Lifted traducir inglés
2,075 traducción paralela
Uzaklaştırılmanızın kaldırıldığını söylemek isterim.
Well, I am pleased to inform you that your suspensions have been lifted.
Hırsızlık yaptığın için mi?
Because you'd shop-lifted?
Şimdi, hiç bunlardan birini çalmamıştım.
Now, I've never lifted one of those. Parker.
Elimizde Thames House bağlantısından gelen gürültü var.
We've lifted the sound from the Thames House link.
Bugün Bu şeyi bir kere kaldırmayı denedim.
I've already lifted this thing up once today.
Bunları, ATF gitmeden önce aşırmıştık.
Lifted these from ATF before they left.
Üzerimden büyük bir yük kalktı.
Whew. Big weight lifted now.
Her şey yolunda mı?
The roadblock's been lifted, the way's clear.
Ona bir kızı olduğunu söyledim. Onu aramak için parmağını bile oynatmadı.
I told him he had a daughter, he never so much as lifted a finger to try to call her.
Üstünden koca bir yük kalkmış gibi hissediyor olmalısın.
You must feel like a huge weight has been lifted.
Muhtemelen tipik terörist sözler kitabından alıntıdır.
Probably lifted it from the bumper book of terrorist quotes.
Sokaklarda açlıktan ölecekken beni yanına aldı. Tıpkı sana yaptığı gibi.
When I was ready to lay down and die, she lifted me up, same as you.
Kırık kilitte bulduğum izlerden birinde eşleşme tespit ettim.
I just got a hit off one of the prints I lifted off the broken door lock.
Başparmağınızı düğmeye bir kere bastırıp çekmişsiniz.
Your thumb pressed that button once and lifted.
Mac. Karita Neville'in fotoğrafında bulduğumuz ve bir kadına ait olan parmak izleri için AFIS'te bir eşleşme çıkmadı.
Mac, female prints I lifted on the photo of Karita Neville didn't get any hits in AFIS so no ID.
Bulduğum bütün bıçaklar maktulün bedenindekilerle ve aldığımız parmak izleri de gözaltındaki motorcularla eşleşti ama hiçbiri konuşmuyor.
All the knives I found match tool marks on the victim's body. And the prints we lifted match five of the bikers we have in custody, but none of them are talking.
Laboratuardan aradılar. Dün aldığım parmak izleriyle ilgili.
They were calling about some prints I lifted yesterday.
Geçen gün şu genç yatırımcıyla tanıştım ve bir sebepten kollarını kaldırdı ve şeffaf sarı kıllarını gördüm aynı Proust'tan bir hikâye gibiydi.
I met this young publicist the other day and for some reason she lifted her arm, and I could see these light blonde hairs and it was like a moment out of Proust
Senin sayabileceğinden daha çok şişko hergeleyi taşıdım ben.
I've lifted more fat bastards than you can count.
Röportajdan sonra ellesin diye önüne birkaç resim koydum.
After the interview, I lifted them off some pictures I got her to pick up.
Hesaplanamaz bir biçimde Rebecca'nın moralini yükseltti.
She lifted rebecca's spirits inestimably.
Bu üst kabuk soğudukça, alttan akan lav onu yükseltir ancak akış sürer.
As the crust cools, it is lifted by the lava still flowing beneath it.
Toprağı sıkıştıran, yükselten tektonik kuvvetler aşındırıcı güçlerle sonsuz bir savaşa girişmiş ve bu savaş olağanüstü manzaralarla sonuçlanmıştır.
The tectonic forces which squeezed, compressed, and lifted the land were locked in an endless battle with erosional forces, carving fantastic landscapes.
İki tane tek hücreli hayvan dokusu yerleştirilir. ve alt doku kaldırılır.
Two pet acellular grafts are prepaired and lifted from the underlining tissue.
Kimse partiyi umursamıyor sanki. Geçen aydan bu yana hazırlık yaptım.
You branch members haven't lifted a finger while we've been preparing all morning!
Çocukluğumdan beri ağırlık kaldırmamıştım.
Haven't lifted iron since I was a boy.
Az önce bir ton ağırlık kaldırdım.
I just lifted a ton of weights.
- Güle Güle Kuşum'un kopyası.
It's lifted straight from Bye Bye Birdie.
Altı ayı var.
Lifted some comics, got six months.
Burada ne halt ediyorsun, Yalnız kalpler, domuz gibi terliyorsun ve hala parmağını bile oynatmadın.
What the hell are you doing back there, Lonely Hearts, you're sweating like a pig and you haven't lifted a finger yet.
Muhtemelen bir mağazadan aşırılmıştır.
Probably just lifted them at the mall.
Hey, Willie, geçen gece kaldırdığın GPS den ne kadar kazandın?
So, Willie, how much you get for that GPS you lifted last night?
Hiç servis edilmemiş gibi ellenmemiş veya kaldırılmamış diyorsun.
Suggesting it was never tossed or lifted, as if it were never served.
O eğildi ve bu insan müsveddesinin kollarından tutup kaldırdı.
She leaned over this piece of human garbage, put her arms around it and lifted it.
- Danny'nin vazoda bulduğu parmak izleri?
Prints Danny lifted off the vase?
Fakat Adam otel odasında ki vazodan alınan parmak iziyle eşleşen bir iz buldu. Ve o eşleşme Zenith Limuzincilik'e ait bir veri tabanından geliyor.
But Adam got a hit from the prints lifted off the vase from the hotel room and they match prints from an employee database of a Zenith Limos.
Seni ararken çıkarttım.
Lifted it when I patted you down.
Mitchell parmak izini alan kişiyle içmeye gitmişti.
Mitchell had drinks with whoever lifted the prints. Can you ask him?
- Direksiyondan aldığım parmak izinden AFIS'te bir eşleşme çıktı.
Got a hit in AFlS on the prints I lifted off the steering wheel. - Nice.
Kompartımanda bulduğum şişeden topladığım parmak izlerini ve DNA'ları arattığımda Miami'de kayıp olan bir kıza ulaştım.
When I ran the prints and the DNA I lifted off a jug from the sleeper compartment, I got a hit to a missing girl out of Miami.
Patron, kompartımandan topladığımız diğer parmak izlerini de arattık.
Boss, I ran the rest of those prints that we lifted from the sleeper cab.
Buyu bozulur bozulmaz bu kazigi kalbine saplayacagim.
The second the spell is lifted, I'm gonna drive this stake right through your heart.
Ona Avrupa Birliği silah yaptırımını kaldıracağımızı kimin söylediğini bilmek istiyorum.
Who told him about us getting the EU arms sanctions lifted?
Kaçırılmışa benziyor.
Looks like he was lifted.
kurbanın üstünde buldum.
Lifted it off the victim's shirt.
Hafıza Dalavere Büyüsü, insanların anılarına kendinizi yerleştirmenize olanak tanır. Lakin efsunlarda olduğu gibi gerçek kimliğiniz açığa çıktığında büyü bozulur.
Memory Manipulation is magic which enables you to alter other people's memories of yourself. the magic is lifted.
Bu üzerimden bir ağırlık kalkmasını sağladı.
"just the facts, ma'am" routine... it did feel as though a weight had been lifted.
Üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi.
Better than i've ever felt. Like a great weight has been lifted.
Ama bu, Talmadge Neville'in sürücü koltuğu tarafındaki parmak izi.
This is Talmadge Neville's thumb print lifted from the driver's side release button.
Bir kilo şey kaldırdın, Donald.
You lifted two and half pounds, Donald.
Burası sadece buz tutmuş bir doğa parçası değil.
now the shroud is lifted.