Liberation traducir inglés
789 traducción paralela
Şimdi, Japon Özgürlük Cephesi olarak, bizim de harekete geçmemiz lazım.
Now is the time that we, the Japan Liberation Front, should make a stand!
Kölelik kalktı, haberin yok mu?
Ain't you heard about the big liberation?
Özgürlük ve kurtuluş hakkında bir parça mı arıyorsun?
Contend for the manuscript that strives for the freedom and the liberation
kurtuluş için... büyük ve acılı vatanımızın kurtuluşu için!
for the liberation... of out great and long-suffering fatherland!
Philippinler'in Tamamına özgürlüğün gelmesine sayılı günler kaldı..
The liberation of the entire Philippines is now merely a matter of days.
Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin önde gelen liderlerinden... biri olduğunu düşünüyoruz.
Seems he's one of the heads of the military command of the National Liberation Committee.
Ulusal Özgürlük Komitesi'nin ondan haberi vardır ama nehrin karşısındalar.
The national Liberation Committee might have news of him, but they're across the river.
Özgürlük hareketinin bana verdiği yetkiye dayanarak, ben Francisco Madero seni general olarak güney ordularının başına getiriyorum.
I, Madero, act on authority given me by the forces of Liberation grade you general of the armies of the South.
Kurtuluş İnancı. ( Reform gibi birşey )
Theology of Liberation.
İtalya hükümeti kendisini Prusya'ya bağladı ve istiklal savaşının çıkması an meselesi.
The Italian government has allied itself to Prussia and the war of liberation is imminent.
"Ben Polonya halkının antifaşist evladı yiğitçe ve bütün gücümle vatanımızın özgürlüğü ve halkımızın kurtuluşu uğruna savaşacağıma dair ant içerim."
"I, antifascist son of the Polish people, hereby swear... to fight valiantly and with all my strength... for the freedom of our homeland... and the liberation of our people."
Ülkemizin kurtuluşunu da onlar getirecek.
And will bring about the liberation of our country.
Henüz doğanın kullanımındaki gelişmelere eş bir... günlük yaşam özgürleşmesi yoktu.
Advances in the harnessing of nature... were not yet matched by a corresponding... liberation of everyday life.
İIgi çekici olan tek macera, günlük yaşamın yalnızca tarihsel açıdan değil, şu anda, bizim için özgürleşmesidir.
The only interesting venture is the liberation of everyday life, not only in a historical perspective, but for us, right now.
Çin'e bağımsızlık kazandırmak onların ana hedefleri olmuştur hep.
Their sole aim has always been the liberation of China.
Bu bağımsızlık nasıl verilecek?
This liberation... how will it take place?
Ama'barış've'kurtuluş'emareleri görünüyor.
But take down the "peace" and "liberation" signs.
Floransa'nın kurtuluşundan sonra,... mektubunda bana tedavi edilemez,... garip bir hastalığa yakalandığını yazdın.
After Florence's liberation,... in a letter you told me you were ill of a strange disease,... undefeatable by any treatment.
Ne garip. Benim babam da... özgürlük gününde vuruldu.
My father was also shot... on Liberation Day.
Bağımsızlık sırasında birisine aşık olmuştum.
Ι was in Ιove with someone at the time of the Liberation.
Savaştan sonra vurulup ölen Alphonse.
Who was shot after the Liberation.
siyah renkli insanlar, Tunus kendin kurtuluşu yaşıyor, sefaletli yıllar hazırlıyor, çabalarıyla, hatalarıyla,
Men of colour, Tunisia is living its liberation. Prepared by years of misery, of labour and errors.
Angola'nın özgürlüğü için bugün grev yapmaya kim istekli?
Who is willing to strike today for the liberation of Angola?
- Dava arkadaşlarım, subaylar.. Kurtuluştan sorumlu subaylar. ... oybirliği ile karar verdiler Suçlu..
- Fellow officers.. who have due the liberation... handed down the unanimous verdict.
Yani yakında Paris özgür kalacağı için mi şimdi teşekkür ediyorsunuz?
Do you feel free to thank me now because the liberation of Paris is so close?
Kurtuluş birkaç haftaya bakıyor.
Liberation can only be a few weeks away.
- Hayır.Macaristan da özgürlük için, ben tahtın varisiyim.
No, for the liberation of Hungary. I am heir to the throne.
Ulusal Kurtuluş Cehesi ( FLN ), Bildiri No.1
National Liberation Front ( FLN ), Communique No. 1 :
Ulusal Kurtuluş Cephesi,
National Liberation Front,
Cezayir Kurtuluş Örgütü'ndeymiş. Sonra çeşitli gruplara katılmış.
Belonged to the U.M.D. A then became affiliated with various liberation organizations.
Görünüşe göre kurtuluş başladı.
Apparently, the liberation has begun.
Ulusal Özgürlük Komitesi üniformasını giyen her polisi işten çıkaracaklarını söylediler.
The National Liberation Committee announced they'd dismiss any policeman who puts on his uniform.
Eğer bu bir özgürleştirme savaşı olsaydı an ardım.
If it were a liberation war, I would have understood.
Marat ben, Charlotte Corday, Caen'dan geliyorum muazzam bir kurtuluş ordusu toplanıyor orada ve, Marat, oradan gelenlerin ilkiyim ben Marat.
Marat I have come, I, Charlotte Corday, from Caen where a huge army of liberation is massing and, Marat, I come as the first of them Marat.
Doğrudur, Stalin'in ölümü tam anlamıyla bir araştırma özgürlüğüne ve hummalı bir coşkuya yol açtı. Bu coşkuya kapılan kimileri felsefeyi alelacele özgürleşme duygularının ve özgürlük keyiflerinin ideolojik açıklaması ilan ettiler.
Stalin's death meant freedom for research and a fever of people rushing to philosophise about their feelings on liberation and their taste for freedom.
Ta Kien bölgesinin silahlı kurtuluş güçleri 300 küsur kukla askeri öldürdü, yaraladı ve esir aldı.
The liberation army in Ta Kien province has killed and captured 10 of the 300 puppet soldiers.
Terörizmin bir özgürleştirme edimi değil sadece belli bir programı dayatma aracı olduğunu unutuyorsun.
Terrorism is not an act of liberation, but a means to impose a programme.
Ordu koruması olmayan çaresiz çiftçiler topraklarını yakıp yıkan ve talan eden askerleri kölelere özgürlük kandırmacası yüzünden sadece izlemek zorundaydılar.
HELPLESSLY AND WITHOUT THE PROTECTION OF AN ARMY THE FARMERS HAD TO WATCH SOLDIERS RAVAGING AND RANSACKING THEIR LAND UNDER THE SUBTERFUGE OF THE LIBERATION OF THE SLAVES.
Daimi bir özgürlüğün diyalektiğini başlatmak Afrikalılar'ın ellerinde ve beyinlerindedir.
It is the African's hand and brain which will set in motion the dialectic of the continent's liberation.
Cehennemin dibinde aradığınız özgürlüğümüzün saati geldi. Sakin ve barışsever insanları bulmayı dileme zamanı. Acıya dayanıklı ve fakat zorbalıktan da uzak insanları.
Now that our hour of liberation is at hand, you scrape the barrel hoping to find non-violent, pacific men, men hardened by suffering, yet willing to pardon the outrage.
SEINE-ET-OISE'IN KURTULUŞ CEPHESİ
SEINE-ET-OISE LIBERATION FRONT Battleship Potemkin calling The Searchers.
ÖZGÜRLEŞME EYLEMİ
Action for Liberation
Arjantin halkının son dönem özgürleşme mücadelesi üzerine notlar, tanıklıklar ve tartışmalar.
Notes, testimonials and debate about the recent liberation struggle of the Argentinean people.
ÖZGÜRLEŞME YA DA ÖLÜM!
Liberation or death!
Her şeyden önce, Arjantin ve Latin Amerika'nın özgürleşmesi için bir eylemdir.
It is first of all an action for the liberation of Argentina and Latin America :
En önemlisi bu birlik alanını yaratmak özgürleşme için diyaloğu başlatmaktır.
The most important thing is to create this unitary space, this dialogue for liberation.
Bizim görüşlerimiz, sizinkiler kadar değerlidir ve bu eyleme özgürleşme sürecini zenginleştirecek görüş ve deneyiminizi ekleyebilirsiniz.
Our opinions are as valuable as yours, and you can add to this action... any other view or experience to enrich this chronicle of the liberation.
17 Ekim, günümüzdeki sürecin Arjantin'in özgürleşmesinin başlangıcı oldu.
The 17th of October was the start of the current process of liberation for Argentina.
Marksizm adına Sovyet ve ABD ordularının birlikte hareket ederek, tüm insanları özgürleştireceği fikri savunuluyordu.
In the name of Marxism the idea was encouraged that Soviet and US armies marched together for the liberation of all peoples.
Okur-yazar olmayanlar ise eylemle, Ulusal Özgürleşme'yi savundular.
Those still illiterate wrote alone, through action, the National Liberation.
Hareketin halkçı ulusalcılığı 1945'de serbest kalan, o zamanın ülkemizde olabilecek en gelişkin özgürleşme süreciydi.
The movement's popular nationalism unleashed in 1945 the most advanced liberation process that at that time could take place in our country.