer had £ 500 on Curly Top at 10-to-1.
- Latimer diye Amerikan birisi.
An American, name of Latimer.
Bay Latimer ile tanışmam gerek sanırım.
I think I should like to meet Mr. Latimer.
Bay Howard Latimer, bu Stephen Hurstwood.
Mr. Howard Latimer, this is Stephen Hurstwood.
İngiltere'de hiç uzun süre bulundunuz mu Bay Latimer?
Have you been in England long, Mr. Latimer?
Ne alırdın, Latimer? Viski ve soda?
What will you have, Latimer, whiskey and soda?
- Latimer?
Latimer?
Latimer.
Latimer.
Bay Latimer.
Mr. Latimer.
Merhaba, Latimer.
Hello, Latimer.
Latimer, ne güzel.
Latimer, how nice.
- Kararını ver.
- Make up your mind, Mr. Latimer.
Bay Latimer, ileri hareketi durdur,.
Stop forward momentum, Mr. Latimer.
Bay Latimer, Bay Gaetano, silahlanın ve çevreyi inceleyin, gemiyle de görsel bağlantıyı kesmeyin.
Mr. Latimer, Mr. Gaetano, you'll arm yourselves, scout out the area, keeping in visual contact with the ship. Aye, aye, sir.
Latimer ne olacak?
What about Latimer?
Latimer'i taşımaya yardım et, olmaz mı?
Give me a hand with Latimer, will you?
Latimer'e ne yaptıklarını gördün.
- You saw what they did to Latimer.
Latimer değil mi?
Latimer, isn't it?
Şimdi Latimer : oku ve tercüme et lütfen.
Right, Latimer : read and translate, please.
Empres "ee" ma Latimer : "ee" ma "aye" ma değil.
Empres - "ee" ma, Latimer : "ee" ma, not "aye" ma.
"kıç" değil Latimer : "kırç."
Not "ass," Latimer : "ahs."
Haydi Latimer ev ödevini yapmış olmalısın!
Come on, Latimer, it should be prepared homework!
Otur Latimer, iki.
Take two, Latimer.
Ornshaw ve Latimer.
Ornshaw and Latimer.
Sıradaki lütfen, Latimer.
Now, next one please, Latimer.
Bu... bu küçük bir kabahat değil Latimer ve sen...
It's — It's not a minor offense, Latimer and, uh...
Çok iyi Lathan... şey... Latimer.
Good for you, Lathan eh, Latimer.
Ödevlerine de böylesine aşık olmaman ne yazık Latimer.
It's a great pity you're not more in love with your work, Latimer.
- İsmin Latimer mi?
- Your name is Latimer?
Bugün nerelerde olduğunuzu açıklayabilir misiniz Bay Latimer?
Can you account for your whereabouts today, Mr Latimer?
Latimer Bahçeleri, Numara 27 B Katı.
Flat B, 27 Latimer Gardens. Yes.
Adım Latimer.
My name is Latimer.
bu oldukça olağan dışı bir davranış Bay Latimer.
This is very extraordinary conduct, Mr. Latimer.
Şu Yunanlı kızın Harold Latimer adlı genç ingiliz tarafından kaçırılmış olduğu gayet açık.
It seems to me obvious that this Greek girl has been carried off by the young Englishman, Harold Latimer.
Hayır... hayır... hayır Harold Latimer tek bir kelime Yunanca bilmiyordu.
No, no, no... this Harold Latimer cannot speak a word in Greek.
Latimer denen bu adamın kadın üzerinde hala etkisi var.
That man Latimer must still have some power over her.
Tek hayret ettiğim, Harold Latimer'in kardeşine yaptıkları karşısında onun nasıl vicdan azabı çekmediği?
One wonders, with how much remorse she abandoned her brother for Harold Latimer?
Oturun Bay Latimer.
Do sit still, Mr. Latimer.
Neden polis Bay Latimer?
Why the police, Mr. Latimer?
Bay Latimer,
As for you, Mr. Latimer,
Harold Latimerdan nefret ettim.
I hated Harold Latimer.
Latimer.
Latimer?
- Zavallı Latimer.
Poor Latimer.
- Latimer'in töreni için.
- For what? The services for Latimer.
Haydi Latimer.
Come on, Latimer.
Tamam Latimer.
Right, Latimer. Translate, please.
Günaydın Bayan Latimer!
Good morning, Mrs. Latimer!