English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ L ] / Leş gibi kokuyor

Leş gibi kokuyor traducir inglés

337 traducción paralela
Leş gibi kokuyor.
Hear me? It stinks of shit!
Nedir bu leş gibi kokuyor bu köpek.
Man alive, that dog smells.
Sonra bir bakarsın, yine leş gibi kokuyor.
First thing you know, she's stinko again.
Leş gibi kokuyor.
It stinks.
Beğendiğimi söylemedim. Bence leş gibi kokuyor.
NO, BUT I HAVE TO COME BACK HERE FOUR TIMES A YEAR.
Gelin yükseğe çıkalım, aşağısı leş gibi kokuyor.
Let's stay up here. Down there it stinks.
Leş gibi kokuyor!
You really stink!
Bu domuzlar ölünce bile leş gibi kokuyor.
Those swine stink even when they're dead.
Buradaki hava leş gibi kokuyor, aynı yemekler gibi.
The air around here stinks anyway, just like the food.
Tanrım, leş gibi kokuyor burası.
Jeez, it stinks in here.
Kirli ve leş gibi kokuyor.
He's filthy and he smells bad.
- Senin şu köpek öldüren leş gibi kokuyor.
- Yes, your rotgut-madness.
Leş gibi kokuyor!
Eew, she smells!
Burası leş gibi kokuyor.
Come on, it stinks in here. You need some fresh air!
Burası leş gibi kokuyor.
This smells burnt.
Tanrım, burası leş gibi kokuyor.
God, does this place stink.
Aman Tanrım, leş gibi kokuyor.
My God, it stinks in here.
Bu da ne, leş gibi kokuyor!
Oh, wow, does it stink!
Leş gibi kokuyor. Mide bulandırıcı.
Smells like the plague, it stinks!
Kahven leş gibi kokuyor.
Your coffee really stinks.
Leş gibi kokuyor!
Oh shit, he smells!
Ee, bütün dünya leş gibi kokuyor, buna alış artık.
Well, this whole world stinks, so get used to it.
Leş gibi kokuyor.
She stinks
0h, Tanrım, burası leş gibi kokuyor.
Oh, God, it stinks out here.
Leş gibi kokuyor!
Stinks!
Tuvaleti temizle Melvin, burası leş gibi kokuyor!
Melvin, clean up the toilet, it stinks over here!
Burası leş gibi kokuyor.
This place stinks.
Hayvan zaten kocamış postu çok sert, leş gibi kokuyor!
He was old. His hide is though, it stinks.
Leş gibi kokuyor.
It smells like a sewer.
Çorbayı içemediğim için bitirmedim. Leş gibi kokuyor!
I didn't finish the soup because I couldn't.
Kimo, burası leş gibi kokuyor.
Kimo, it stinks like last year in here.
- Burası leş gibi kokuyor.
Hell of a stink here.
Sandviçleriniz leş gibi kokuyor.
Those sandwiches stink.
Tanrım, leş gibi kokuyor!
Christ, he stinks!
Leş gibi kokuyor.
Stinks, too.
- Leş gibi kokuyor.
- It stinks in here.
Leş gibi kokuyor.
Sure is ripe.
Ağzın niye leş gibi kokuyor senin?
What's with your motherfucking teeth?
- Tamam, ama bu leş gibi kokuyor.
- Fine, but this stinks.
Tanrım, leş gibi kokuyor.
God, it stinks.
Ağzını kapa, leş gibi kokuyor...
Close your mouth, it stinks
Açın şu pencereleri, içeri leş gibi kokuyor.
Open all the windows. Damn, it stinks in here.
- Leş gibi kokuyor.
- It stinks.
Burası leş gibi kokuyor.
Smells bad here.
Burası leş gibi alkol kokuyor.
He's far gone! Smells like a distillery in here!
Leş gibi goma kokuyor.
She reeks of goma.
Arabası leş gibi balık kokuyor.
His hillman smells all fishy.
Burası leş gibi ter kokuyor.
Smells like jockstraps in here.
Leş gibi fırsat kokuyor, Rocko.
He stinks of opportunity, Rocko.
Leş gibi kuzu mu kokuyor yoksa?
Does he stink of the lamp?
Leş gibi, terli ve iğrenç kokuyor.
It's filthy, it's f unky, it's stinking, man.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]