Lisede traducir inglés
2,859 traducción paralela
Kashiwada Seiji, prestijli bir lisede okuyormuş.
Kashiwada Seiji, attending a significant Shingakko.
Ortaokulda öğrendim, lisede.
I learned in middle school, high school.
Lisede balodan bir hafta sonra evlendim.
Okay, I went to prom and I got married a week later.
Lisede bekaretini ben bozdum.
I popped her cherry in high school.
6 AY SONRA Lisede başarılı olmuşsun, üniversiteyi yarıda bırakmışsın.
So, you were right in High School 6 MONTHS LATER left college and has what?
Lisede astronomi öğretmenliği yapıyorum.
I teach high school astronomy.
Lisede İspanyolca'dan kaldım.
I failed high school Spanish.
Lisede beyazlarla çıktım.
I only dated white guys in high school.
... lisede seçmeli ders olarak okutulmuyor açıkçası.
isn't exactly a high school elective.
Lisede kimse yeni arkadaş edinmez.
No one makes new friends in high school.
Lisede hatırlıyor musunuz,
Do you remember in high school, all the boys used to call her Pig Face.
Ölü ya da diri hiç kimse sonsuza kadar lisede kalmak istemez.
No one wants to stay in high school forever, dead or all've
Bu insanlar lisede bana işkence yaptı.
These people tortured me in high school.
Seninle lisede tanıştım.
I met you in high school.
Lisede birlikteydik.
We were in high school together.
Seninde gayet iyi bildiğin gibi lisede çıkmaya başladığınızda Bill'den hoşlanmamıştım evlendiğinizde hiç hoşlanmadım seni Kaliforniya'ya sürüklediğinde nefret ettim.
You know very well I didn't like Bill when you dated him in High School, really didn't like you marrying him, hated it when he dragged you off to California.
Hiç kimse lisede nasılsa öyle kalamaz.
Nobody can stay exactly like they were in High School.
Lisede olsaydı bu olanlar, Amanda, Sharon'ı vururdu.
In High School, Amanda would've shot Sharon for something like that.
- Yani artık lisede değiliz sonuçta.
I mean, we're not in high school anymore.
Aynı lisede okuduk.
We went to the same high school.
- Lisede öğretmenlik yapıyorum.
- I teach high school.
En son güzel geçeni, lisede şeyle -
The last good one I had was in high school with- -
Sevgililer Gününde lisede Serena ile olandan beri gerçek bir randevum olduğunu sanmıyorum.
I don't think I've had a real date on Valentine's Day since, uh, since high school with... well, Serena.
Onun en son iyi olan Sevgililer Günü lisede, seninle olanmış.
His last good Valentine's Day was in high school... with you.
Blair benimle Serena'nın arasını yapmaya çalışıyor ki bu da bana lisede pek iyi zaman geçirmediğimi hatırlattı bu yüzden bunları tekrar yaşamaya pek hevesli değilim.
Blair's trying to set me up with Serena, which reminded me, I didn't exactly have a great time in high school, so I'm not eager to relive it.
Bana son iyi geçen sevgililer gününün lisede olduğunu söylemiştin. Ve seni gerçek bir Constance / St. Jude partisine götürmem pek çok açıdan yanlış geldiği için seni ondan sonra götürebileceğim en iyi yere götürüyorum, bir simülasyona.
You told me your last good Valentine's Day was in high school, and since taking you to an actual Constance / St. Jude party felt wrong on too many levels,
Bu arada, bu kravat lisede bir işine yaramadı ve şimdi de yaramaz.
B.T.W., this tie didn't work for you in high school, and it doesn't work now.
Lisede geçtiğim aynı sokaklardan geçiyoruz ve aynı şarkıları dinliyoruz...
We drive the same streets I drove in High School and listen to the same music... at least, when we can agree.
Çatıdaki Kemancı'yı oynadım lisede ama.
I did do Fiddler on the Roof, though, in high school.
O lisede kaldı.
That's high school.
Lisede.
In high school.
Lisede koşucuydum.
I ran track in high school.
Lisede yaptığım bir şey için bana kin mi tutacaksın? Lisede yaptığım bir şey için bana kin mi tutacaksın?
Are you really gonna hold a grudge for something I did in High School?
Geçen hafta, lisede yaptığın toplu seksi anlatırken sehpamın üzerine boşalıyordum.
Last week you described a gang-bang you had in college while I came all over my coffee table.
" Sende de bunlardan olsun istemiyorsan, lisede seks yapma.
" if you don't want one of these, don't have sex in high school.
Lisede "Neşeli Günler" i oynadığında herkes haftalarca onu konuşmuştu.
She did "The Sound of Music" in high school everybody talked about it for weeks!
Kabul edelim ki, yüzümde "lisede kahraman, hayatta sıfır" yazıyor.
Let's face it, I got, I got "High school hero, life zero" written all over me.
Meğerse lisede hamileyken not ortalamamı A seviyesinde tutarak zorlukları aşmak hakkındaki kompozisyonum okula kabul heyetinin hoşuna gitmiş.
Turns out my essay about overcoming adversity while maintaining a straight-A average during a teen pregnancy really turned on the admissions boards.
- Hayır, hayır... neden normal bir lisede öğretmenliğe başvurmuyorsun?
- No. No, um... Why don't you get a job teaching regular high school?
Lisede kimse onları ciddiye almamıştı.
None of'em were taken seriously in high school, dude.
Nesin sen lisede... lisede bir öğrenci misin?
What are you, a... A junior in high school?
- Lisede beyzbol yıldızıydı!
- He was a star high-school player!
Biliyor musun, Kenny. Lisede seni koridorda yürürken izlerdim.
You know, Kenny, back in high school I used to watch you walk through the halls.
Lisede biraz eziktim.
Oh, uh, I was kind of a dork in high school.
Lisede sınıf başkanıydı.
In high school, she was President.
Lisede çok az konuşmuştuk ve durum öyle değildi.
We barely even spoke in high school, and that's not the way it was.
Demek lisede ateşliydin.
So, you were hot in high school.
Lisede kafası güzeldi.
She was high in high school.
Lisede bir yandan müzikal yazarken, aynı zamanda not ortalamam 4'tü.
In high school, I maintained a 4.0 G.P.A.
Daima azimli biri olmuşumdur. Lisede hep'A'alırdım.
I've always been a driven person.
Bunu biliyor musun, bilmiyorum ama lisede okulun en popüler kızı sayılmazdım pek.
I-I don't know if you know this or not, but I wasn't really the most popular girl in high school.