Lawford traducir inglés
87 traducción paralela
Lawford, lütfen ışıkları kapat.
Lawford, turn out the lights please.
" General J. Lawford, KCBDSO ve Yüzbaşı Ronald Shaw MC, bugün, bombalanan bir bölgede yıkılan duvarın altında kalmaktan son anda kurtuldular.
" General J. Lawford, KCBDSO and Captain Ronald Shaw MC, who today narrowly escaped being struck by a falling wall in a bombed area.
Lawford ve Shaw, düşen bir - - "
Lawford and Shaw, by a falling- - "
Lawford ve Shaw, şüpheden münezzeh, sicilleri çok temiz.
Lawford and Shaw, they're above suspicion, their record proves that.
Terfi hak eden subaylarım var,... özellikle William Lawford.
I have officers deserving commissions, notably William Lawford
- Albay Lawford. - Efendim.
- Colonel Lawford.
Yüzbaşı Sharpe'ın çıkmasına eşlik edebilirsiniz Albay Lawford.
- Sir? You may escort Captain Sharpe to the door, Colonel Lawford.
Size kaldırıyorum Albay William Lawford, büyük alayımızın gelecekteki liderlerinden birine.
I give you Colonel William Lawford, one of the future leaders of our great regiment.
Albay William Lawford!
Colonel... William... Lawford!
Biliyor musun Amca, Lawford'un İrlandalı olduğunu sanmıyorum.
Do you know, Uncle, I don't think Lawford is Irish.
Emirlerim çok net Lawford.
My orders are perfectly clear, Lawford.
Üç şeyi biliyor o, Lawford.
He knows three things, Lawford.
Benim için de bir şey ifade etmiyor Lawford.
Means nothing to me, either, Lawford.
Bugün öğleden itibaren, Yüzbaşı Lawford Simmerson'un ahmaklığından yararlanmış olacak.
As from noon today, Colonel Lawford will be the beneficiary of Simmerson's folly.
Demek istediğin, Peter Lawford Kennedy'yi uyardı ve askeri-sanayii sitesiyle uğraşmamasını söyledi.
What you're saying is that Peter Lawford warned Kennedy not to mess with the military-industrial complex.
Warren Lawford ve Delta kardeşleri gibi.
Like Warren Lawford and his Delta brothers.
Lawford'un serveti petrolden Lydecker'inki babasının aerodinamik firmasından Hardwick'inki de ticaret filosu sahibi babasından.
Lawford gets his from oil Lydecker's father owned an aerodynamics firm and Hardwick's father was a shipping magnate.
Bayanlar ve baylar, LaRiviere Şirketi geleneksel Lawford kostüm defilesine sponsor olmaktan dolayı büyük gurur duyar.
Ladies and gentlemen, LaRiviere Company... is proud to sponsor another annual Lawford costume parade.
Lawford'da.
In Lawford.
Kar çizgisi haftalar önceden Kanada'yı terk etmişti ve işte şimde Güney Lawford'daydı. New Hampshire'ın üstünden sürenerek geçmiş Massachusetts'e doğru gidiyordu.
The snow line had descended from Canada weeks before... and was now well south of Lawford, creeping across New Hampshire towards Massachusetts.
- Ne, Lawford'dan mı?
- What, Lawford?
Bütün Lawford, bütün New Hampshire, Massachusetts'in bir kısmı.
All of Lawford, all of New Hampshire, some of Massachusetts.
Lawford Ortaklığı da artık yok.
The community of Lawford, as such, no longer exists.
Kendisi Frank Sinatra ve ben de Peter Lawford'um.
He's Frank Sinatra and I'm Peter Lawford or something. He's Frank Sinatra and I'm Peter Lawford or something.
Ama 4 Ağustosta Lawford'ların yemek davetini reddetti ve evde kalmayı tercih etti.
But on August 4, she declined a dinner invitation from Peter Lawford and opted instead to stay at home.
O gece, Marilyn Peter Lawford'u aradı.
Later that night, Marilyn placed a call to Peter Lawford.
Lawford, Marilyn için endişelenmekle birlikte, onun yanına koşmadı.
Although Lawford was concerned about Marilyn, he didn't rush to her side.
Marilyn, Peter Lawford'u aramış.
Peter Lawford got a call from Marilyn.
Sonra ilaçların etkisini hissetmeye başlayınca bence tekrar düşündü çünkü Peter Lawford'u aradı.
Then I think she thought better of it when she felt herself going under because she called Peter Lawford.
Peter Lawford, Sinatra.
Peter Lawford, Sinatra.
Sands'de Peter Lawford Frank'i sarhoş ettiğinde Frank orada tam bir aptala dönüşmüştü, yine.
Frank at The Sands when Peter Lawford got lit and made an ass of himself, again.
Bütün gece Peter Lawford'la zar atıp, bir sürü para kazandım.
I shot craps all night with Peter Lawford and cleaned up.
Michelle Lawford, Jennifer Hillbridge ve Darcy Cranwell.
Michelle Lawford, Jennifer Hillbridge and Darcy Cranwell.
- Millicent Lawford.
- Millicent Lawford.
Peter Lawford'un içtiği tek içki.
Only the drink of Mr. Peter Lawford.
Peter Lawford da kim?
Who's Peter Lawford?
- Ben Philadelphia Inquirer'den Gil Lawford.
- Gil Lawford from the Philadelphia Inquirer.
Profesör Lawford,
Professor Lawford,
Evet, Profesör Lawford'a gönderdiğin e - mail zaten bunu açıkça ortaya koyuyor.
Yes, the e-mail that you sent to Professor Lawford makes that pretty clear.
- Peter Lawford rolünü oynuyor kendisi.
He's just playing the part of Peter Lawford.
Steven Lawford, 46 yaşında Hope Memorial Hastanesi'nde ameliyat sonrası komplikasyonlar sonucu ölmüş.
Listen up. "Steven Lawford, age 46, " passed away after complications following surgery at hope memorial hospital. "
Steven Lawford adında bir adam Hope Memorial Hastanesinde bir ameliyattan sonra ölmüş.
He died at hope memorial after having surgery.
- İkiniz adli tabibin ofisine gidip Lawford'un otopsisinde fetanile rastlanıp ratlanmadığına bakın.
Still, I want you two to go to the ME's office, find out if the autopsy report of Lawford shows any traces of fentanyl.
Bay Lawford'un otopsi raporunu üç hafta önce hazırladım.
I did Mr. Lawford's autopsy about three weeks ago.
Ne yazık ki, Bay Lawford antibiyotiklere yanıt vermemiş.
Unfortunately, Mr. Lawford did not respond to antibiotics.
Suçlu kurbanımızın gözlerini, Bay Lowford'un ölüm ilanıyla birlikte, bir gazete kutusuna bıraktı.
The unsub left our first victim's eyes with a newspaper carrying the obituary of Mr. Lawford.
Kocasının ölümünün anlamsız olduğuna inanan yalnızca Bayan Lawford değilmiş... O durumda her yürekli Amerikalının yapacağını yapmış ve gidip bir avukat tutmuş.
Not only did Mrs. Lawford believe that her husband's death was senseless, she did what every red-blooded American would do in her situation...
Sen ve Mick, Lawford'un iş yerine gidin.
I want you and Mick to go to Mrs. Lawford's office.
Personele Lawford'un fotoğrafını gösterdim.
Just showed Lawford's photograph to the rest of the staff here...
Ayrıca Lawford'un evinin çevresine gizli ekipler yerleştirilmesini istedim. Tamam.
I'll also tell them to leave the unmarked units at Lawford's house.
Bugünün Tucson gazetesinde bir ölüm ilanı var.
Today's Tucson outlook ran an obit for a man named Steven Lawford.